Klasik Arap Mersiyesinde Sıra Dışı Bir Tema: Tâziye ve Tebriğin Bir Arada Sunumu
No Thumbnail Available
Date
2024
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Access Rights
info:eu-repo/semantics/openAccess
Abstract
İnsanoğlu ölümle tanıştığından bu yana, ölülerine ağıt yakmış, onlar için ağlamış ve hüznünü dile getirmek için şiirler, nesirler dizmiştir. Buradan hareketle ağıt yakmanın tarihi, insan hayatındaki acı ve trajediler kadar eskiye dayanmaktadır. Arap şiirinde ilk mersiye kasidesinin belirlenmesi zor olmakla beraber mersiyenin şiir konuları içerisinde en eski türlerden biri olduğu söylenebilir. Hüzün ve sevinç insanın fıtratında yer alan önemli iki duygudur. İnsan çoğu zaman bu iki duyguyu ayrı ayrı yaşarken bazen de aynı anda yaşayabilmektedir. Bu durumun yansımalarını edebî eserlerde görmek mümkündür. Emevîler döneminde hilâfetin babadan oğula intikal eden bir yapıya dönüşmesi, Arap edebiyatında bazı değişim-dönüşümleri beraberinde getirmiş ve yeni edebî türlerin doğmasında etkili olmuştur. Bu türlerden biri, mersiye gibi edebî mahsullerde aynı anda taziye ve tebriği yani hem hüznü hem de sevinci dile getirmektir. Arap edebiyatında mersiyenin bu türü, iki zıt temayı aynı anda ifade etme sanatı olan iftinâna karşılık gelmektedir. İftinân sanatı, kavramsal düzeyde daha önce var olmakla birlikte terim olarak ilk defa İbn Ebü’l-İsba‘ tarafından literatüre kazandırılmıştır. Mersiyenin söz konusu çeşidini oluşturan ve genellikle hazırcevaplık yetisine sahip kişilerin dudaklarından dökülen bu etkileyici örnekler, sahip oldukları yüksek edebî kalite sayesinde birçok açıdan tetkik edilmeye değerdir. Hüznün ve sevincin bir arada dile getirilmesinden dolayı sıra dışı bir temaya bürünen bu konuya dair edebî malzeme, kaynaklarda dağınık biçimde yer almaktadır. Günümüze intikal eden örneklerden tespit edebildiğimiz kadarıyla bu sanatın muhatabı genelde yönetici zümredir. Kaynaklarda yer alan örnekler incelendiğinde çeşitli vesilelerle tek bir ifadeye taziye ve kutlamanın sığdırıldığı görülmektedir. Dil ve edebiyat açısından ustalık ve hazırcevaplık yeteneğini gerektiren bu durumlar şair ve ediplere hüner ve yeteneklerini sergilemek için fırsat sunmaktadır. Çoğunlukla halife, melik, emir ve diğer devlet adamlarına yönelik olan bu olgu, saray muhitlerinde cereyan etmektedir. Emevîler döneminde ortaya çıkan bu sanatı, şiir ve nesirde ilk defa uygulayanın kim olduğu hususunda kaynaklarda farklı bilgiler yer alır. Çalışmada ilgili türe dair kaynaklarda dağınık biçimde bulunan örnekler analiz edilmiştir. Klasik Arap edebiyatında özel bir tema niteliğini taşıyan taziye ve tebrik dileklerinin bir arada dile getirildiği şiir ve nesir formundaki bu örneklerin muhtelif açılardan analizi makalenin temel hedefidir. Emevîler devrinde ortaya çıkan, biçim ve içerik olarak kendine has özellikleri olan bu edebî türün, örnekler üzerinden önemi vurgulanmış ve Arap edebiyatındaki yeri ortaya konmaya çalışılmıştır. Konuya dair müstakil bir çalışmanın olmaması makalenin özgünlüğünü ortaya koymakta ve söz konusu edebî türün gelişimini anlama ve değerlendirme noktasında alana katkı sunacağı düşünülmektedir. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizine dayalı olarak yürütülmüştür.
Description
Keywords
Mersiye, Tebrik, Taziye, Arap Dili Belagatı, İftinân
Journal or Series
Tasavvur - Tekirdağ İlahiyat Dergisi (Online)
WoS Q Value
Scopus Q Value
Volume
10
Issue
1