Seçilmiş bazı yerli Trabzon hurması (diospyros kaki L.) tiplerinde meyve döküm zamanları ve meyve büyüme hızının belirlenmesi

Abstract

Trabzon hurmalarında meyve dökümleri önemli bir sorundur. Bu dökümler tozlanma ve döllenme yetersizliği, besin elementi eksikliği ile hastalık ve zararlılardan kaynaklanmakta olup, döllenme yetersizliği bunlar arasındaki en önemli sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Trabzon hurmalarındaki meyve dökümlerinin hangi dönemlerde gerçekleştiği ve büyüme hızındaki zamana bağlı değişimin belirlenmesi amacıyla daha önceki çalışmalarda seçilmiş 10 yerli Trabzon hurması tipinde serbest tozlanma, yapay tozlama ve izolasyon uygulamaları yapılmış ve bunlarda hasada kadar meyve sayımları ve meyve çap ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda meyve dökümlerinin ağustos ayına kadar fazla olduğu, bundan sonra azaldığı belirlenmiştir. Ayrıca yapay tozlama uygulamalarının meyve dökümlerini azalttığı da saptanmıştır. Büyüme hızı açısından ise uygulamalar arasında önemli bir farklılık olmazken, tipler arasında büyüme farklılıkları olduğu belirlenmiştir.

Fruit drop is an important problem in persimmon (Diospyros kaki L.). These drops can cause either by poor maintenances and negative ecological conditions during fruit development or unsatisfactory pollination and fertilization. In this study, time intervals of fruit drops and seasonal changes in fruit growth were determined in 10 local persimmon genotypes. For each cultivar, open-pollination, controlled-pollination and non-pollination treatments were made. In each treatment all of the remained fruits were counted and fruit diameters were measured from flowering till harvest monthly. The results showed that, fruit drops were intense until august and then decreased. Besides this, it was determined that controlled-pollination decreased fruit drops compared with open and non-pollination treatments. In terms of seasonal changes in fruit growth, while there were not any significant difference between treatments, genotypes were separated from each other.