Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Özşahin, Emre" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 20 / 63
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Agricultural land suitability assessment for agricultural productivity based on GIS modeling and multi-criteria decision analysis: the case of Tekirdağ province
    (Springer Science and Business Media Deutschland GmbH, 2022) Özşahin, Emre; Özdeş, Mehmet
    Grains play a significant role in meeting the nutritional needs of the increasing world population. Consequently, the need for new studies on agricultural production and land suitability assessments has increased. The present paper aims to perform agricultural land suitability assessment to evaluate agricultural productivity in Tekirdağ province to determine precise productive agricultural areas. This study combines a variety of datasets to develop a dynamic model using GIS-based multi-criteria decision analysis for land suitability assessment and agricultural productivity. The datasets used in this study are supported by terrestrial samples and processed with spatial technologies. The results of the study indicate that the agricultural potential of the provincial lands is quite high. It reveals that 65.7% of province lands are suitable for agricultural production. Of the remaining lands, 20.3% is marginally suitable while only 8% of the land is unsuitable for agricultural production. In the northwestern part, suitable land for agricultural productivity is higher compared to other parts of the study area. This part also corresponds to the areas where industrial activities are marginal. The results also imply that agricultural activities in grain production areas must be reconsidered and replanned according to the new classification of land suitability assessment. In this respect, our study suggests that the policymakers and the government should take necessary steps to ensure the protection and sustainability of agricultural lands while planning for the industrial and settlement development in grain production areas. © 2021, The Author(s), under exclusive licence to Springer Nature Switzerland AG.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Alakır Çayı Havzasında (Antalya) Toprak Kaybının Mekânsal Dağılışı ve Etkili Faktörler
    (Namık Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, 2016) Özşahin, Emre
    Suyun neden olduğu toprak erozyonu Türkiye'nin en önemli çevresel problemlerinden biridir. Özellikle her geçen gün bu sorun insanların yaptığı bilinçsiz faaliyetler nedeniyle daha da artmaktadır. Bu çalışmada Alakır Çayı havzasındaki toprak kaybının ortaya konması ve toprak kaybındaki mekânsal farklılıklar üzerinde etkili olan faktörlerin vurgulanması amaçlanmıştır. CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) tabanlı RUSLE (Düzenlenmiş Evrensel Toprak Kaybı Denklemi) yönteminin kullanıldığı çalışmada, çeşitli kaynaklardan toplanan çok farklı malzemelerden istifade edilmiştir. Elde edilen bulgular, tek yönlü varyans analizi ve basit ikili korelasyon kullanılarak değerlendirilmiştir. Sonuçta havzada yıllık ortalama toprak kaybı, 5.26 t ha-1 y-1 olarak hesaplanmıştır. Belirlenen bu toprak kaybı değeri, Türkiye ortalamasının (6.14 t ha-1 y-1) altında olduğu için oldukça olumlu bir durumdur. Buna mukabil havza alanında yaygın bir şekilde (% 61.9) çok hafif (Risk 1) erozyon riskinin etkili olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca istatiksel analiz sonuçlarına göre havzadaki erozyon riski ile değişkenler arasında hem anlamlı bir fark hem de pozitif (+) yönlü bir ilişki hâkimdir. Havza genelinde erozyonu önlemek veya asgari düzeye indirmek amacıyla bazı tedbirlere gereksinim duyulmaktadır. Bu bağlamda öncelikle, hâlihazırdaki erozyon alanları erozyon kontrol sahaları olarak ilan edilip, denetim altına alınmalıdır. Bu çalışma CBS ve istatiksel analizlerle desteklenmiş erozyon uygulamalarının daha sağlıklı sonuçlar sunduğunu göstermiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Amanos Dağlarında Bir Paleokarstik Vadinin Jeomorfolojik Özellikleri ve Gelişimi*
    (2013) Özşahin, Emre
    Paleokarstik vadiler sahip oldukları özelliklerin yanı sıra dolin, düden, uvala gibi karstik şekillerin herhangi bir sahadaki jeomorfolojik evrimini hakkında ipuçları sağlamaktadırlar. Nitekim paleokarstik vadilerin özelliklerinin belirlenmesi, sahanın eski drenaj ağının hidrolojik ve hidrografik gelişimini belirlemek ve bölgenin paleocoğrafik gelişimine ışık tutmak açısından önemi büyüktür. Paleokarstik vadiler bir sahadaki eski drenaj sisteminin ortaya konulması ve kendi ekseninde gelişen yeni karstik oluşumların (düden, dolin ve uvala vb.) açıklanmasında önemli ipuçları vermektedir. Orta Amanos Dağlarında tespit edilen Üst Miyosen paleokarstik vadi sistemi bu amaca yönelik olarak araştırılmıştır. Söz konusu paleokarstik vadi tektonik hareketlerle sahanın yükselmesi ve oluşan yeni çizgiselliklere bağlı olarak yüzey akışın yeraltındaki mecraları izlemesi ve eski vadi sisteminin askıda kalarak karstlaşması neticesinde oluşmuştur. Aynı süreçte vadide devam eden kartlaşmalar sıralı dolin, düden, polye ve uvala gibi bir takım karstik şekillerin meydana gelmesini sağlamıştır. Paleokarstik vadinin günümüzdeki yüzey karstının izleri olan polyelerde bu aşamada oluşmuştur. Bu polyeler Üst Pliyosen-Pleyistosen döneminde ise akarsular tarafından kapılmış, dış drenaja bağlanarak flüvyo-karstik depresyon özelliği kazanmışlardır. Çalışma amacı doğrultusunda öncelikle eski çalışmalar gözden geçirilmiş, eski ve yeni topografya haritaları irdelenmiş, uydu fotoğrafları incelenmiş, konuyu daha anlaşılır şekilde sunmak amacıyla da CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) yardımıyla yeni haritalar oluşturulmuştur. Ayrıca bu haritalar arazi çalışmaları sırasında sahaya taşınarak uygunluğu denetlenmiştir. Sahadaki diğer paleokarstik vadilerin de araştırılarak özelliklerinin belirlenmesi, Türkiye'nin karstik potansiyelinin ortaya çıkarılmasına yardımcı olacak ve bu alandaki noksanlıkların giderilmesine de katkı sağlayacaktır. İnceleme alanında paleokarstik vadinin sınırlarını belirlemek için kaynak sahasında yeni etütlerin yapılması başka paleovadilerin varlığını tespit etmek bakımından önem arz etmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    An Evaluation of the Causes and Consequences of the Flash Floods (5.9.2023) in the Degirmen River Basin in Igneada (Demirkoy/Kırklareli)
    (2024) Özşahin, Emre; Öztürk, Mikayil
    On 5.9.2023, flash floods occurred in Igneada town of Demirkoy district of Kırklareli province, which caused serious loss of life and property. Since this unfortunate event was a natural hazard with a hydro-meteorological characteristic, it occurred at the river basin scale. Therefore, the present study aims to systematically reveal the chain of events leading to the flash floods in the Degirmen River basin, where the natural hazard occurred. The study data were processed and interpreted in the light of the relevant literature within the framework of the findings obtained from office and field studies. At this stage, the Root Cause Analysis (RCA) method was used to determine how and why the event occurred and how to prevent similar problems from occurring again. As a result of the study, it was determined that flash floods caused by sudden torrential rains led to high-energy water flows on the slope lands depending on topographic features. Consequently, they forced the transportation of materials of various sizes. The materials coming from the river's upper basin with strong flash floods with irregularly changing flow rates triggered flooding in places where the slope of the river bed decreased. However, this natural event has become a natural hazard in the lower basin due to the wrong land use caused by the negative anthropogenic effects of human beings on the natural environment.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Analysis of LULC (Landuse/Landcover) Characteristics of Tekirdag Province based on the CORINE System
    (Centivens Inst Innovative Research-Ciir, 2016) Sarı, Hüseyin; Özşahin, Emre
    Detection and monitoring of the LULC (Landuse/Landcover) characteristics can provide more effective and sustainable land management. One of the most commonly applied systems in LULC is the CORINE (Coordination of Information on the Environment) system. This system, which has been in use across the EU (European Union) countries, has lately been adopted by Turkey, which has made a notable progress towards becoming an EU member in recent years. The most important characteristic of the CORINE system is that the GIS (Geographic Information Systems) and RS (Remote Sensing) techniques are used during its application. This study aimed to detect the changes that occurred at LULC classes in Tekirdag province, which were specified according to the CORINE system. In this study, we examined changes that occurred in 15 years (2000-2015) along with their causes and effects. In this regard, we embarked on the following three fundamental attempts: (1) Detection of the changes that occurred at the LULC features of Tekirdag province between 2000 and 2015; (2) Elicitation of the causes and effects of these changes; and (3) Determination of predictions for the future. It was ultimately found that Tekirdag province has passed through a significant rate of LULC changes in the last 15 years. 29 different 3rd level CORINE classes were determined in the land. The most common land use class is the lands where dry forming is performed corresponding to the third level. LULC differentiation is observed in a total area of 14.8 km(2) in Tekirdag province. The most obvious differentiation occurs between discontinuous urban fabric and continuous urban fabric classes.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Aşağı Asi Nehri Havzası Toprakları
    (2015) Özşahin, Emre; Atasoy, Ahmet
    Bu çalışmada Aşağı Asi Nehri havzası topraklarının oluşum ve gelişimlerinde etkili olan faktörler, başlıca toprak serileri (ordoları) ve bunların özelikleri açıklanması amaçlanmıştır. İlgili amaç kapsamında literatür eşliğinde değişik ölçeklerdeki farklı haritalardan ve çeşitli verilerinden yararlanılmıştır. Bunun akabinde havza alanında arazi çalışmaları yapılmış ve toprak örnekleri alınarak, analiz edilmiştir. Daha sonraki adımda bütün bu veriler Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknikleri ile tematik haritalara dönüştürülmüş ve metne aktarılmıştır. Sonuçta havza alanında toprakların oluşum ve gelişiminde başta iklim, jeomorfolojik özellikler ve ana materyal olmak üzere birçok faktörün etkili olduğu görülmüştür. Bu bağlamda havza alanında Alfisol, Andisol, Entisol, Histosol, İnceptisol, Mollisol ve Vertisol türünde toprakların dağılış gösterdiği anlaşılmıştır. En yaygın toprak serilerinin ise gençlik veya ergenlik safhasında olan Entisol ve İnceptisol olduğu belirlenmiştir. Havza alanında siltli balçık ve killi balçık en yaygın toprak tekstür sınıflarını oluşturmaktadır. Bu durum havzada genel itibariyle ağır bünyeli toprakların hakim olduğunu yansıtmaktadır
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Avalanche susceptibility and risk analysis of Eastern Anatolian region using GIS
    (Elsevier Science Bv, 2014) Özşahin, Emre; Kaymaz, Çağlar Kıvanç
    Turkey faces various natural disasters due to her geographical location. One of these natural disasters is avalanches. Eastern Anatolia Region which covers 21 % of Turkey's land, 163.000 km(2) surface area is the region where avalanches are the most common. 193 avalanches out of 220 in a 32-year period between 1970-2012 occurred in this region. As a result, 128 individuals were killed, 48 were injured and a total of 17.892 individuals were affected in different ways. This study aims to provide an avalanche susceptibility and risk analysis in Eastern Anatolia Region. Avalanche Susceptibility Analysis and Risk Analysis were undertaken based on Geographical Information Systems (GIS) by following the formulas developed by Mora and Vahrson (1994) and UN Disaster Relief Coordinator (1979) respectively. Global Digital Elevation Model (GDEM) data and official statistics provided by General Directorate of Meteorology and Turkish Statistics Institute were utilized in the study. It was observed that the avalanches occur due to conditions of slope, temperature and precipitation. The impact of this natural disaster will be felt more distinctively in areas with higher population density. Avalanche susceptibility is insignificant and lower in large areas whereas it is high and significant in a small region. Areas with highest susceptibility generally correspond with the frequency of occurrence found in disaster statistics. According to risk values observed to be 11.63 in average, the provinces with the highest risk are Hakkari, Bitlis, Mus, Bingol, Tunceli, Kahramanmaras, Erzurum, Agri and Van. More detailed avalanche susceptibility identification and planning are called for in the whole region urgently. (C) 2013 The Authors. Published by Elsevier Ltd.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Ayvalıdere Havzasında (Süleymanpaşa / Tekirdağ) Jeomorfolojik Faktörlerin Toprak Özellikleri Üzerine Etkileri
    (2016) Özşahin, Emre
    Bu çalışmada, jeomorfolojik faktörlerin toprak özellikleri üzerine etkileri Ayvalıdere Havzası örneğinde incelenmiştir. Bu etkilerin örnek bir havza dâhilinde incelenmesi çalışmanın önemini teşkil etmektedir. Çalışmada 1:25.000 ölçekli KIRKLARELİ F19-d4 ve BANDIRMA G19-a1 numaralı topoğrafya haritaları kullanılmıştır. Yöntem olarak ise öncelikle havza alanının jeomorfolojik özellikleri tespit edilmiştir. Ardından başka araştırmacılar tarafından yaptırılan toprak örneklerinin analizlerinden ve çalışma bulgularından istifade edilerek havzanın detaylı toprak haritası oluşturulmuştur. Gerek jeomorfolojik özellikler (yer şekilleri, eğim, bakı, yükselti) gerekse toprak özellikleri CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) ortamında karşılaştırılarak, havzada toprakların dağılışında jeomorfolojik faktörlerin etkisi irdelenmiştir. Çalışma sonunda yer şekilleri ile toprak özellikleri arasındaki ilişkinin kısa mesafeler dâhilinde büyük değişiklikler sunduğunu belirlenmiş ve vurgulanmıştır. Bu ilişkinin daha detaylı çalışmalarla ortaya konması gereklidir. Böylece elde edilen sonuçlarla toprak kaynaklarının korunması, doğru kullanımı ve planlanması konusunda önemli adımlar atılabilir. Nihai olarak gerek jeomorfolojik gerekse pedolojik özellikleri konu alan benzer çalışmalarda toprak ve yer şekilleri arasındaki münasebetin araştırılması doğal ortamı daha iyi anlayıp, analiz etmemize yardımcı olacaktır
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    CBS Kullanılarak Çeltik Tarımı için Arazi Uygunluk Değerlendirmesi: Hayrabolu Deresi Havzası (Trakya Yarımadası) Örneği
    (2016) Özşahin, Emre
    Bu çalışmada, Türkiye'nin önemli çeltik ekim alanlarının bulunduğu Trakya Yarımadasında yer alan Hayrabolu Deresi Havzası'nda çeltik tarımı için Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) destekli arazi uygunluk değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır. Havza alanı Tekirdağ ilinde çeltik tarımının yapıldığı en önemli sahadır. Bu bakımdan Tekirdağ ilinin Türkiye çeltik üretimine olan katkısını değerlendirmek ve gelecekte yapılacak tarımsal amaçlı planlamalara destek olması açısından çalışmanın önemli olduğu düşünülmektedir. Çalışma amacı kapsamında Dengiz (2013) tarafından kullanılan yöntem içeriğinden yararlanılmıştır. Bu amaçla Ekinci (1990) tarafından bildirilen yöre topraklarının fiziksel ve kimyasal özellikleri kullanılmıştır. Çalışma sonunda Hayrabolu Deresi Havzası'nın % 74.1 oranla çeltik tarımına uygun arazilerden oluştuğu tespit edilmiştir. Türkiye'deki çeltik ihtiyacındaki artışa bağlı olarak yakın gelecekte havzada yeni sahalarında bu tahılın yetiştirilmesi için kullanılacağı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan çeltik tarımına açılacak yeni sahaların bu veya buna benzer farklı çalışmalarla tespit edilip, araştırılması doğal kaynakların kullanımının sürdürülebilir olması bakımından oldukça mühim bir husustur. Sonuç olarak CBS teknikleri kullanılarak gerçekleştirilen bu çalışmanın sonuçları, benzer sahalar için aynı yöntemin rahatlıkla kullanılabileceğini göstermiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    CBS kullanılarak çeltik tarımı için arazi uygunluk değerlendirmesi: Hayrabolu deresi havzası (Trakya Yarımadası) örneği
    (Ankara Univ, Fac Agr, 2016) Özşahin, Emre
    Bu çalışmada, Türkiye’nin önemli çeltik ekim alanlarının bulunduğu Trakya Yarımadasında yer alan Hayrabolu Deresi Havzası’nda çeltik tarımı için Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) destekli arazi uygunluk değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır. Havza alanı Tekirdağ ilinde çeltik tarımının yapıldığı en önemli sahadır. Bu bakımdan Tekirdağ ilinin Türkiye çeltik üretimine olan katkısını değerlendirmek ve gelecekte yapılacak tarımsal amaçlı planlamalara destek olması açısından çalışmanın önemli olduğu düşünülmektedir. Çalışma amacı kapsamında Dengiz (2013) tarafından kullanılan yöntem içeriğinden yararlanılmıştır. Bu amaçla Ekinci (1990) tarafından bildirilen yöre topraklarının fiziksel ve kimyasal özellikleri kullanılmıştır. Çalışma sonunda Hayrabolu Deresi Havzası’nın % 74.1 oranla çeltik tarımına uygun arazilerden oluştuğu tespit edilmiştir. Türkiye’deki çeltik ihtiyacındaki artışa bağlı olarak yakın gelecekte havzada yeni sahalarında bu tahılın yetiştirilmesi için kullanılacağı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan çeltik tarımına açılacak yeni sahaların bu veya buna benzer farklı çalışmalarla tespit edilip, araştırılması doğal kaynakların kullanımının sürdürülebilir olması bakımından oldukça mühim bir husustur. Sonuç olarak CBS teknikleri kullanılarak gerçekleştirilen bu çalışmanın sonuçları, benzer sahalar için aynı yöntemin rahatlıkla kullanılabileceğini göstermiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    CBS Kullanılarak Şehir ve Jeomorfoloji Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Tekirdağ Şehri Örneği
    (2014) Özşahin, Emre
    Bu çalışmanın amacı, Tekirdağ şehrinin jeomorfolojik özelliklerinin açıklanması ve bu özelliklerin şehirsel alanla olan ilişkisinin değerlendirilmesidir. Çalışmanın hipotezi, jeomorfolojik özellikler, şehirlerin kuruluş ve gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Çalışmanın önemi ise yoğun nüfuslu yerleşim alanlarının jeomorfolojik özelliklerinin Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknikleriyle açıklanabileceğini göstermektir. Çalışma amacı kapsamında temel jeomorfometrik parametreler olarak değerlendirilebilecek olan yerşekilleri, yükselti, eğim ve bakı özellikleri tespit edilmiş ve şehirsel alanla olan ilişkileri irdelenmiştir. Çalışmadaki tematik haritaların oluşturulmasında ve parametrelerin analizinde CBS tekniklerinden yararlanılmıştır. Çalışma sonunda Tekirdağ şehrinde çeşitli türden yerşekillerinin varlığı tespit edilmiştir. Sahanın yarısından fazlasının (% 68) yamaç arazi üzerinde bulunduğu ve bu durumun heyelan tehlikesini ortaya çıkardığı anlaşılmıştır. Bu çalışma CBS destekli olarak gerçekleştirilen jeomorfolojik çalışmalarla daha sistematik veriler üretebileceğini göstermiştir. Ayrıca bu çalışma CBS'nin benzer araştırmalarda etkin karar vermeye yardımcı araç olarak kullanılabileceğini de ortaya çıkarmıştır
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    CBS Kullanılarak Su Kalitesinin Dağılışı ve Değerlendirilmesi: Cevizli Dere Havzası (Tekirdağ) Örneği
    (2013) Özşahin, Emre
    Su kaynakları üzerine artan insan baskısı kirlilik problemini ortaya çıkarmıştır. İlgili durum su kaynaklarının kalitesinin belirlenmesine ve değerlendirilmesine yönelik çalışmaların yapılmasını gerekli kılmıştır. Bu çalışmada Cevizli Dere Havzası'nın yeraltı sularının içme ve sulama açısından kalitesinin ve dağılışının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu değerlendirme Çok Kriterli Karar Verme yönteminden yararlanılarak Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) destekli olarak gerçekleştirilen analize göre yapılmıştır. Çalışmada, 38 kaynak, 23 kuyu ve 11 sondaj kuyusu üzerinde yapılan fiziksel ve kimyasal ölçüm sonuçları kullanılmıştır. Bunun yanında 1/25.000 ölçekli topografya hariralarından temel altlık harita olarak yararlanılmıştır. Ayrıca çeşitli kurumlar tarafından üretilen Sayısal Yükseklik Modeli (GDEM)'nden ve Tekirdağ Belediyesi tarafından yaptırılan 1/12.000 ölçekli mühendislik jeolojisi haritasından da faydalanılmıştır. Bütün bu verilerin dağılışı ve haritalandırılması, ArcInfo/ArcMap10.0 paket programı destekli olarak CBS ortamında jeoistatiksel yöntemler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgular arazi çalışmaları ile yerinde kontrol edilmiştir. Sonuçta havza alanındaki yeraltı sularının kalitesi bakımından orta kaliteli olduğu tespit edilmiştir. Yüksek kaliteli yeraltı sularının Tekirdağ şehir sınırları içerisinde kalan 100. Yıl ve Karadeniz mahallerinde; düşük kaliteli yeraltı sularının ise Yağcılı ve Kayı köyleri çevreleri ile Tekirdağ şehrinin Çınarlı mahallesinde bulunduğu anlaşılmıştır. Havza alanındaki yeraltı sularının kalite açısından dağılış sonuçları literatürde bildirilen sonuçlarla örtüşmektedir. Bu çalışma, diğer sahalar için yapılacak benzer çalışmalarda CBS tekniklerinin rahatlıkla kullanılabileceğini göstermiştir
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    CBS Tabanlı BWM Yöntemi Kullanılarak Cami İçin Uygun Yerlerin Belirlenmesi: Tekirdağ Şehri Örneği
    (Ataturk University, 2024) Özşahin, Emre; Kaya, Dilek
    Müslümanların ibadet etmek için toplandığı bir mekân olarak camiler, dinî mimari grubunun temel yapılarındandır. İslam mimarisinde yerleşim alanının tam merkezine inşa edilen camiler, aynı zamanda yerleşim alanının şekillenme sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla camilerin büyüklüğü, mimari yapısı, inşa edileceği yer, bünyesinde bulunacak mekanlar ve benzeri konular Müslümanlar için her dönemde önemli olmuştur. Bir caminin sahip olması gereken fonksiyonları makul düzeyde karşılaması için en öncelikli konu yer seçimidir. Zira yer seçimi doğru ve sağlıklı bir şekilde yapılan camiler, daha uzun süre varlığını sürdürmektedir. Bu çalışmada Tekirdağ şehri örneğinde CBS tabanlı BWM yöntemi kullanılarak cami için uygun yerlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Şehirsel alan, yakın gelecekteki muhtemel genişleme alanları göz önünde bulundurularak hem kentsel hem de yakın çevresindeki kırsal mahallelere göre sınırlandırılmıştır. Çalışma hem mevcut camilerin yer seçimi uygunluğunun değerlendirilmesi hem de yeni yapılacak camiler için uygun yerlerin belirlenmesi bakımından önem taşır. Çalışma kapsamında öncelikle Tekirdağ şehrindeki mevcut 62 caminin konum bilgisi haritalandırılmıştır. Daha sonra Cami Planlama ve Tasarımı Kılavuzuna göre cami yer seçimini etkileyen çevresel ve konumsal özelliklerle ilgili 9 farklı parametre tespit edilmiştir. Bu parametreler, en iyi-en kötü yöntemiyle değerlendirilmiştir. Çalışma sonuçları şehirsel alanda daha çok konumsal, şehrin yakın gelecekteki muhtemel genişleme alanlarında ise çevresel parametrelerin daha fazla etkili olduğunu göstermiştir. Tekirdağ şehrindeki camilerin yer seçim özellikleriyle ilgili doğrudan fikir veren bu sonuçlarının yeni yapılacak camilerin planlama sürecinde yol gösterici rol oynayacağı düşünülmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Climate change effect on soil erosion using different erosion models: A case study in the Naip Dam basin, T?rkiye
    (Elsevier Sci Ltd, 2023) Özşahin, Emre
    Soil erosion, expected to increase with the potential effects of climate change, is the main problem that reduces the useful storage capacity of river dam reservoirs. This problem threatens the safety and sustainability of water and food resources. Over the last few years, a large number of numerical models have been developed and used to predict the current, and future state of soil erosion with Geographic Information Systems (GIS) based erosion models. This study aims to estimate the annual average amount of soil loss in the Naip dam basin in Turkiye Thrace by using GIS-based Revised Universal Soil Loss Equation (RUSLE) and Modified Universal Soil Loss Equation (MUSLE) erosion models and analyze the forecast outputs verified by the reservoir sedimentation results within the framework of the effects of climate change. Thus, the effects of future climate change on the spatiotemporal change of erosion rate and reservoir sedimentation were tried to be explored. Study data were organized using the ArcGIS Soil Erosion Tool, and annual average soil loss was calculated based on the dam basin's RUSLE and MUSLE erosion models. Accordingly, it was understood that the average annual soil loss in the basin area was between 0.31 t ha-1 yr-1 (RUSLE) and 0.36 t ha-1 yr-1 (MUSLE). These results were checked by the results of reservoir sedimentation determined by the volume changes of the Naip dam. RUSLE and reservoir sedimentation results were found to be compatible with each other. Therefore, the RUSLE erosion model was rerun with climate change data for 9-year periods between 2021 and 2050. Because of the predicted effects of climate change, it is understood that erosion will increase more in this area in the future. Thus, helpful and guiding information was provided to the decision makers for the dam reservoir sedimentation management, the dam's sustainability, and the extension of the reservoir life. In terms of adaptation to climate change, it is recommended to take measures to reduce or prevent erosion in the basin area.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Coğrafi Bilgi Sistemleri Yardımıyla Heyelan Duyarlılık Analizi: Ganos Dağı Örneği (Tekirdağ)
    (2015) Özşahin, Emre
    Bu çalışmada, Türkiye'nin Trakya Yarımadası'nda heyelan olaylarının çok sık bir şekilde görüldüğü sahalardan biri olan Ganos (Işıklar) Dağı'nın heyelan duyarlılık analizinin yapılması amaçlanmıştır. CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) tekniklerine dayalı olarak gerçekleştirilmiş bu çalışmada, iki değişkenli istatiksel yöntem altyapısı esasına dayandırılmış AHS (Analitik Hiyerarşi Süreci) metodundan yararlanılmıştır. Çalışma amacı doğrultusunda farklı kaynaklardan elde edilen çeşitli türde materyaller kullanılmıştır. Sonuçta, Ganos Dağı'nda heyelan oluşma potansiyelinin orta (% 21.49) olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte dağ alanının % 40.84'ü düşük ve çok düşük, % 37.67'si ise yüksek ve çok yüksek heyelan duyarlılığına sahip olduğu saptanmıştır. Bu çalışma heyelan duyarlılık haritalarının hazırlanmasında CBS tekniklerinin AHS yöntemiyle daha etkili sonuçlar verdiğini tasdik etmiştir. Çalışma yönteminin heyelana maruz kalabilecek sahaların belirlenmesine yardımcı olan bütünleşik bir yaklaşım olduğu teyit edilmiştir. Ayrıca ilgili yöntemin benzer alanlarda kullanılması heyelanların etkilerinin anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Böylece başta heyelan olmak üzere çeşitli türden kütle hareketlerinin meydana gelme ihtimalinin yüksek olduğu sahalar daha doğru bir şekilde tespit edilerek, çeşitli önlemler alınabilecektir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Çok Şiddetli Erozyon Probleminin Değerlendirilmesine Yönelik Pilot Bir Çalışma: Kavakdere Havzası (Trakya Yarımadası) Örneği
    (2016) Özşahin, Emre
    Bu çalışmada Ganos Dağı'nın kuzeydoğu kesiminde yer alan Kavakdere Havzasında görülen güncel bir erozyon probleminin tespitine ve önlenmesine yönelik bulguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Temellerinin 2009 yılında atılmaya başlandığı bu çalışmanın yapılmasındaki zaruret, ilgili alanda erozyonun engellenmesi için herhangi bir önlemin alınmaması ve bu karşın havzanın aşağı mecrasına da Naipköy barajının inşa edilmesidir. 2015 yılında tamamlanan bu baraj, Tekirdağ şehrinin içme suyunu karşılaması bakımından oldukça önemlidir. Baraj havzasının su bölümüne yakın kesimindeki şiddetli erozyon probleminin çözümlenememesi durumunda Naipköy barajının ömrü öngörülenin aksine daha kısa olacak ve rezervuar alanı çok yakın bir zaman diliminde dolacaktır. Ayrıca çalışmadan elde edilen bulgular kamuoyuyla paylaşılacağı için önem taşımaktadır. Çalışmanın hazırlık safhasında literatür taraması yapılmış ve CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) destekli olarak sahanın tematik haritaları hazırlanmıştır. Araştırmanın gözlem safhasında ise arazi çalışmaları yapılarak yersel veriler toplanmış, alandaki yerel ilgililerle mülakatlar yapılmıştır. Tahminen 2004 yılında başladığı düşünülen erozyonun yaklaşık 11 yıllık sürede 6000 tonluk toprak kaybına sebep olduğu tespit edilmiştir. Bu alanda erozyon doğal bir süreç olarak ortaya çıkmış olsa da insanın yaptığı bazı olumsuz faaliyetler neticesinde hızlandırılmış erozyon şekline dönüşmüştür. Bu nedenle erozyonun temel nedeni insandır. Bu makale sorunun bilimsel platforma taşınması amacıyla kaleme alınmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    CORINE Sistemine Göre Tekirdağ İlinin AKAÖ (Arazi Kullanımı/Arazi Örtüsü) Özelliklerinin Analizi
    (2016) Sarı, Hüseyin; Özşahin, Emre
    AKAÖ (Arazi Kullanımı-Arazi Örtüsü) özelliklerinin tespiti ve izlenmesi ile daha etkili ve sürdürülebilir bir arazi yönetimi sağlanabilir. AKAÖ konusunda en yaygın uygulanan yöntemlerden birisi CORINE sistemidir. AB (Avrupa Birliği) ülkeleri kapsamında tatbik edilen bu sistem, AB'ye üyelik yolunda önemli bir yol kat eden Türkiye'de de son yıllarda kullanılmaya başlanmıştır. CORINE sisteminin en önemli yanı, uygulama esnasında CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) ve UA (Uzaktan Algılama) tekniklerinden faydalanılmasıdır. Bu çalışmada Tekirdağ ilinde CORINE sistemine göre tashih edilmiş AKAÖ sınıflarında meydana gelen değişimlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında, 15 yıllık zaman içerisinde gerçekleşmiş değişimler ile bu değişimlerin nedenleri ve sonuçları üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda araştırma kapsamında (1) Tekirdağ ilinin 2000-2015 yılları arasında AKAÖ özelliklerinde yaşanan değişimlerin tespiti, (2) Bu değişimlerin neden ve sonuçlarının ortaya çıkarılması ve (3) Geleceğe yönelik öngörülerde bulunulması gibi üç temel soruya yanıtlar aranmıştır. Sonuçta Tekirdağ ilinin 15 yıllık zamanda mühim oranda AKAÖ değişimleri geçirdiği anlaşılmıştır. 29 farklı 3. düzey CORINE sınıfının belirlendiği il arazisinde, en yaygın arazi kullanım sınıfının üçüncü düzeydeki kuru tarımın yapıldığı arazilerdir. Toplamda 14.8 km²'lik alanda AKAÖ farklılaşmasının yaşandığı Tekirdağ ilinde, en belirgin değişimin devamlı olmayan şehir yapısı ile devamlı şehir yapısı sınıfları arasında yaşandığı saptanmıştır
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Determination of suitable lands for rice cultivation in Edirne plain: GIS supported FAO limitation method
    (Springer Heidelberg, 2022) Özşahin, Emre; Sarı, Hüseyin; Özdeş, Mehmet; Eroğlu, Ilker; Yuksel, Orhan
    Concerns about the future of agricultural production and food security in recent years have increased the importance of agricultural land evaluation assessment studies for different agricultural products. Performing studies using geographical information systems (GIS) techniques provides faster and more reliable results than traditional techniques. Given that, regional studies for land suitability assessment to improve product quality have gained momentum. In this study, we aimed to evaluate the land suitability for paddy cultivation in Edirne Plain, where most rice farming cultivation occur in Turkey. To achieve this, we used GIS-supported Food and Agriculture Organization limitation method. The study model is established based on 5 m high-resolution spatial data and the analysis of land quality indexes that affect paddy cultivation, such as Nutrient Elements Availability Index, Soil Quality Index, Climate Quality Index, Irrigation Quality Index, Socio-economic Quality Index and (Agricultural Mechanization Quality Index). The results indicated that 25.41% of Edirne Plain is highly suitable, 53.85% is moderately suitable, 15.93% marginally suitable, and 4.81% unsuitable for paddy cultivation. It was determined that the current paddy cultivation area is far below its potential. Although 79.26% of the study area is suitable for rice cultivation, only 16.90% of the area is currently used as paddy farming which means 62.36% of potential rice cultivation area is not used as its potential. The findings of the present study are essential particularly for local administrators and policy makers to use the available land resources effectively for sustainable agricultural production. The present study points to an important direction for future research and contributes to regional managers and policymakers to better understand rice cultivation and planning accordingly in the region.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Determining the impact of climate change on land suitability for rice paddy cultivation using GIS and RS on FAO maximum limitation approach
    (Springer Wien, 2022) Özşahin, Emre; Özdeş, Mehmet
    In the present study, we aimed to understand the current condition of land suitability and how climate change will affect its suitability for rice paddy cultivation in the Edirne Province of Turkey in the future. We used RS and the GIS-supported FAO Maximum Limitation Approach to perform land suitability analysis for the current conditions and 20-year periodic times from 2020 to 2100. The results of the current land suitability assessment indicated that 81.39% of the study area is suitable for rice paddy cultivation. Two climate change models (HadGEM2-ES and MPI-ESM-MR) and related scenarios RCP4.5 and RCP8.5 showed that the climate conditions in the region will change significantly, therefore, the suitable lands for rice paddy cultivation in the study area will increase. However, the amount of change varies across models and scenarios. Further land suitability for rice paddy cultivation in the study area will be positively affected by temperature and solar radiation changes and negatively affected by changes in humidity and precipitation. Lastly, the agricultural irrigation infrastructure is expected to be unfavorably affected by an increase in extreme climatic events. These findings can guide policymakers and stakeholders to select suitable land for future rice paddy cultivation. To adapt to climate change and reduce its effects, we recommend choosing an agricultural production model that is suitable for climate change scenarios.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    DOĞAL ÇEVRE BİLEŞENLERİ AÇISINDAN YERLEŞİME UYGUNLUK ANALİZİ, PİLOT ÇALIŞMA; ALTINOVA MAHALLESİ (SÜLEYMANPAŞA/TEKİRDAĞ)
    (Namık Kemal Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, 2016) Özşahin, Emre
    Son yıllarda dünya genelinde yaşanan hızlı nüfus artışı yerleşim alanlarının plansız bir şekilde çevrelerine doğru yayılmasına neden olmuştur. Bu durum doğal ortamla alakalı birçok problemi de beraberinde getirmiştir. Ortaya çıkan problemlerin çözümü için yerleşim alanlarında doğal çevre bileşenlerinin dikkate alındığı uygun yer seçimi çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Bu çalışmada Tekirdağ iline bağlı Süleymanpaşa ilçesinin önemli mahallelerinden biri olan Altınova Mahallesinde doğal çevre bileşenlerinin yerleşime uygunluk açısından analizinin yapılması amaçlanmıştır. Analiz neticesinde Altınova Mahallesi için yerleşime uygunluk sınıfları belirlenmiş ve yerleşime uygunluk haritası hazırlanmıştır. Yakın bir tarihte büyükşehir statüsüne kavuşan Tekirdağ ili için yapılacak uygun yer seçimi çalışmalara örnek teşkil edeceği için önem taşıyan bu araştırmanın, aynı zamanda kentsel dönüşüm çalışmalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Farklı ölçeklerdeki çeşitli tematik haritaların kullanıldığı çalışma, CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) tekniklerinden yararlanılarak gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre Altınova Mahallesinin % 28.18’inin yerleşmeye çok düşük derecede uygun sahalardan oluştuğu tespit edilmiştir. Mahallenin daha çok güney ve batı kısmında bulunan bu sahalar, aynı zamanda denize ve akarsu yataklarına yakın kısımlar ile yamaç arazilere denk düşmektedir. Yerleşmeye elverişlilik bakımından çok yüksek uygunluktaki alanlar ise % 22.96’lik bir dilime karşılık gelmekte olup, daha çok mahallenin kuzey kesimine doğru olan alanlara tekabül etmektedir. Ancak bu sahaların bazı kısımlarının sıvılaşma ve mikrobölgeleme koşulları bakımından yüksek tehlike içerdiği de unutulmamalıdır. Sonuç olarak yerleşmelerin sürdürülebilir bakımından planlanması için doğal çevre bileşenlerini dikkate alan çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • 3
  • 4
  • »

| Tekirdağ Namık KemalÜniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Namık Kemal Üniversitesi, Tekirdağ, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim