Kuraklığın bazı mısır genotiplerinde meydana getirdiği fizyolojik ve biyokimyasal değişimlerin drone teknolojisi ile belirlenmesi

Abstract

Bitki büyüme ve gelişimini etkileyen stres faktörlerinin başında kuraklık gelmektedir. Bu tez çalışmasında, 2019 yılı yaz üretim sezonunda dört farklı mısır genotipi, üç farklı sulama uygulaması konusu altında fizyolojik, biyokimyasal ve uzaktan algılama teknolojileri destekli olarak araştırılmıştır. Kuraklık koşullarının etkisini arttırması ile doğru orantılı olarak bağıl su içeriği (BSİ) azalırken, protein ve molondialdehit (MDA) değerleri artmıştır. Spesifik yaprak alanı (SYA) ve süperoksit dismutaz (SOD) aktivitesi ise kuraklık ile azalma eğilimi göstermesine karşın genotipler arasında farklı yanıtların oluştuğu saptanmıştır. Hidrojen peroksit (H2O2) içeriği ise genotiplerde farklı değerlerde kendini ifade etmekle birlikte kuraklık seviyesindeki artışa paralel olarak değişmiştir. Normalize edilmiş fark bitki indeks (NDVI) değerleri ile verim arasında doğrusal bir ilişki tespit edilmiştir. Tüm sulama konuları ortalaması alındığında en iyi verimin EKP-1 genotipinde olduğu bu genotipi sırasıyla EKP-3, EKP-2 ve EKP-4 genotiplerinin takip ettiği belirlenmiştir. EKP-3 genotipinin kuraklık performansı incelendiğinde biyokütle özellikleri açısından diğer genotiplere göre daha üstün olduğu tespit edilmiştir. Bu tez çalışmasında ilk defa uzaktan algılama teknolojisi verileri ile biyokimyasal ve fizyolojik parametreleri ilişkilendirilmiştir. NDVI değeri ile BSİ ve SOD arasında pozitif, protein ve MDA parametreleri arasında ise negatif yönlü bir ilişki olduğu saptanmıştır.

Drought is one of the stress factors affecting plant growth and development. In this thesis, physiological, biochemical and remote sensing technologies were researched under four different types of corn genotype and three different irrigation applications in the summer production season of 2019. Relative water content (BSI) decreased while protein and molondialdehyde (MDA) values increased with the increase of the effect of drought conditions. Although specific leaf area (SYA) and superoxide dismutase (SOD) activity tended to decrease with drought, different responses were found between varieties. The content of hydrogen peroxide (H2O2), on the other hand, varied in parallel with the increase in drought level, although it expresses different values in varieties. A linear relationship was determined between Normalized Difference Plant Index (NDVI) values and yield. When the average of all irrigation topics are taken, it is determined that the best yield is in the EKP-1 genotype, followed by EKP-3, EKP-2 and EKP-4 genotypes, respectively. When the drought performance of EKP-3 genotype is examined, it is determined that it is superior in terms of biomass compared to other genotypes. For the first time in this thesis, remote sensing technology data and biochemical and physiological parameters were associated. It was determined that there was a positive correlation between NDVI value and BSI and SOD and a negative relationship between protein and MDA parameters.