Günör, Tuğba2024-10-292024-10-2920232147-088Xhttps://doi.org/10.20304/humanitas.1259787https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1202302https://hdl.handle.net/20.500.11776/12814Rus edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olan K. S. Aksakov, edebiyata düşkün bir babanın oğlu olarak hem sanatın hem de slavofil düşüncelerin hâkim olduğu bir evde büyür. Aksakov kadim Slav ruhunu Rusya’da ilk defa örgütleştiren kişidir. Sanatçı gençlik yıllarında sadece Slavofil düşüncelere değil aynı zamanda felsefeye de ilgi duyar. Özellikle de Hegel kaynaklı ‘felsefe tarihi’ içerikli incelemeler yaptığı da dikkat çeker. Bu çalışmamızda inceleyeceğimiz ‘Konstantinopol Kapılarında Oleg’ de işte bu incelemelerinden biridir. Aksakov’un bu eseri, 1830’lu yıllarda Moskova Üniversitesi’nde ders veren tarih profesörü ve aynı zamanda üniversitenin rektörü M. T. Kaçenovskiy’in verdiği bir derste Büyük Knyaz Oleg’in efsanevi bir kişilik olduğunu ve ayrıca Rus yazar, şair, tarihçi ve eleştirmen N. M. Karamzin’in on iki ciltlik eseri ‘Rus Devleti Tarihi’nde yanlı ve kesinlik taşımayan kaynaklar kullandığını iddia etmesi üzerine öfkelenerek yazar. Piyes tarzında kaleme alınan bu eserde baştan sona inanışları, giyimleri, yaşam şekilleri vs. kadim Slav ruhunu derinden hissettirir.tr10.20304/humanitas.1259787info:eu-repo/semantics/openAccessKonstantin Sergeyeviç AksakovslavofilizmKnyaz OlegÇargradK. S. Aksakov’un Slavofil Yanının ‘Konstantinopol Kapılarında Oleg’ Adlı Eserine YansımasıArticle11222032201202302