Japon Toplumunda Şükran Olgusu: Dil ve Kültür Bağlamında Bir İnceleme

Abstract

Pozitif psikoloji yaklaşımının etkisiyle son yıllarda ‘şükran’ olgusu üzerine yapılanaraştırmaların sayısında artış görülmektedir. Pozitif psikoloji, bireyin olumlu yönleriniortaya çıkarma ve destekleme yoluyla günlük hayatını daha mutlu ve sağlıklıyaşayabilmesini amaçlar. Bu bağlamda şükran olgusu üzerine gerçekleştirilen çalışmalardaminnet duygusunun insan hayatındaki pozitif etkileri açığa çıkarılmıştır. Fakat birçokkültürden farklı olarak Japonya’da şükran durumlarında ‘memnuniyet’ gibi pozitifduyguların yanı sıra, ‘suçluluk’ gibi negatif duyguların da meydana geldiği bilinmektedir.Bu özelliğiyle Japon dili ve kültürü incelenmesi gereken bir örnek olarak karşımızaçıkmaktadır.Bu çalışmada, çeşitli alan çalışmaları tanıtılarak Japon insanının şükran olgusunayönelik bakış açısı irdelenecektir. Japonların sıklıkla deneyimledikleri şükran durumları, sözkonusu durumlarda hissettikleri duygular, bu duyguların dilsel yansımaları ve bununarkasında yatan ahlaki yargılar çalışmanın ana çerçevesini oluşturacaktır.

With the effect of positive psychology approach, there has been an increase in the number of studies on the phenomenon of ‘gratitude' in recent years. Positive psychology aims to enable the individual to live his / her daily life happier and healthier by revealing and supporting his / her positive aspects. In this context, the positive effects of gratitude on human life have been revealed in the studies conducted on the phenomenon of gratitude. But unlike many cultures, in Japan, in addition to positive feelings such as ‘pleasure’ in situations of gratitude; negative feelings such as 'guiltiness' are also known to occur. With this feature, Japanese language and culture emerges as an example to be studied. In this study, various field studies will be introduced and Japanese people’s perspective on the phenomenon of gratitude will be studied. The phenomenon of gratitude that Japanese often experience, the emotions they feel in these situations, the linguistic reflections of these feelings, and the moral judgments behind it will be the main frame of the study.