Yamaç, Müzehher2024-10-292024-10-2920232618-60042636-8188https://doi.org/10.32953/abad.1211819https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1180697https://hdl.handle.net/20.500.11776/13113Atatürk Devrimi’nin odağı olan çağdaşlaşma süreci, Türk dilinin yapısına uygun yeni bir alfabenin ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır. 3 Kasım 1928’de “Türk Harfleri Hakkındaki Kanun” çıkarılarak yürürlüğe konulmuştur. Harf değişikliği yurtta hem okuma yazmayı kolaylaştırmış hem de eğitim sisteminin o döneme göre en sağlam biçimde kurulmasını sağlamıştır. 1 Ocak 1928’de “Millet Mektepleri” açılmış, başta Mustafa Kemal olmak üzere yeni alfabeyi öğrenen herkes tüm yurttaşlara okuyup yazmayı öğretmeye çalışmıştır. Atatürk toplumsal değişmenin ve ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesinde ulusal ve çağdaş bir eğitimin tüm yurt yüzeyine yayılmasının önemini çok iyi biliyordu. Bu çerçevede alfabe değişikliği konusunda ilk açıklamalardan sonra, yeni alfabeyi tanıtmaya yönelik ilk gezisini 23 Ağustos 1928’de Tekirdağ’a yapmıştır. Liman kenti ve batıya açılan bir kapı olan Tekirdağ, Gazi Mustafa Kemal’in tümen komutanı olarak görev yaptığı ilk yer olarak, kültürel özelliklerini çok iyi bildiği bir yerdir.tr10.32953/abad.1211819info:eu-repo/semantics/openAccessTürkiyeModernleşmeHarf DevrimiToplumsal DeğişmeTekirdağ.TÜRKİYE’NİN MODERNLEŞMESİNDE HARF DEVRİMİNİN ROLÜ VE TEKİRDAĞArticle6112312531180697