Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorTürkyılmaz, Ümran
dc.date.accessioned2017-06-07T14:27:14Z
dc.date.available2017-06-07T14:27:14Z
dc.date.issued2015
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.11776/1424
dc.description.abstractUyumsuz tiyatro akımının öncü yazarlarından Eugène Ionesco, oyunlarında varoluşun anlamsızlığını ve insanın kendisini gerçekleştiremeyişini grotesk ve simgesel bir anlatımla açımlar. Ionesco, yazınsal yaşamında önemli bir dönüm noktası olan Gergedanlar adlı oyununda, İkinci Dünya Savaşı öncesinde başlayan totaliter yönetimlerin, insanlığı yavaş yavaş ele geçirmesini irdeler. Yazar, gerçeküstü anlayışla yazdığı oyununda yaşamın anlamını ve bilinçaltını sorgular. Totaliter yönetimde yaşayan insanların, baskılara dayanamayarak sürü haline geldiklerini ve özgür iradelerini başkalarına teslim etmelerinin trajik sonuçlarını vurgular. Oyun, Nazizm süresince insanoğlunun yaşadığı barbarlığa karşı bir çığlık gibidir. Usdışı bir imge olarak algılanan gergedanlaşma, birbirlerine benzeme isteği sonucunda başkalaşan çoğunluğun kişiliklerini yitirmeleri ve daha güçlü bir hale gelerek diğer insanları ezme düşüncesine dayanır. Ionesco, büyük yankılar uyandıran oyunu aracılığıyla insanın sıkışmışlığını ortaya koyar. Toplumun sürü kimliğine bürünmesini ve hegemonik güç haline gelen her şeyi eleştirir. Zamana uyma kaygısındaki insanın yaşam karşısındaki çaresizliğine, yalnızlığına, umutsuzluğuna, korkularına ve düş kırıklıklarına odaklanır. Ionesco, insanoğlunu temel sorunları ile yüzleştirdiği oyununda, Fransızların Alman işgali altındayken şiddete karşı koymamalarının yergisini yapar. Her tür bağnazlığa ve zorbalığa karşı çıkan yazar, insanoğlunun otoriteye teslim olmadan, özgür iradesini kullanarak yazgısını belirlemesinin önemini vurgular. Baskı ve şiddete karşı başkaldıran insanın, koşulsuz bir sevgi ile onurundan vazgeçmemesi gerektiğini dile getirir. Çalışmamızda, başkalaşım yoluyla gergedanlaşan bir toplumun ilkelerini yadsıma olgusu, metne bağlı inceleme yöntemi ışığında çözümlenmeye çalışılacaktır.en_US
dc.description.abstractOne of the pioneer writers of the absurd theatre stream, Eugène Ionesco, describes the meaninglessness of existence and the failure of mankind in realizing himself by means of a grotesque and symbolic depiction. Eugène Ionesco exhibits the gradual capture of mankind by totalitarian regimes, which gained power prior to the Second World War, in his famous play Rhinoceroses, which is an important mile stone in his literary life. The writer questions the meaning of life and subconsciousness in his play, which he wrote in a surrealistic approach. He emphasizes the fact that people, who lived under a totalitarian regime, began to form a herd by being unable to resist continuous political pressure anymore and tragic consequences of the fact that they delivered their free will over to others. The play seems to be like a scream against barbarism that humanity had suffered from during the Nazi regime. Becoming a rhinoceros, which is perceived as an irrational image, is based upon the loss of identity of the transforming majority due to the willingness to resemble one another and to oppress other people by becoming a stronger entity. Ionesco demonstrates the situation, in which mankind is caught in between, by means of his play, which yielded a tremendous echo in its context. He criticizes the fact that society endorsed a gregarious identity and everything that turned into a hegemonical power. He focuses on hopelessness, loneliness, desperateness, fear and disappointment of mankind, who is anxious about adapting oneself to time with respect to life. Eugène Ionesco makes use of irony and satire of the lack of resistance in France to violence whilst being under German occupation, in his play through which he confronts people with their basic problems. The author, who opposes all kinds of fanaticism and despotism, underlines the importance for mankind to determine their destiny by exerting their own free will, without surrender to any authority. He states that people, who revolt against oppression and violence, should never give up on their unconditional love and honour. By means of a text-based methodology, we try, in this study, to analyse the denial of principles of a society that turns into a crowd full of rhinoceroses as a result of metamorphosis.en_US
dc.language.isofraen_US
dc.publisherNamık Kemal Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectEugène Ionescoen_US
dc.subjectGergedanlaren_US
dc.subject20. Yüzyılen_US
dc.subjectUyumsuz Tiyatroen_US
dc.subjectRhinocerosesen_US
dc.subject20th Centuryen_US
dc.subjectthe Theatre of the Absurden_US
dc.titleLE COMBAT DE L’INDIVIDU CONTRE L’HOMME DE MASSE DANS LA PIÈCE D’EUGÈNE IONESCO: RHINOCÉROSen_US
dc.title.alternativeTHE BATTLE OF THE INDIVIDUAL AGAINST THE MASSES IN THE PLAY OF EUGÈNE IONESCO CALLED RHINOCEROSESen_US
dc.typearticleen_US
dc.relation.ispartofHUMANITAS - Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisien_US
dc.departmentTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Dergilerien_US
dc.authorid50787en_US
dc.identifier.volume3en_US
dc.identifier.issue5en_US
dc.identifier.startpage217en_US
dc.identifier.endpage228en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster