Yazar "Solmaz, Dilek" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 25
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aksiyel spondiloartrit hastalarında anksiyete düzeyinin çeşitli ölçeklerle değerlendirilmesi ve anksiyete ile ilişki faktörler(2019) Barışan, Emrah; Bayır, Duygu; Solmaz, DilekAmaç:Uluslararası spondiloartrit topluluğu (Assesment in SpondyloArthritis International Society; ASAS) tarafından önerilen aksiyel spondiloartrit (akSpA) konsepti içerisinde ankilozan spondilit (AS) hastalarının yanı sıra direkt grafide belirlenen kriterleri karşılamayan ancak manyetik rezonans görüntüleme veya diğer klinik özellikleri ile non-radyografik aksiyel spondiloartrit (nr-akSpA) olarak sınıflandırılan hastalar da yer almaktadır. Bu iki grup bazı özellikler açısından farklılıklar göstermesine karşın hastalık aktivitesi ve yaşam kalitesi açısından benzer hastalık yükünü taşımaktadır. Bu hastalık grubunda psikiyatrik semptomlarsıklıkla görülmekte ve en sık tanımlanan bozukluklar arasında anksiyete ve depresyon yer almaktadır. Bu çalışmada akSpA hastalarında anksiyetenin çeşitli ölçeklerle değerlendirilmesi ve ilişkili olabileceği faktörlerin gözden geçirilmesi planlanmıştır.Gereç ve Yöntem:Çalışmaya ASAS tanımlamasına göre akSpA olarak sınıflandırılan 155 [124 (%80,0) AS, 31 (%20,0) nr-akSpA] hasta dahil edilmiştir. Psikiyatrik semptomların değerlendirilmesi için State-Trait Anxiety inventory (STAI) 1 ve 2, Beck depresyon envanteri ve Beck anksiyete envanteri kullanılmıştır. Anksiyete ile ilişkili olabilecek bağımsız faktörler için lojistik regresyon analizi uygulanmıştır.Bulgular:AS hastaların nr-akSpA’ya göre karşılaştırıldığında daha yaşlı (39 ±10,8 vs 35 ±10,1 p=0,035) vedaha fazla sayıda erkek hastadan (%73,4 vs %54,8, p=0, 044) oluştuğu görülmüştür. Aksiyel spondiloartritteanksiyete sıklığı %60,8, depresyon sıklığı ise %27 olarak saptanırken AS ve nr-akSpA gruplarında farklılık saptanmamıştır. Kadın cinsiyet (Odds ratio[OR]= 2,8, p=0,032) ve yüksek hastalık aktivitesi (Bath Ankilozan Spondilit Aktivite İndeksi ?4) (OR=1,44, p=0,034) anksiyeteyi bağımsız belirleyen faktörler olarak bulunmuştur.Sonuç:Aksiyel Spondiloartrithastalarında anksiyete ve depresyon önemli sıkl ıklarda bulunmakta ve alt gruplarında da benzer oranlarda görülmektedir. Anksiyete varlığı kadın cinsiyet ve yüksek hastalık aktivitesi ile ilişkili olarak bulunmuştur.Öğe Alopesi areata hastalarında nötrofil/lenfosit oranının ve diğer inflamatuar parametrelerin normal popülasyon ile karşılaştırılması(2016) Yanık, Mehmet Emin; Erfan, Gamze; Albayrak, Hülya; Kara, Sonat Pınar; Solmaz, Dilek; Kulaç, MustafaAmaç: Bu çalışmanın amacı; alopesi areata(AA) hastalarında nötrofil/lenfosit oranını (NLR), Eritrosit sedimentasyon hızı(ESR), C reaktif protein(CRP) gibi inflamatuar parametreleri normal populasyon ile kıyaslayarak bu parametrelerin AA hastalarında inflamasyonun şiddetini ölçebilecek bir marker olarak kullanılabilirliğini değerlendirmektir.Yöntem: Çalışmaya klinik olarak AA tanısı konmuş 234 hasta dahil edildi. 37 sağlıklı kişi alındı. Hasta dosyalarından lökosit, nötrofil ve lenfosit sayıları ile ESR ve CRP sonuçları kaydedildi. NLR ise hesaplanarak bulunup kaydedilmiştir. Bulgular: Hasta ve kontrol grubu arasında Lökosit, Nötrofil, ,Hb ve Esr değerleri ile NLR açısından anlamlı fark saptanmazken(p>0.05) Lenfosit sayıları(p=0,02) ve Crp( P <0.001) değeri AA hastalarında yüksek olduğu tesbit edilmiştir. Sonuç: Sonuç olarak AA hastalığında NLR değerinin kullanılabilecek bir belirteç olmadığı kanaatine varılmıştır. CRP'nin AA için kullanılabilir bir marker olduğunu gösterebilmek için daha geniş ölçekli çalışmalar yapmak gereklidir.Öğe Ankilozan Spondilit Hastalarında İrritabl Barsak Sendromu Sıklığı(2020) Avcı, Okan; Mete, Rafet; Solmaz, DilekÖzAmaç: İrritabl barsak sendromu (İBS), barsak alışkanlıklarında değişim ve kronik karın ağrısı ile karakterize bağırsağın fonksiyonel birhastalığıdır. İBS’ nin Romatoid artrit (RA) gibi inflamatuar patolojilerle artmış birlikteliğine rağmen, patofizyolojisinde inflamasyonun rolünetleştirilebilmiş değildir. Ankilozan Spondilit (AS) başlıca aksiyel iskelet sistemini tutan, kronik inflamatuvar bir hastalıkdır. Çalışmamızınamacı AS’ de İBS sıklığını tespit etmek ve bunun başta hastalık aktivitesi olmak üzere diğer faktörlerle ilişkisini ortaya koymaktır.Materyal ve Metot: Çalışmaya Namık Kemal Üniversitesi romatoloji kliniğindeki 145 AS tanılı hasta dahil edildi. Hastaların demografik,klinik ve laboratuvar verileri ile birlikte hastalık aktivitesi ve biyolojik ilaç kullanımı kaydedildi. ROMA III kriterlerine göre İBS tanısı ve tipiincelendi.Bulgular: AS hastalarındaki İBS sıklığı %31.7 idi. İBS sıklığı hastalık aktivitesi yüksek olan (BASDAI>4) ve biyolojik ajan tedavisialanlarda anlamlı şekilde yüksekti (p<0.001 ve p: 0.01 sırasıyla). Cinsiyetler arasında İBS kadın hastalarda, yaşa göre ise gençhastalarda (<50 yaş) anlamlı şekilde yüksekti (p: 0.012 ve p<0.01 sırasıyla).Sonuç: İBS; AS hastalarında normal popülasyona kıyasla daha yüksek (%31.7) tespit edildi. AS hastalık aktivite skoru ile İBS arasındakiilişki patogenezde inflamasyonun etkisini düşündürdü. Sonuç olarak özellikle hastalık aktivitesi yükseÖğe Ankilozan Spondiliti Olan Hastalarda Depresyonun, Hastalık Aktivitesi ve Yaşam Kalite Ölçekleri Üzerine Etkileri(2018) Bakırcı Üreyen, Sibel; Solmaz, DilekAmaç Bu çalışmanın amacı, AS hastalarında depresyonun sıklığını ve depresyonun hastalık aktivite ve yaşam kalite ölçekleri üzerine olan etkilerinideğerlendirmektir.Sakarya Tıp Dergisi, 2018, 8(2):371-378 )Gereç veYöntemÇalışmamıza modifi ye New York Kriterlerine göre AS tanısı almış 144 hasta dahil edildi. Depresyon düzeyi değerlendirilmesi için BeckDepresyon Ölçeği (BDÖ), anksiyete değerlendirmesi için ise Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) formları kullanıldı. AS hastalarında hastalıkaktivitesi Bath AS Hastalık Aktivite İndeksi (BASDAİ) ile, spinal mobilite Bath AS metroloji indeksi (BASMİ) ile ve fonksiyonel durum ise BathAS fonksiyonel indeksi (BASFİ) ile değerlendirildi. Yaşam kalitesini değerlendirmek için bir çok farklı indeks kullanılarak depresyon ile buparametreler arasındaki ilişkiler analiz edildi.Bulgular Çalışmaya dahil edilen 144 AS hastasının %71.5’u erkekti ve ortalama yaşları ise 39.07 (10.8) olarak saptandı. Hastaların %27.5’indeBDÖ’ye göre depresyon ve %33.6’sında BAÖ’e göre orta ve yüksek düzeyde anksiyete tespit edildi. BDÖ’ye göre depresyonda olanhastaların BASDAİ ve BASFİ ile ölçülen hastalık aktivitesi yüksek olarak bulundu (sırasıyla, p=0.008, p=0.002). Depresyonu olan hastalardatüm yaşam kalite ölçeklerinde olumsuz yönde bir etkilenme vardı. Depresyonu olan hastalarda anksiyete sıklığı da yüksekti. BASDAİ ? 4 olanhastalarda depresyon sıklığının 1.55 kat (%95 güvenlik aralığında 1.043-2.31, p<0.05) arttığı gözlemlendi.Sonuç AS hastalarında psikiyatrik durum değerlendirmesi klinik değerlendirmenin bir parçası olarak düşünülebilir. Depresyonun da katkıdabulunduğu yasam kalitesindeki bozulmanın düzeltilmesini hedefl eyen tedavi yöntemleri, hastanın AS tedavisine uyumuna da katkısağlayabilir.Öğe Antihormonal treatment associated musculoskeletal pain in women with breast cancer in the adjuvant setting(Dove Medical Press Ltd, 2016) Şeber, Erdoğan Selçuk; Solmaz, Dilek; Yetişyiğit, TarkanPurpose: Antihormonal treatment is an effective therapy in the adjuvant setting. However, musculoskeletal pain is a common adverse effect encountered in patients receiving this treatment. We aimed to evaluate the risk factors for the development of antihormonal treatment-associated musculoskeletal pain (AHAMP) and its impact on the health-related quality of life (HRQOL). Patients and methods: A cross-sectional survey of 78 consecutive breast cancer patients receiving adjuvant antihormonal treatment for early-stage breast cancer in an academic medical oncology clinic was conducted. AHAMP was assessed by Health Assessment Questionnaire (HAQ) and 10 cm visual analog scale (VAS). HRQOL was assessed by self-administered short form 36 and Functional Assessment of Cancer Therapy-Breast subscale surveys. Results: AHAMP was found to be present in 37 (47.7%) patients. In multivariate regression analysis, having a normal body mass index (<30 kg/m(2)), cigarette smoking, and low serum vitamin D level (20 ng/mL) were found to be independent risk factors. In HRQOL assessment, physical and mental scores were found to be significantly lower in patients with joint arthralgia. Conclusion: AHAMP has an adverse effect on the quality of life of breast cancer patients receiving adjuvant antihormonal treatment, and assessment of predictive factors is important for identification of patient groups at risk of developing this condition.Öğe Comparison of Characteristics of Ankylosing Spondylitis in Association with Familial Mediterranean Fever with Those of Typical Ankylosing Spondylitis.(Wiley-Blackwell, 2014) Solmaz, Dilek; Akar, Servet; Kısacık, Bünyamin; Apraş, Şule; Şenel, Soner; Onat, Ahmet Mesut; Akkoç, Nurullah[No Abstract Available]Öğe Different disease subtypes with distinct clinical expression in familial Mediterranean fever: results of a cluster analysis(Oxford Univ Press, 2016) Akar, Servet; Solmaz, Dilek; Kaşifoğlu, Timuçin; Yaşar Bilge, Şule; Sarı, İsmail; Gümüş, Zeynep Zehra; Tunca, MehmetObjective. The aim of this study was to evaluate whether there are clinical subgroups that may have different prognoses among FMF patients. Methods. The cumulative clinical features of a large group of FMF patients [1168 patients, 593 (50.8%) male, mean age 35.3 years (S.D. 12.4)] were studied. To analyse our data and identify groups of FMF patients with similar clinical characteristics, a two-step cluster analysis using log-likelihood distance measures was performed. For clustering the FMF patients, we evaluated the following variables: gender, current age, age at symptom onset, age at diagnosis, presence of major clinical features, variables related with therapy and family history for FMF, renal failure and carriage of M694V. Results. Three distinct groups of FMF patients were identified. Cluster 1 was characterized by a high prevalence of arthritis, pleuritis, erysipelas-like erythema (ELE) and febrile myalgia. The dosage of colchicine and the frequency of amyloidosis were lower in cluster 1. Patients in cluster 2 had an earlier age of disease onset and diagnosis. M694V carriage and amyloidosis prevalence were the highest in cluster 2. This group of patients was using the highest dose of colchicine. Patients in cluster 3 had the lowest prevalence of arthritis, ELE and febrile myalgia. The frequencies of M694V carriage and amyloidosis were lower in cluster 3 than the overall FMF patients. Non-response to colchicine was also slightly lower in cluster 3. Conclusion. Patients with FMF can be clustered into distinct patterns of clinical and genetic manifestations and these patterns may have different prognostic significance.Öğe Evaluation of periostin and factors associated with new bone formation in ankylosing spondylitis: Periostin may be associated with the Wnt pathway(Wiley, 2018) Solmaz, Dilek; Uslu, Sadettin; Kozacı, Didem; Karaca, Neslihan; Bülbül, Hale; Tarhan, Emine Figen; Akar, ServetObjective: Periostin has been shown to be involved in bone anabolism through the regulation of Wnt-beta-catenin signaling. It may be one of the pathogenic mechanisms in syndesmophyte formation in ankylosing spondylitis (AS). The aim of this study was to evaluate serum periostin levels in patients with AS and to assess relationships among biomarkers of bone formation and periostin in disease outcomes, particularly radiographic changes. Methods: Ninety-seven consecutive AS patients (78% male) and 48 healthy controls (75% male) were included in the study. Serum periostin, dickkopf-1 (DKK-1), sclerostin and vascular endothelial growth factor (VEGF) levels were measured using commercially available enzyme-linked immunosorbent assay kits. Disease-related characteristics of patients were assessed using Ankylosing spondylitis disease activity score - C-reactive protein (ASDAS-CRP), Bath AS Disease Activity Index, Bath AS Functional Index and Bath AS metrology index. Radiographs were scored using the modified New York criteria and modified Stokes AS spinal score (mSASSS). Results: Compared with control subjects, patients with AS had significantly lower serum levels of periostin (P < 0.001) and sclerostin (P < 0.001), but higher serum levels of VEGF (P < 0.001) and high-sensitivity CRP (P < 0.001). Serum periostin (P = 0.005) and sclerostin levels (P = 0.016) were significantly lower in patients with very high disease activity according to ASDAS-CRP. Current age (P = 0.009), age at symptom onset (P = 0.021) and hip joint involvement (P = 0.012) were independently associated with the development of syndesmophyte, in contrast to biomarkers of bone metabolism that we evaluated. Conclusion: Our results suggest that periostin is down-regulated in AS patients with highly active disease and may contribute to disease pathogenesis through an interaction with Wnt signaling.Öğe Evaluation of the Patient Acceptable Symptom State in Patients with Psoriatic Arthritis(Wiley-Blackwell, 2014) Çetin, Pınar; Solmaz, Dilek; Keser, Murat; Sarı, İsmail; Birlik, Merih; Akkoç, Nurullah; Önen, Fatoş[No Abstract Available]Öğe Forensic age estimation by the Schmeling method: computed tomography analysis of the medial clavicular epiphysis(Springer, 2015) Ekizoğlu, Oğuzhan; Hocaoglu, Elif; İnci, Ercan; Sayin, İbrahim; Solmaz, Dilek; Bilgili, Mustafa Gökhan; Can, İsmail ÖzgürThe variability of anthropometric measures, such as the degree of ossification, among societies should be taken into account when estimating age. The degree of ossification of the medial clavicle can be determined with thin-section computed tomography (CT), which is one of the methods recommended by the Study Group on Forensic Age Diagnostics of the German Association of Forensic Medicine. The purpose of this retrospective study was to investigate the applicability of thin-section CT analysis of the degree of ossification of the medial clavicle in a Turkish population. We evaluated the CT images (1-mm slice thickness) of 503 patients (362 male, 141 female; age, 10-35 years) using the Schmeling five-stage method. The Spearman's correlation analysis revealed a positive correlation between age and ossification stage in both male and female patients (total group: rho = 0.838, p < 0.001; male: rho = 0.831, p < 0.001; female: rho = 0.856, p < 0.001). The linear regression analysis results indicated that the ossification stage of the medial clavicle is a good predictor when estimating age (r (2) = 0.735 for all patients, 0.734 for male patients, 0.741 for female patients). Sex differences in ossification stages were observed only for stage 1 and 4 ossification. We believe that future research could expand the database on this topic and contribute to improvements in this measurement method.Öğe LÖKOSİT TROMBOSİT AGREGATLARININ İLERİ EVRE KANSER HASTALARINDA TROMBOZ GELİŞİMİNE KATKISI(Namık Kemal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2017) Avcı, Burcu; Avcı, Okan; Solmaz, Dilek; Yetişyiğit, Tarkan; Turgut, BurhanAmaç: Çalışmamızın amacı inflamasyon ve tromboza yatkınlıkla giden solid organ tümörü hastalarinda lökosit trombosit agregatlari ve tromboz ilişkisini tespit etmektir. Materyal ve Metot: Çalışmada Namık Kemal Üniversitesi Onkoloji Bilim Dalı’ nda 2013 -2014 tarihleri arasında izlenen 28 metastatik GİS tümörü, 33 metastatik akciğer tümörü, 29 opere tümör olgusu olmak üzere toplam 90 hastaya ilişkin labaratuar ve klinik verileri 12 sağlıklı gönüllüden oluşan kontrol grubu ile karşılaştırmayı amaçladık. Bu amaç doğrultusunda trombosit aktivasyonunun iyi bir göstergesi olduğu gösterilmiş olan monosit trombosit agregatları, granülosit trombosit agregatları; kanda trombin ortaya çıkışını gösteren trombin- antitrombin III kompleks ve inflamasyon belirteci olarak yüksek duyarlıklı C reaktif protein düzeyleri çalışıldı. Mevcut verilerden nötrofil lökosit oranı hesap edildi. Hastalarda venöz tromboz tespiti için ise derin ven trombozu prospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamızda monosit trombosit agregatları düzeyi metastatik GİS tümörlerinde ve opere tümörlerde kontrol gruba göre anlamlı düzeyde yüksek tespit edildi (p: 0,05 ; 0,029 sırasıyla). Granülosit trombosit agregatları düzeyi ise metastatik GİS, metastatik akciğer ve opere tümörlerin tümünde kontrol gruba göre anlamlı düzeyde yüksek saptandı (p: 0,015; 0,0,012 ; 0,01 sırasıyla). Yüksek duyarlıklı C reaktif protein düzeyi de metastatik GİS ve metastatik akciğer tümörlerinde kontrol gruba göre anlamlı yüksek saptandı (p: 0,014 ; 0,000 sırasıyla). Yüksek duyarlıklı C reaktif protein düzeyi ayrıca metastatik akciğer tümörlerinde opere tümörlere göre de anlamlı yüksek saptandı (p: 0,000). Trombin- antitrombin III kompleksve nötrofil lökosit oranı düzeylerinde ise gruplar arasında anlamlı farklılık gözlenmedi. Hiperkoagülopatinin değerlendirilmesine yönelik tüm gruplar analiz edildiğinde derin ven trombozu geçirme sıklığı %22 (18 hasta) olarak tespit edildi.Gruplar derin ven trombozu sıklığı açısından tek tek incelendiğinde ise kontrol grupta hiç derin ven trombozu izlenmedi. Opere tümör hastalarında oran % 17 iken, metastatik akciğer tümörlerinde %21 idi. Metastatik GİS tümörlerinde derin ven trombozu sıklığı ise %35 olarak tespit edildi.Derin ven trombozu olanlar ile olmayanlar arasında yaş, monosit trombosit agregatları, granülosit trombosit agregatları, trombin- antitrombin III kompleksve yüksek duyarlıklı C reaktif protein değerleri arasında fark saptanmadı. Bununla birlikte gruplar arasında nötrofil lökosit oranı anlamlı farklı idi (p: 0,034). Sonuç: Sonuçta, bildiğimiz kadarıyla ilk kez farklı evre ve farklı dokulardan kaynaklı kanser hastalarında lökosit trombosit agregatı değerlerinin yükseldiğini tespit ettik. Elde ettiğimiz sonuçları doğrulamak ve bu bilgilerin kanser hastalarında trombotik olayların tahmininde potansiyel etkisini ortaya koymak için daha büyük hasta grupları ile yapılan çalışmalara ihtiyaç vardır.Öğe Performance characteristics of the simplified version of ankylosing spondylitis disease activity score (SASDAS)(Springer London Ltd, 2016) Solmaz, Dilek; Yıldırım, Tülay; Avcı, Okan; Tomas, Nazmiye; Akar, ServetVarious types of disease activity measures are available for axial spondyloarthritis (axSpA), and there is no gold standard for all individual patients. The ankylosing spondylitis disease activity score (ASDAS) is highly discriminatory, sensitive to change, and associated with structural progression. A simplified version of the ASDAS (SASDAS) was proposed and found to be a simple and practical tool to assess disease activity. Our aim was to test the performance characteristics of the SASDAS and compare it with validated tools. In total, 97 consecutive ankylosing spondylitis (AS) patients were included in the study. Disease activity was assessed by the ASDAS-erythrocyte sedimentation rate (ESR), ASDAS-C-reactive protein (CRP), bath ankylosing spondylitis disease activity index (BASDAI), and SASDAS. The relationship among these activity indices and the level of agreement of various activity categories were tested. There was a strong correlation between the SASDAS and other activity indices, including the BASDAI (r = 0.916, p < 0.001), ASDAS-CRP (r = 0.847, p < 0.001), and ASDAS-ESR (r = 0.942, p < 0.001). Although the agreement between the ASDAS-ESR and SASDAS was good (weighted kappa of 0.744 and total agreement of 77 %), there was moderate agreement between the ASDAS-CRP and SASDAS (weighted kappa of 0.579 and total agreement of 66 %). The disagreement was particularly striking in moderate and high disease activity states. Approximately 40 % of patients classified as moderate activity according to the ASDAS-ESR and 45 % according to the ASDAS-CRP were differentially categorized by the SASDAS. The results of the present analysis suggest that the simplified version of the ASDAS-ESR should be further validated in various settings and populations due to a questionable level of agreement between the ASDAS-CRP and SASDAS.Öğe Performance of different criteria sets for inflammatory back pain in patients with axial spondyloarthritis with and without radiographic sacroiliitis(Springer London, 2014) Solmaz, Dilek; Akar, Servet; Soysal, Özgül; Akkoç, Yeşim; Can, Gerçek; Gerdan, Vedat; Akkoç, NurullahIt is important to recognize inflammatory back pain (IBP) for an early diagnosis of ankylosing spondylitis (AS). Assessment of Spondyloarthritis International Society (ASAS) has recently published new criteria set for diagnosing IBP. In the present study, we evaluated the performance of the new ASAS IBP criteria and to compare the performance of IBP criteria sets in axial spondyloarthritis (axSpA) patients with and without radiographic sacroiliitis. The study sample included a total of 274 patients with a diagnosis of axSpA and 50 patients with a diagnosis of chronic (>3 months) mechanical back pain (MBP). A face-to-face interview by using a standardized questionnaire addressing all the components of IBP was performed. Data about HLA-B27 status and C-reactive protein levels were obtained from the patients’ charts. There were significantly more male patients (P < 0.001) in the AS group (68.6 %) than in the non-radiographic axSpA group (29.6 %) and also than in the MBP group (37.5 %). Among the criteria sets, the Calin criteria showed the best sensitivity (91.2 %), and the Berlin criteria showed the best specificity (82.4 %) in differentiation of IBP from MBP. If the morning stiffness item of the Calin criteria was defined as lasting >30 min (Calin 30), the specificity improved (72.9 %), but at a price of loss in sensitivity (82.4 %). In this study, new ASAS criteria for IBP performed almost as good as but not better than the existing criteria sets. Performances of the criteria sets were quite comparable in the differentiation of IBP from MBP in patients with and without radiographic sacroiliitis. © 2014, Clinical Rheumatology.Öğe Periostin May Have a Role in Ankylosing Spondylitis and It Is Associated with Wnt Signalling Pathway Regulators(Wiley-Blackwell, 2014) Akar, Servet; Uslu, Saadettin; Kozacı, Leyla Didem; Can, Gerçek; Karaca, Neslihan; Tarhan, Emine Figen; Solmaz, Dilek[No Abstract Available]Öğe Pyogenic granuloma in differential iron deficiency diagnosis(Aves, 2015) Bengi, Göksel; Solmaz, Dilek; Soytürk, Mujde; Çokbankır, Özge; Yorukoglu, Kutsal[No Abstract Available]Öğe REKÜRREN AFTÖZ STOMATİT TANILI HASTALARDA NÖTROFİL/LENFOSİT ORANI BİR AKUT FAZ REAKTANI OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?(Namık Kemal Üniversitesi, 2017) Kara, Sonat Pınar; Avcı, Okan; Albayrak, Hülya; Topçu, Birol; Yanık, Mehmet Emin; Solmaz, Dilek; Erfan, GamzeAmaç: Sistemik inflamatuvar yanıt C-reaktif protein (CRP) gibi birçok laboratuar yöntemleri çalışılarak tespit edilebilir. Bu sebeple yaygın kullanılan ve ulaşılabilirliği daha kolay olan hemogram parametreleri kullanılarak inflamasyonu değerlendirmeyi amaçladık. Bu çalışmamızda; Rekürren aftöz stomatit (RAS)’te hematolojik ve biyokimyasal laboratuvar özelliklerin değişimini göstermek ve de birçok farklı klinik durumda yapılmış çalışmalar da olduğu gibi RAS tanısı alan hastalarda nötrofil/lenfosit oranının (NLO), CRP gibi akut faz reaktanı olarak kullanılabilirliğini değerlendirmek amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Retrospektif olarak hasta dosyaları gözden geçilerek 2010-2015 tarihleri arasında Namık Kemal Üniversitesi, Araştırma ve Uygulama Merkezi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Polikliniği’ne başvurmuş klinik olarak RAS tanısı konmuş 265 hasta çalışmaya dahil edildi. 299 sağlıklı kontrol grubu oluşturuldu. Hasta dosyaları taranarak hemoglobin, lökosit, nötrofil, lenfosit değerleri kaydedildi ve NLO’ları hesaplandı. Bulgular: RAS ve kontrol grubu arasında lökosit, nötrofil, lenfosit ve NLO oranı arasında anlamlı bir fark saptanmazken(p>0,05), hemoglobin, CRP ve sedimentasyon değerleri arasında anlamlı bir fark saptanmıştır(p<0,01). Sonuç: RAS hastalarında NLO’nın CRP gibi akut inflamatuar bir belirteç olarak kullanılabilirliği olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu hastalarda klinik tanı ve takipte destek olabilecek biyolojik belirteçler için yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.Öğe Serum Level of the Vascular Endothelial Growth Factor Is Elevated in Ankylosing Spondylitis and Osteocalcin May Be Related Wth Osteoproliferation(Bmj Publishing Group, 2015) Solmaz, Dilek; Bülbül, Hale; Uslu, Sadettin; Kozacı, Didem; Karaca, Neslihan; Akar, Servet[No Abstract Available]Öğe Serum Tumor Marker Levels in Rheumatoid Arthritis(2016) Şeber, Erdoğan Selçuk; Solmaz, Dilek; Yetişyiğit, TarkanGiriş ve Amaç: Romatoid Artrit (RA) eklemleri etkileyen ve görece sık rastlanılan inflamatuar bir hastalıktır. Bu çalışmada RA tanılı hastalarda serum tümör belirteçleri olan karsinoembriyonik antijeni (CEA) ,CA 125, CA 19.9 ve CA15.3 düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır Yöntem: Bir üniversite hastanesinin romatoloji kliniğinde RA tanısı ile takip edilmekte olan toplam 148 hasta çalışma grubuna ve osteoartrit tanılı 36 hasta ise kontrol grubuna dâhil edilmiştir. Çalışmaya katılan bireylerden alınan kan örneklerinden romatoid faktör (RF), eritrosit sedimantasyon hızı (ESR), anti siklik sitrilünepeptid (anti CCP) ve serum tümör belirteçleri olan CEA,CA19.9,CA 125 ve CA 15.3 düzeyleri ölçülmüştür. Hastalık aktivite skoru çalışmaya dâhil edilme sırasında ilgili romatoloji uzmanı tarafından değerlendirilmiştir. Bulgular: Serum CEA,CA19.9,CA 125 ve CA15.3 düzeyleri RA tanılı hastalarda kontrollere göre anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır. Hem aktif hem de inaktif hasta grubunda tümör belirteç düzeyleri kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek ölçülmüştür ancak tümör belirteçleri ile hastalık aktivite skoru arasında bir korelasyon saptanamamıştır. Tümör belirteçleri arasında yalnızca CEA ile RF arasında bir korelasyon saptanmıştır(r 0.165, p >0.049). Tartışma ve Sonuç: Serum tümör belirteçleri RA tanılı hastalarda sıklıkla yüksek seviyelerde saptanabilir. Hastaların takibinden sorumlu olan hekimlerin bu durumdan haberdar olmaları, bu hasta grubunda malignite varlığı araştırma amacı ile yapılabilecek olan gereksiz işlemlerin önüne geçilmesine yardımcı olacaktır.Öğe Sex Estimation From Sternal Measurements Using Multidetector Computed Tomography(Lippincott Williams & Wilkins, 2014) Ekizoğlu, Oğuzhan; Hocaoglu, Elif; İnci, Ercan; Bilgili, Mustafa Gökhan; Solmaz, Dilek; Erdil, Irem; Can, İsmail ÖzgürWe aimed to show the utility and reliability of sternal morphometric analysis for sex estimation. Sex estimation is a very important step in forensic identification. Skeletal surveys are main methods for sex estimation studies. Morphometric analysis of sternum may provide high accuracy rated data in sex discrimination. In this study, morphometric analysis of sternum was evaluated in 1mm chest computed tomography scans for sex estimation. Four hundred forty 3 subjects (202 female, 241 male, mean age: 44 +/- 8.1 [ distribution: 30-60 year old]) were included the study. Manubrium length (ML), mesosternum length (2L), Sternebra 1 (S1W), and Sternebra 3 (S3W) width were measured and also sternal index (SI) was calculated. Differences between genders were evaluated by student t-test. Predictive factors of sex were determined by discrimination analysis and receiver operating characteristic (ROC) analysis. Male sternalmeasurement values are significantly higher than females (P< 0.001) while SI is significantly low in males (P< 0.001). In discrimination analysis, MSL has high accuracy rate with 80.2% in females and 80.9% in males. MSL also has the best sensitivity (75.9%) and specificity (87.6%) values. Accuracy rates were above 80% in 3 stepwise discrimination analysis for both sexes. Stepwise 1(ML, MSL, S1W, S3W) has the highest accuracy rate in stepwise discrimination analysis with 86.1% in females and 83.8% in males. Our study showed that morphometric computed tomography analysis of sternum might provide important information for sex estimation.Öğe Short Term Efficacy of Tumor Necrosis Factor Inhibitors in Patients with non-radiographic Axial Spondylarthritis and ankylosing Spondylitis; Results from Turkbio Registry.(Wiley-Blackwell, 2014) Çetin, Pınar; Kalyoncu, Umut; Kisacik, Bunyamin; Sarı, İsmail; Solmaz, Dilek; Karadağ, Ömer; Akkoç, Nurullah[No Abstract Available]