Yazar "Demirkol, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe BAŞARISIZ BİR ANAYASA YAPIM SÜRECİ: TBMM MECLİS ANAYASA KOMİSYONU’NA YÖNELİK BİR DEĞERLENDİRME(Namık Kemal Üniversitesi,İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2016-12) Demirkol, MustafaAnayasa ve onun siyasal yansımaları Türkiye gibi demokratikleşme sürecini henüz tamamlayamamış ülkelerde son derece önemlidir. Türkiye’de siyasal tartışmalar zaman zaman anayasal zemin üzerinden yürütülegelmiştir. Türk siyasi tarihi incelendiği vakit anayasaların herhangi bir toplumsal uzlaşıya dayanmaksızın yağıldığına tanık olunmaktadır. Türkiye’nin bugün hala demokratik ve sivil bir anayasaya sahip olamamasının en temel sebeplerinden bir tanesi budur. Bu anayasal durum Türk siyaseti üzerinde antidemokratik bir baskı oluşturmaktadır. Türkiye’de sivil ve demokratik bir anayasal düzen inşa edilmesi bu nedenle elzemdir. Bu çalışmanın ana amacı demokratikleşmek adına sivil ve demokratik bir anayasanın Türkiye açısından kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunun altını çizmektir. Bu bağlamda 2011 ve 2013 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında oluşturulan “Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu” ve bu komisyonun neden bir neticeye ulaşamadığının altı çizilecektir.Öğe Bir kamu politikası olarak milli burjuvazi ve sanayi burjuvazisini Cumhuriyetin 100. yılında yeniden düşünmek(2023) Demirkol, Mustafa; Arıkan, SamedBu çalışmanın amacı, Türk iktisadi ve siyasi tarihinde milli bir burjuvazinin ortaya çıkış sürecini incelemek ve bu sürecin Batı'daki burjuvazinin doğuş süreciyle karşılaştırmasını yapmaktır. Çalışma, milli burjuvazi ve sanayi burjuvazisi arasındaki farklılıkları da ele almaktadır. Ayrıca, Türkiye'deki burjuvazinin milli bir iktisat yapısının oluşturulması düşüncesiyle ortaya çıktığını ve bu politikaların yalnızca II. Meşrutiyet dönemine mahsus kalmadığını belirtmektedir. Nitel bir yöntem kullanılarak yapılan bu çalışma, Türk iktisadi ve siyasi tarihinde milli burjuvazinin bir kamu politikası olarak ortaya çıkış sürecine dair önemli bir perspektif sunmaktadır.Öğe Kişi Hak Ve Hürriyetlerinin Korunması Karşısında Anayasa Madde.13, Bu Hükme Aykırı Yasal Düzenleme Ve Faaliyetlerin Anayasa Madde.11 Açısından Değerlendirilmesi(Namık Kemal Üniversitesi, 2017) Demirkol, MustafaBu çalışmanın ana amacı temel hak ve hürriyetlerin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası çerçevesinde ne tür durumlarda sınırlandırıldığını, bu sınırlandırmaların hangi Anayasa Maddelerine dayandığını, Anayasanın 13. Maddesine aykırı sınırlandırmaların Anayasanın 11. Maddesi Çerçevesinde nasıl değerlendirildiğinin altını çizmektir.Öğe Rethinking City and Governance in Terms of Sustainable Development in the Centennial of the Republic(2023) Demirkol, MustafaThis study analyses the relationship between cities, governance, and sustainable development. It emphasizes the importance of local governments in providing effective services and contributing to development. The study examines the concepts of city, urbanization, and sustainable development and the relationship between them. The impact of urbanization on economic growth and demographic changes is emphasized and discussed. The study employs a qualitative methodology and includes a development-based content analysis of local government legislation in Türkiye. The study also emphasizes the role of metropolitan governments in urban development and the need for development-oriented legislation and concludes with the suggestion that the legislation regulating local government institutions should be redesigned to prioritize economic development and sustainable practices.Öğe Rethinking Human Resources in Public Administration: An Empirical Analysis of the Problem of the Ineffective Usage of Human Resources in the Public Sector(2024) Esen, Adem; Çığman, M. Zahid; Demirkol, Mustafa; Özgül, M. HüdayiThe purpose of this study is to explore the possible causes and consequences of the problem of ineffective utilization of human resources in the public sector, with reference to the philosophy of \"Let the people live so that the state may live\", through the extreme example of passive public servants in the public sector, who are also characterized as \" benched \". The lack of research focusing on the ineffective usage of human resources in Turkish public administration requires the study to use a research design with a strong exploratory aspect. The importance of this study is to contribute to the knowledge in the focus on the problem of effective use of human resources, which has been constantly mentioned but has not been empirically investigated until now. It is possible to be carried out within the framework of the study to collect and analyze data more easily, especially on sensitive issues such as inactive public officials. Qualitative case design allows to obtain detailed information about a particular social/administrative situation, event, or group and to make unique discoveries about problems. Face-to-face interviews were conducted with 47 public employees in the study sample. The reasons for the ineffective usage of human resources can be summarized as follows; Political patronage relations, nepotism, incompetence, unawareness, etc. Consequences of ineffective usage of human resources can be summarized as; loss of motivation and possible job dissatisfaction and problems of person-environment fit, financial weakness, loss of national performance, loss of confidence, loss of individual performance, and inefficiency.Öğe A review of public administration doctrine: An evaluation of Defterdar Sarı Mehmet Pasha's Nesâyihü'l-Vüzerâ ve'l-Ümerâ / Advice to Statesmen(2023) Demirkol, MustafaIn the Ottoman-Turkish tradition of governance, \"political treatise/siyasetnâme” occupies an important place. They were considered as public administration doctrines and used as basic guides in the training of state administrators. One of the most valuable works of this tradition, Defterdar Sarı Mehmet Pasha's book \"Nesâyihü'l-Vüzerâ ve'l-Ümerâ / Advice to Statesmen\" is the focus of this study. Defterdar Sarı Mehmet Pasha's work offers an in-depth view of state administration. This view includes both the understanding of governance of the period and concepts that are critical for the doctrine of public administration. In order to understand how this work relates to modern public administration, a qualitative method was adopted in the analysis process. Qualitative analysis allows us to examine the content of the work more closely and to understand the author's perspective accurately. The study occurs from nine main chapters. Each chapter focuses on different concepts and aspects of the work, providing the reader with a comprehensive perspective. To better understand and support the main views of Defterdar Sarı Mehmet Pasha, some stanzas and couplets from the original work are also included in the analysis. These couplets not only reflect the aesthetic of the language of the period, but also help us to grasp the message of the work in a deeper way. This study aims to analyze Defterdar Sarı Mehmet Pasha's book Nesâyihü'l-Vüzerâ ve'l-Ümerâ / Advice to Statesmen as a Public Administration Doctrine, which is one of the ancient sources used in the training of state administrators as a kind of public administration doctrine, which has gained a place in the Ottoman-Turkish administrative tradition with the name \"political treatise/siyasetnâme\". In conclusion, this study makes an important contribution to the culture of political writing in the Ottoman-Turkish administrative tradition. It illuminates the relationship of this unique work of Defterdar Sarı Mehmet Pasha with modern public administration and its practice, and reveals how it has left an impact on the present from a historical perspective.Öğe TÜRKİYE’DE ADEM-İ MERKEZİYETÇİLİK AÇISINDAN 1973 SEÇİMLERİ ÖNCESİ VE SONRASI KENTSEL SİYASETİN ÖNEMİ(Namık Kemal Üniversitesi, 2017) Demirkol, MustafaBu çalışmanın ana amacı 1973 Genel Seçimleri öncesi ve sonrasında yaşanan politik olayların bir analizini yaparak, o dönemin Türkiye’de kentsel siyaset ve adem-i merkeziyetçilik açısından ne tür etkileri olduğunu açıklamaktır. Günümüz Türkiye siyasetinde sol partilerin tek başına iktidara gelememe sorununun temelleri o dönemde atılmış olabilir mi? Bu da yine çalışma çerçevesince yanıt aranacak sorulardan biridir. Çalışma bağlamında Türkiye’de kentsel siyasetin ve yerelleşmenin tam da önem kazanmaya başladığı bir dönem olan yetmişli yılların, nasıl olup da bir anda Türkiye’nin yerelleşmesi ve Türkiye’de kentsel siyasetin güçlenmesi adına bir dönüm noktasına dönüştüğünü ve Türkiye’nin bu dönemeçte nasıl tökezlediğinin altı çizilecektir.