Yazar "Golban, Petru" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A modernist insight into character formation: the Bildungsroman and its thematic perspectives in Jacob's Room(Ovidius University, 2015) Golban, Petru; Aver, D.The Bildungsroman constructed its fictional pattern in German literature in the eighteenth century, in English literature flourished as the Victorian Bildungsroman, and was adapted by Virginia Woolf, among other modernists, in the twentieth century. The Bildungsroman gained popularity among the Victorian realists for having offered the necessary extension in a fictional discourse to their primary concern with the based on the principle of determinism relationship between individual experience and the milieu, but the Bildungsroman maintained its vitality in the age of Modernism, as to mention just Jacob's Room, A Portrait of the Artist as a Young Man, and Sons and Lovers. Virginia Woolf's novel reveals that the modernists call attention to individual experience in the determent of the social concern to show the impossibility of the harmony between internal and external factors in the process of character formation. To present the ways in which Jacob's Room both continues and deviates from the tradition of the Bildungsroman, and expresses the protagonist's physical and spiritual development, while criticizing the social structure that restrains the achievement of the personal desires of the young generation and provokes their failure before completing their development, represent the main concern of this study.Öğe Building Self-Identity in Urban Background: Portrait and Reshaping the Thematic Perspectives of the Bildung in the Age of Modernism(2020) Golban, Petru; Altıntaş, HasanAmong the twentieth-century writers who made the city a part of their discourseaiming at revealing both self-identity and social meanings is James Joyce, a majorrepresentative of modernism. Portrait is a Bildungsroman which proves that this typeof fiction is a psychological novel about an individual who strives to acquire a self, or,having a self, he or she embarks on a quest for a better self. Portrait prefiguresmodernism, Joyce making use of his aesthetic concentration to achieve literaryinnovation by exploring new fields of human experience and developing new meansof artistic expression in his focus on individual, primarily psychological, existence.The present study argues about the link between the protagonist and the chronotope ofthe city as a factor of synthesis of the formative experience which in this novel ends indeparture and search, whereas the Bildung (self or identity) is still to be acquired andasserted.Öğe Bıldungsromanın Tarihsel Gelişimine Bir Bakış: Antik Dönemden Romantik Döneme Bıldungsroman Alt Türünün Ortaya Çıkışı(Namık Kemal Üniversitesi, 2017) Golban, Petruİngiliz edebiyatında Bildungsroman olarak adlandırılan gelişim romanı, Viktorya Dönemi gerçekçi yazarları arasında en popüler edebi türlerden birisi olarak ortaya çıkar ve o dönemde yazılan birçok gerçekçi eseri etkiler. Ancak, Bildungsroman, Viktorya Dönemi edebiyat sahnesinde birdenbire ortaya çıkmaz, tarihsel süreç içinde gelişme kaydederek şekillenir. Bu çalışma, Bakhtin’in de vurguladığı gibi, Bildungsroman geleneğinin bir roman türü olarak farklı bir gelişim tarihine sahip olduğu, kendi içerisinde uzun, karmaşık ve ilginç bir gelenek ve edebi sistem haline geldiği varsayımına dayanır. Buna göre Bildungsroman Antik dönem destan ve romanlarından başlayarak, ortaçağ şövalye romanı, Rönesans sanat anlayışı, 17. ve 18. yüzyıl pikaresk roman türünden etkilenmiş, 18. yüzyıl İngiliz romanı ve romantizmden geçerek Goethe’nin Wilhelm Meisters Lehrjahre adlı eserindeki gelişmişlik düzeyine erişir. Bildung kavramını Goethe dünyaya tanıtırken Carlyle, Wilhelm Meisters Lehrjahre’i İngilizceye çevirerek ve onu yorumlayarak kendi Bildungsromanı olan Sartor Resartus’u kaleme alır. Tüm bunlar Bildungsroman geleneğinin bir alt tür olarak ortaya çıkmasına ve gelişmesine katkı verir. Bildungsroman’ın gelişiminde öncelikli olarak “kinaye” düzleminde pikaresk roman, “metinlerarasılık” düzeyinde ise bazı 18. Yüzyıl romanları etkilidir. Bu makale, Bildungsromanın tarihsel gelişimini karşılaştırmalı ve tematik yaklaşımları temel alarak incelemeyi, farklı edebiyatçıların görüşleri doğrultusunda örneklerle ortaya koymayı amaçlamaktadır.Öğe Criticism as Manifesto Versus Criticism as Science: a New Battle of the Books"" in British Modernist Literature"(2013) Golban, PetruPercy Lubbock, Virginia Woolf, T. S. Eliot ve diğerleri, çalışmaları değerli sayılan ve hala çağdaş edebiyat kuramı ve eleştirisinde geçerliliğini sürdüren eleştirmenler arasında kabul edilirler. Bu eleştirmenlerden bazıları yazareleştirmen, diğerleri ise akademik ya da profesyonel eleştirmenlerdir. Hayal ürünü türünde yazan yazarların kimisi gelenekselliği benimseyip gerçekçi olarak yazmaya devam etmiş, kimisi ise buna karşı çıkarak yenilikçi olmuştur. Aynı şekilde, edebi eleştirmenlerden bazıları geleneksel sübjektif ve mücadeleci eleştirilerine devam etmiş, diğerleri de eleştiride yenilikçi olmaya ve daha tarafsız, bilimsel ve metodolojik yaklaşımlar geliştirmeye çalışmışlardır. Bu çalışmanın amacı Virginia Woolf'un Modern Fiction ve Percy Lubbock'un The Craft of Fiction eserlerine odaklanarak yirminci yüzyılın ilk yarısındaki bu eleştirel yaklaşımları açığa kavuşturmaktır. Bir yazar-eleştirmen olan Woolf, çağdaş gerçekçileri reddeder ve kendisinin de önemli bir savunucusu olduğu deneysel kurguyu metheder, fakat bir eleştirmen olarak geleneksel sübjektif, savunucu ve kuralcı kalmaya devam eder. Aksine, kendisi de bir eleştirmen olan Lubbock, roman türünü estetik olarak uyumlu hale getiren on dokuzuncu yüzyıl gerçekçi yazarlarının başarılarını destekler. Fakat Lubbock eleştirel çalışmalarında Henry James'in kurgu türünü yapı ve anlatım tekniği bakımından değerlendiren fikirlerini kullanır ve geliştirir. Dolayısıyla, bu makale, İngiliz modernist edebiyatı yazar-eleştirmenleri arasındaki olası iletişimi inceleyerek, bu çalışmada bahsi geçen yazar-eleştirmenlerin farklı edebi eğilimler göstermesine karşın onları aynı şemsiye altında ele almanın, İngiliz edebiyatının modernist döneminde yaygın olan edebi eleştiri üzerindeki zıt görüşleri ortaya çıkarma konusunda bir çözüm yolu sunabileceğini tartışmayı amaçlamaktadır.Öğe Henry James and the Bildungsroman: Between Convention and Its Alteration(2020) Golban, Petru; Altaş, SinanSome of the most important and popular Victorian novels are Bildungsromane, inwhich authors construct or rather reconstruct their own life experiences as formativeprocesses. To mention just David Copperfield, Great Expectations, Jane Eyre, TheMill on the Floss, Marius the Epicurean, and so on. Following its long developmenthistory from ancient narratives to Goethe’s Wilhelm Meisters Lehrjahre, theBildungsroman enters as a newly established fictional tradition into Victorian cultureand literature through Carlyle’s threefold literary reception of the novel of formationand displays its subsequent flourishing and complexity as a literary systemencompassing particular thematic and narrative patterns. In this study, a number ofnovelistic works by Henry James are scrutinized, and each faces the question as towhether its thematic and narrative perspectives fit the pattern and shape of theBildungsromanÖğe James joyce and the condıtıon of modern man: hunger, food and eatıng revealıng self-ıdentıty and ınter-human relatıonshıp ın lestrygonıans(2011) Golban, PetruYazın tarihinde “yemek” ve “yemek edimi” kimi yazarların yapıtlarında ana temayı oluştururken, James Joyce gibi kimilerininkilerde farklı temalarla ilgili eğretileme ya da motif olarak kullanılırlar. Joyce’un kurgusunda yemek ve yemek tüketimi karmaşık ve ilk anda anlaşılır olmayan bir önem kazanır. Zaten karmaşık olan Joyce’un yapıtı, yemek ve simgeleriyle sayesinde birden, oldukça yan anlam taşıyan yapıt haline gelir. Bu çalışma, Ulyses romanında “Lestrygonians” diye bilinen bölümle sınırlandırılmıştır. Aslında, Joyce’un bu bölümde yemeğe odaklanışı o kadar belirgindir ki, bu bölümün ana izleğinin yemek olduğu rahatlıkla söylenebilir. Joyce, yemeği karakterin özel ve genel yönleriyle birleştirerek, yapıtında kendini sorgulama, bireysel hüsran, yabancılaşma, aile, aşk, cinsellik, sosyal konum ve tutum, milliyetçilik ve din gibi konularını ele alır. Bu çalışmanın esas amacı, yemeğin ve Joyce’un yemek, açlık gibi konuları ele almasının yazınsal önemini ortaya koymaktır..Öğe JOHN DRYDEN, RESTORATION, AND NEOCLASSICISM: SAMPLES OF PRESCRIPTIVE CRITICISM IN ENGLISH LITERATURE(Namık Kemal Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, 2015) Golban, PetruEdebi eleştiri, amacı belli çalışmaları analiz etmek olmakla beraber, edebi metni değerlendirme ve anlama entelektüel yetisi anlamına da gelir; fakat birçok eleştirmen 20. Yüzyıldan önce bunu başarmış olmasına ragmen, İngiliz geçmişinde eleştiri, eleştirel eylemin doğasına yabancı bazı nedenlerle başlamıştır. Örneğin, Sydney savunur, Dryden öngörür, Pope düşünür ve öngörür, Fielding yeni bir tür ve Wordworth yeni bir şiir çeşidi tanıtır vb. Neoklasik dönemde İngiliz eleştirisi karmaşık ve çok sesli bir olguydu ve normatif bir eleştirel söylem geliştiren yazar vey azar-eleştirmenler tarafından temsil ediliyordu. John Dryden ve “Of Dramatic Poesi” denemesi Restorasyon dönemi İngiliz eleştirisinin durumunu daha iyi gösterecekti. 18. Yüzyılın ilk yarısına Alexander Pope’un “An Essay on Criticism and An Essay on Man”inde ifade edilen neoklasik fikirler yön vermişti. Ikinci yarısı, Dr. Samuel Johnson’ın karakteri ve Influential Lives of the Poets and Dictionary of the English Language adlı ederi tarafından yönlendirilmişti. İngiliz Edebiyatında neoklasik döneme ait en öngörülü eleştirel ses, John Dryden’ınkiydi ve Alexander Pope da ona eşlik ediyordu. Bu çalışmanın amacı, Dryden ve Pope’un eleştirel söylemleri bağlamında, öngörü ve eleştirinin özünü, edebiyatı açıklayarak ona yön vermesi olarak ortaya çıkarmaktır.Öğe Romantics, Ian McEwan, and the identity of the author(2011) Golban, PetruÇalışma, Romantik dönemden on dokuzuncu yüzyıla, edebî eserin yaratıcısının çağdaş değerlendirmesine kadar,edebî uygulamada ve eleştiri teorisinde yazarın statüsü ve rolüyle ilgili farklı kavramları inceler. Romantizm, anlatımsal yazarlık teorisiyle yazarın üstünlüğü düşüncesinin yükselişini belirlemiştir. Bu düşünce, on dokuzuncu yüzyıl eleştirel fikirleri ile gölgede bırakılmış, yirminci yüzyıl yapısalcılık ve yapısalcılık sonrası savlar, yazarın ölümünü ilân etmiştir. Fakat, içlerinde Ian McEwan’ın da olduğu çağdaş eleştirel ve edebî düşünürler, Wimsatt ve Beardsley, Walter Benjamin, Roland Barthes, Michel Foucault gibi eleştirmenlerin metinsellik, okur ve kültürel söylemler üzerindeki vurguları karşısında yazarın önemini ve sınırsız gücünü doğrulamışlardır.Öğe Tailoring the Bildungsroman within a philosophical treatise: Sartor Resartus and the origins of the english novel of formation(2013) Golban, PetruBritanya Edebiyatında Bildungsroman, Viktoryan döneminde, Alman Edebiyatında 18. Yüzyılda Goethe’nin Wilhelm Meisters Lehrjahre eseriyle edebi gelenekte kurgusal bir tür olmasını takiben en önemli kurgu türleri arasına girdi. Thackeray, Dickens, Eliot, Meredith, Hardy ve Butler’ın da aralarında olduğu belli başlı Viktoryan romancıları da Bildungsroman üretmişlerdir. Goethe’nin edebi kabulü ve sonrasında Bildungsroman edebi geleneğinin Britanya kültürel altyapısına yerleşmesini sağlayan, belki de ilk İngiliz gelişim romanı Sartor Resartus’un da yazarı Thomas Carlyle’dır. Bu çalışmanın temel amacı bu kabulün orijinal edebi eser düzeyindeki etkisini ortaya çıkarmak ve Bildungsroman kurgusal modelini Carlyle’ın romanında tematik ögelerde araştırmaktır.Öğe THE AMBIGUITY OF IDENTITY AND THE AMBIGUITY OF FORMATION IN AMBIGUOUS ADVENTURE BY CHEIKH HAMIDOU KANE AS A POSTCOLONIAL BILDUNGSROMAN(Namık Kemal Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, 2016) Golban, Petru; Benli, DeryaOne of the most important literary outcomes of the postmodern period, the postcolonial novel reifies many of its principles and views, such as the idea of the fall of contemporary culture and the doubts concerning cultural advancement; the revaluation of values; the relativity of meaning; the crisis of representation; the lack of originality; intertextuality; the individual as subjected to discourses, power, desire; various binary oppositions, including West and East, center and margin, self and other; rejection or deconstruction of dominant, Western attitudes; and others. The literary pattern of the Bildungsroman or novel of formation is adopted by the postcolonial writers particularly from Africa and other colonized countries to deal with the problems of the subjugated peoples and their transformation into hybrid identities. The concern of the postcolonial Bildungsroman emerges as the formation of the main character in a colonial environment, who faces the difficulties and crisis caused by his alienation from his native identity and culture, while also physically growing up. Cheikh Hamidou Kane’s novel Ambiguous Adventure reflects and follows the main principles of the postcolonial Bildungsroman and our aim is to identify and analyse these principles in relation to the formation process of the protagonist Samba Diallo in an environment of cultural ambiguity and colonial system, in which he is transformed into a hybrid individual and experiences an identity crisis.Öğe The Bildungsroman as Monomythic Fictional Discourse: Identity Formation and Assertion in Great Expectations(2019) Golban, Petru; Karabakır, TamerThe aim of the present study is to show what makes the protagonist of a Bildungsroman to be at the same time the hero of the monomyth. In order to achieve this purpose, after having defined and shown the essence of the Bildungsroman and the monomyth, we disclose the fictional pattern of the novel of formation with its thematic and structural elements interrelated to form a literary system, as well as the three-dimensional structure of the monomyth encompassing the aspects of separation – initiation – return. Finally, in matters of exemplification and practical argumentation, and relying on a comparative approach, we would reveal similarities and differences between the Bildungsroman and monomyth through textual reference to a particular novel, namely Great Expectations by Charles Dickens.Öğe VICTORIAN CRITICS AND METACRITICS: ARNOLD, PATER, RUSKIN AND THE INDEPENDENCE OF LITERARY CRITICISM(Namık Kemal Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, 2014) Golban, PetruViktorya dönemi eleştirmenleri, İngiliz eleştiri kuramının 20. yüzyıldaki bilimsel ve yöntembilimsel oluşumundan önce, kuramın gelişimine yönelik son büyük adımı atmışlardır. Viktorya dönemi eleştirisi ayrıca çağdaş edebiyat kuramı ve eleştirisine geçişi ve bu geçişin modern kuram ve eleştirisinde son buluşunu temsil eder. 19. yüzyılda bir dönem boyunca farklı sanatsal ve yazınsal akımların bir arada bulunması eleştirinin yazınsal süreçten ayrılmasına yol açmıştır. Eleştirinin yazınsal uygulamalardan ayrılması yazınsal türlerin çeşitliliğinden de kaynaklanmaktadır. Fakat öncelikle eleştirinin yazından bağımsızlığı, yaratıcı ve eleştirel yazının eleştirmenlerin bilimle yazınsal eleştiriyi birlikte özümsedikleri felsefi düşüncelerdeki, toplumsal kuramlardaki ve bilimsel ilerlemelerdeki çeşitlilik ve karmaşıklığın etkisi altında kalmasından doğar. Eleştirinin yazından bağımsızlığa doğru ilerleyişi türsel olarak oluşumuyla ve kendi içindeki çeşitlilikle bağlantılıdır. Viktorya dönemi eleştirisini sınıflandırmak neredeyse olanaksız olsa da, yaşamöyküsel, toplumbilimsel, tarihsel, olgucu, gerçekçi, doğalcı, izlenimci, güzelduyusal, törel, insancıl ve benzer eleştiri kuramlarını da kapsayan romantik kuram, etkisini hala sürdürmektedir. Viktorya dönemi eleştirel sistemlerdeki farklılık Walter Pater, Matthew Arnold ve Henry James gibi yazar-eleştirmen ve John Ruskin gibi usta eleştirmenlere ait farklı eleştirel düşüncelerin varlığının bir sonucudur. Bu eleştirmenler, meta eleştirmenlerinin eleştiri üzerine eleştirel düşünceler üretmesi gibi, sanata ve/veya yazına odaklanırlar. Bu yazının amacı, onların eleştirel konumlarının önemini ve Viktorya dönemi eleştirisinin durumunu ortaya koyan düşünceleri incelemektir.