Arap Gramerinde Na’t (Sîbeveyhi’den Günümüze)

dc.contributor.authorCan, Süleyman
dc.date.accessioned2024-10-29T17:55:03Z
dc.date.available2024-10-29T17:55:03Z
dc.date.issued2023
dc.departmentTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi
dc.description.abstractHer ne kadar Sîbeveyhi farklı başlıklar altında dağınık bir şekilde ele alsa da Arap dili söz diziminde genellikle tevâbi’ grubunda yer alan na’t (sıfat) ile ilgili farklı fikirler ve bu fikirler etrafında meydana gelen tartışmalar bulunmaktadır. Hâs sıfat kategorisinde değerlendirilen ve men’ûtun (mevsuf) manasını niteleyen na’t, zatı gösteren cümle ögelerinden farklı özellikler taşımaktadır. Nahiv âlimleri çoğunlukla na’tı, hakikî ve sebebî na’t şeklinde ikili taksime tabi tutarken, bu iki kısım için Arap dilinin yapısına uygun birtakım kurallar ortaya koymuşlardır. Na’t ve men’ûtun bir isim gibi kabul edilmesinden dolayı na’tın i’rabı men’ûtuna tabi olmuştur. Ancak Kur’an-ı Kerim’deki bazı örnekler ve Arapların kullandığı birtakım ifadeler na’tın i’rabının men’ûtla aynı olması konusunda itiraza sebep olmuştur. İtiraz edilen bu örneklerin men’ûtun bilindiği durumlar, medih, zem ve cerri civâr bulunan istisnâî durumlarda olduğu görülmektedir. Ayrıca na’tın men’ûtuna ma’rifelik, nekralık, adet ve cinsiyet bakımından da uyması zorunludur. Sîbeveyhi (öl. 180/796), gayrı müştak kelimelerin na’t olmasını kabîh (çirkin) görürken, İbn Hişâm (öl. 218/833), İbnü’l-Hâcib (öl. 646/1249) ve Abdurrahmân Câmî (öl. 898/1492) gibi âlimler na’tın müştak ya da gayrı müştak olabileceğini kabul etmiş, gayrı müştak olması durumunda na’t olarak gelen birçok örneği delil getirmişlerdir. İbn Cinnî (öl. 392/1002) ve İbnü’l-Hâcib gibi âlimler sebebî na’tla ilgili isim vermeden açıklama yapmış, Ebü’l-Bek? el-Ukberî (öl. 616/1219) gibi âlimler sebebî sıfat ya da sebebî na’t adıyla konuyu incelemiş, Hâlid b. Abdillâh el-Ezherî (öl. 905/1499) ise el-vasfu’l-mecâzî adıyla ele almıştır. Çalışmamızın konusu, Arap dilinde cümle ögelerinden birisi olan na’tın alana dair yazılan eserlerdeki ele alınışını, kısımlarını, anlama etki eden boyutunu ve ihtilaf edilen yönlerini incelemektir. Araştırmanın amacı, Sîbeveyhi’nin el-Kitâb’ında na’ta dair ele aldığı kuralları ve sonraki dönem Arap dilcilerinin bu kurallara itirazlarını incelemek, konuyla ilgili farklı görüşleri ortaya koyarak alana katkı sağlamaktır.
dc.identifier.doi10.47424/tasavvur.1329958
dc.identifier.endpage1122
dc.identifier.issn2619-9130
dc.identifier.issue2en_US
dc.identifier.startpage1091
dc.identifier.trdizinid1218206
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.47424/tasavvur.1329958
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1218206
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.11776/13756
dc.identifier.volume9
dc.indekslendigikaynakTR-Dizin
dc.language.isotr
dc.relation.ispartofTasavvur - Tekirdağ İlahiyat Dergisi (Online)
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectNahiv
dc.subjectArap Dili
dc.subjectSıfat
dc.subjectNa’t
dc.subjectTâbi’
dc.titleArap Gramerinde Na’t (Sîbeveyhi’den Günümüze)
dc.typeArticle

Dosyalar