Gelici, Musa2024-10-292024-10-2920232619-9130https://doi.org/10.47424/tasavvur.1335427https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1218207https://hdl.handle.net/20.500.11776/13758Bu çalışma; Danimarkalı aşırı sağ siyasetçi Rasmus Paludan’ın Danimarka başta olmak üzere İsveç ve Norveç’te 300’den fazla noktada gerçekleştirdiği Kur’an-ı Kerim’i yakma eylemlerini konu edinmektedir. Bu eylemler İsveç’te 2022 yılında isyana dönüşerek sosyal olaylara sebep olmuş ve İslamofobik tartışmaları körüklemiştir. Çalışmanın amacı; Paludan tarafından gerçekleştirilen kutsal kitabın yakılması gibi tahrik gücü yüksek, bir o kadar aşağılayıcı İslamofobik ve ırkçı eylemin İsveç devleti tarafından ‘düşünce özgürlüğü’ bağlamında kabul edilmesinin nasıl bir tartışma evreni oluşturduğunu ortaya koymaktır. Nitel bir araştırma olan bu çalışmada doküman analizi yöntemi kullanılarak konuya dair kitap, makale ve gazeteler incelenmiştir. Sonuç olarak, İskandinav model sınırsız ifade özgürlüğü mottosunun aşırı sağ siyasetçilere küfretmeyi, özellikle dine yönelik sövgüyü bir hak olarak vermesi Avrupa sathında yaşayan Müslüman toplumu bir nevi devlet politikası zırhıyla siyasetçilerin hedef tahtasına oturttuğundan, onları nefret objesi konumunda giderek hassas ve savunmasız hale getirmiştir. Bu bakımdan düşünce özgürlüğünün sınırlarının nerede bitmesi gerektiği hususunda yeniden tanımlama yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.tr10.47424/tasavvur.1335427info:eu-repo/semantics/openAccessİslamofobiİfade ÖzgürlüğüRasmus PaludanKur’an-ı Kerim’i Yakma Eylemiİsveç (Malmö)Rasmus Paludan ve Kur’an-ı Kerim’i Yakma Eylemleri Üzerine Bir DeğerlendirmeArticle92112311421218207