Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorCangir, Cemil
dc.contributor.authorErdem, Duygu Boyraz
dc.date.accessioned2017-06-07T13:48:43Z
dc.date.available2017-06-07T13:48:43Z
dc.date.issued2008
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.11776/1417
dc.description.abstractÜlkemizi ve Dünya kara parçasını, geldiğimiz gün hesabıyla çölleşme (toprak/ arazi bozulumu) ve iklim değişikliğiyle tüketme konusunda bir karmaşayla birlikte düğümledik. Günümüzde Dünya arazi varlığının yaklaşık %28’i kuraklıktan etkilenmektedir. İnsan aktivitelerinin öncelikli neden olduğu arazi bozulumu (çölleşme)’nun yayılım alanı yaklaşık 2 milyar ha’a ulaşmıştır. Buna karşın tüm karasal ekosistemde bölgelerinin en mahsuldar toprakları toplam alan olarak yaklaşık 350,790x106 ha’dır. Ülkemizde arazi bozulumunun boyutları kara ekosistemimizde yaklaşık %90’lar düzeyindedir. Buna karşın ekolojik bölgelerinin en verimli toprakları yaklaşık 5,08 x106 ha’dır ve toplam kara parçamızın %6,5’idir. Dünya’da orman ve ağaç sektörünün yaklaşık %18’i; otlakçılık sektörünün yaklaşık %21’i ve tarım sektörünün de yaklaşık %38’i çölleşmeye neden olan etmenlerin baskısı altında arazi bozulumuna uğramıştır. İklim değişikliği sorunlarına çözüm arayan önemli bir faktör: Arazi kullanımı, arazi kullanımındaki değişiklikler ve ormansızlaşmadır. Günümüzdeki çevre sorunlarının en başında demografik yapının oluşturduğu baskılar ve popülist yaklaşım gösteren kesimlerin, spekülatörlerin, rantçıların vb. gibi tarafların oluşturduğu arazi baskıları sonucunda gündeme gelen, yanlış ve amaç dışı arazi kullanımlarının baskısıdır. Çölleşme ile mücadele teknikleri aynı zamanda iklim değişikliğine karşı da iyileştirici özelliklidir. Ülkemiz, 21 Ekim 2003 tarih ve 25266 sayılı resmi gazetede Bakanlar Kurulu kararı ile yayınlanan “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi” ne 189. üye ülke olarak taraf oldu. 9 Mart 2005 tarih ve 25750 sayılı resmi gazetede Çevre ve Orman Bakanlığı’nın genelgesi ile “Çölleşme İle Mücadele Türkiye Ulusal Eylem Programı” nı açıklayarak 191. Ülke olarak Birleşmiş Milletler Çevre Programına da bu konuda taraf oldu. Çölleşme ile Mücadele Türkiye Ulusal Eylem Programı’nda yer alan ilkeler ve amaçlar doğrultusunda öngörülen düzenlemeleri, plan ve uygulama programlarını; öngörülen sürelere bağlı kalarak kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının hayata geçirmesi ve uygulaması mutlaka gerekmektedir. Bunun içinde karasal ekosistemimizi, uygulanması gereken amenajman yöntemleri doğrultusunda, doğal nitelik ve yetenekleriyle kullanmak için toprak serileri düzeyinde yapılacak 1/25.000 veya daha büyük ölçekli Ayrıntılı toprak haritalarının temel veri tabanı esaslı çalışmalar ile oluşturulacak Bütünleşik Sürdürülebilir Havza Planları ile yönetmemiz önkoşuldur.en_US
dc.description.abstractThe total arable land of Turkey is about 28,054,000 ha. The main income of the country is agriculture and agriculture based industry. However, the prime soils cover only 17.5% of the total land surface and the productivity of the rest of the soils is limited by topographical, chemical (e.g. high calcium carbonate content, alkalinity and low organic matter), and physical (e.g. water logging, texture) attributes. The diverse topography along with deforestation and unsuitable tillage and irrigation management has been inducing the rate of erosion in the country for centuries. The majority of the country’s soils (76.5%) are prone to erosion risk due to the dominant steep slopes (>6%), and 72% of the soils are more or less affected from water and wind erosion. Alongside these unsuitable conditions, the misuse of lands, i.e. soil sealing, soil exploitation, over use of fertilizers and irrigation, improper use of indigenous environmental friendly, agro-ecosystems, constantly degrade the soils of the country. Soils with high production capacity and with a wide range of agricultural uses, cover 7% (about 5 million ha) of the total land area (77.9 million ha) of Turkey. This proportion is equal to about 1/5 of the potential agricultural soils of the country. The highly to moderately productive soils (soils of Land Capability Class I, II, III) comprising an area of 19.1 million ha, with none (LCC I) to one or more moderate to severe limitations (LCC II and III) for some uses, require some kind of conservation practices to assure stability and sustainability of production as the essential part of the management system. Permanent limitations as water logged conditions as well as salinity would demand expensive investments in land management particularly for LCC III soils. This is almost equal to 1/4 (25%) of the country's land. However, there are 7.4 million ha land which is marginally productive (LCC IV), where parts of this is currently used for cultivation, pastures, forests and settlement areas, which cover about 4.9 million ha. About 573 000 ha of land is occupied by various industries and urban settlements, most of which is of Prime Quality (LCC I) and larger than the cultivated soils of many townships. Land with increased erosion due to misuse -unplanned- is about 6.2 million ha and the total non-arable (unsuitable for cultivation) (LCC V, VI, VII) land is 6.3 million ha Land/soil degradation and natural resources degradation should be included in the concept of “desertification”. In this framework, there are three major causes for the occurrence of desertification, these are namely the natural, technical, and socio- economic, administrative and legal causes. Erosion is the major impact of desertification, which is caused by the mismanagement of the land. It is a land degradation phenomenon accelerated by unplanned land management- the human impact- rather than natural causes. Deforestation, an on-going process for centuries in Anatolia, is the major driving force of land degradation reached by the unplanned and illegal cutting of forests to provide materials or fuel for heating, along with improper settling policies and overgrazing.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherNamık Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectÇölleşmeen_US
dc.subjecttoprak/ arazi bozulumuen_US
dc.subjectulusal eylem programıen_US
dc.subjectDesertificationen_US
dc.subjectland/soil degradationen_US
dc.subjectnational action programmeen_US
dc.titleİklim değişikliği ve çölleşme veya toprak/ arazi bozulumunun Türkiye'deki boyutları ve çölleşme ile mücadeleen_US
dc.title.alternativeClimate Change and Impact of Desertification or Soil/ Land Degradation in Turkey, Combating Desertificationen_US
dc.typearticleen_US
dc.relation.ispartofTekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisien_US
dc.departmentFakülteler, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümüen_US
dc.authorid31125en_US
dc.identifier.volume5en_US
dc.identifier.issue2en_US
dc.identifier.startpage169en_US
dc.identifier.endpage186en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster