Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Tekirdağ İli Muratlı İlçesi 100. Yıl Caddesi’nin Çevre İmajı ve Kent Estetiği Açısından İncelenmesi(2020) Kiper, Tuğba; Akbaş, CanselKentsel alanların konforlu olması; görsel kaliteyi arttıracağı gibi aynı zamanda sosyal yaşamın sürdürülebilirliğini de sağlamaktadır. Bu nedenle, çalışma genel çerçevesini “Planlama ve tasarım süreçlerinde kentlerin gelecek stratejilerinin belirlenmesinde; imaj ve konfor gibi parametreler dikkate alınmalıdır” hipotezi oluşturmaktadır. Bu kapsamda; çalışmada, çevre imajı ve kent estetiği açısından kullanıcı grubu için ilgi çekici, güvenli ve çeşitlilik sunan bir mekânsal tasarım yaklaşımının geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla; Tekirdağ ili Muratlı ilçesinde yoğun bir şekilde kullanılan, tarihi tren garının da içinde bulunduğu 100. Yıl Caddesi ele alınarak çevre imajı ve estetiği açısından irdelenmiştir. Amaç kapsamında, literatür bilgileri ve arazi gözlemleri çerçevesinde yapılı çevre analizleri (doluluk-boşluk analizi, kentsel donatı analizi, kat analizi, yapı malzeme analizi, ulaşım analizi, odak noktaları analizi) yapılarak, mevcut durum tespitine ilişkin SWOT analizi gerçekleştirilmiştir. Analizlerden elde edilen bulgular çerçevesinde; mekânsal tasarım kararları geliştirilmiştir.Öğe Meydanların Görsel ve İşlevsel Yönden Kent Kimliğine Katkıları: Bakırköy Cumhuriyet Meydanı Ve Eminönü Meydanı Örnekleri(2022) Şişman, Elif Ebru; Alp, NilayBu çalışmada Bakırköy Cumhuriyet Meydanı ve Eminönü Meydanı’nın, peyzaj mimarlığı bakış açısıyla, bulunduğu kent kimliğine görsel ve işlevsel yönden etkisi irdelenerek potansiyelleri ile eksikliklerinin tespit edilmesi ve bulunduğu kent ile kent kimliğine katkı sağlamalarına yönelik öneriler geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, öncelikle kent, kent kimliği ve meydan kavramları ortaya konulmuş, kent kimliğini ve meydanı oluşturan unsurlar araştırılmıştır. Araştırma alanı olarak seçilen meydanlarda, meydanı oluşturan tüm unsurlar incelenerek analiz edilmiş, bu meydanların bulunduğu kente ve kent kimliğine etki eden tüm özellikleri belirlenmiştir. Sonuç olarak; meydanlarda belirlenen görsel ve işlevsel özellikler toplu olarak bir tabloya aktarılarak değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda her iki meydanın da bulunduğu kente ve kent kimliğine olumlu etkisi olduğu belirlenmiş ve bu meydanlardaki eksik ya da zayıf yönlerin giderilmesine yönelik öneriler geliştirilmiştir.Öğe Kentleşme Bağlamında Sokak Hayvanlarının Değişen Statüsü(2022) Tandoğan, OkşanBu çalışmanın amacı Türkiye ve gelişmiş ülkelerde sokak hayvanlarının kentleşme bağlamında değişen statüsünün incelenmesidir. Tarihsel süreç içinde bakıldığında insan ve hayvan arasındaki ilişkiyi belirleyen en önemli dönüm noktaları olarak Neolitik devirde bazı hayvan türlerinin evcilleştirilmesi ve sanayi devrimi sonrasında başlayan kentleşme ile modern kentlerin kuruluşu gösterilebilir. Hayvanın evcilleştirilmesi hayvanı insana bağımlı hale getirmiş ve hayvan insan tarafından insan yerleşimlerine sokulmuştur. Sanayi Devrimi sonrasında ortaya çıkan kentleşme ise, bazı vahşi hayvan türlerinin yok olmasına neden olduğu gibi aynı zamanda sokak hayvanlarının yaşamlarını sürdürebilecekleri alanların yok edilmesine ve hayvanların kentlerden dışlanmasına neden olmuştur. Batı toplumuna bakıldığında 18. yüzyıldan başlayarak özellikle 19. yüzyılda sağlık ve hijyen konusunda tehdit oluşturduğu anlayışı ile sokak hayvanlarının varlığı kentlerden genel olarak öldürülmeleri yoluyla yok edilmiştir. Türk toplumunda ise genel olarak 19. yüzyıla kadar sokak hayvanları kentin bir sakini olarak kabul edilmiştir. Ancak 19. yüzyılla birlikte kentleşmenin, Batı ile temasların artmaya ve geleneksel mahalle dokusunun bozulmaya başlaması ile sokak hayvanları ile kurulan ilişkiler değişmiş, sokak hayvanları kentte fazlalık durumuna gelmiştir. Bu nedenlerle 19. yüzyıldan itibaren 20. yüzyılın sonlarına kadar başta köpekler olmak üzere sokak hayvanlarının öncelikle İstanbul olmak üzere kentlerden silinmesi için öldürülmeleri yoluyla müdahaleler yapılmıştır. Günümüzde de hâlâ sokak hayvanları modern kentlerde tehdit olarak görülmekte bu doğrultuda alenen öldürülmeseler de toplanmakta, kent dışına atılmakta ya da çok sağlıksız koşullarda barınaklara hapsedilmektedirler. Çalışma literatür araştırmasına dayanmaktadır. Çalışmanın amacı doğrultusunda konu ile ilgili daha önce yapılmış akademik çalışmalar, basın haberleri, hukuki mevzuat, sokak hayvanlarına yardım amaçlı kuruluşların internet sayfaları ve konu ile ilgili yayınlanmış eserler taranarak incelenmiş, elde edilen veriler doğrultusunda sokak hayvanlarının değişen statüsü kentleşme bağlamında belirlenmeye çalışılmıştır.Öğe TÜRK KÜLTÜRÜNDE GÜVERCİNLİK VE KUŞ EVLERİ VE GÜNÜMÜZE YANSIMALARI(2020) Özçakı, MeltemFarklı medeniyetlerde tarih boyunca kuşlara önem verilmiştir. Uçabildikleri için kutsal sayılmış ve değerli görülmüşlerdir. Toplumların sanat eserlerinde, bayraklarında ve paralarında yer almışlardır. Kuşlardan düzenli ve sistematik olarak besin ve gübre elde edilmesi için güvercinlikler meydana getirilmiştir. Örnekleri Osmanlı Dönemi yapılarında görülen kuş evleri ise sadece kuşların barınması için yapılmaları ile güvercinliklerden farklıdır. İnsanlara ait yapıların cephelerinde yer alırlar. Cami, konut, köşk ya da saray gibi gösterişli yapılara benzer şekilde gerçekleştirilenleri vardır. Türk Toplumu’nun hayvanlara duyduğu önemi yansıtmış, dönemin mimari üslup özelliklerini göstermiş, mimari yapılar için ek belge niteliği taşımış ve yapıları estetik açıdan bütünlemişlerdir. Kuşlar için meydana getirilmiş yapılar, günümüzde bakımsızlık nedeniyle yok olmaktadırlar. Yeni yapılanlar ise sınırlı uygulamalar şeklindedir. Makale kapsamında önce güvercinlikler ve kuş evlerinin yapım amaçları, çeşitleri, mimari özellikleri, yapımlarında kullanılan malzemeler, zaman içinde değişimleri hakkında bilgi verilmiştir. Ardından yurt dışı ve yurt içinde gerçekleştirilen güncel tasarımlar aktarılmıştır. Kuş evlerinin günümüzde yapılmama nedenleri, geçmiş ve günümüz koşulları üzerinden tartışılmıştır. Seri olarak üretilebilecek, yapım maliyetini arttırmayacak, bakım ve onarım masrafı olmayacak, mevcut yapım teknikleri ile uyumlu bir kuş evi önerisi üzerinde durulmuştur. Tasarım, İtalya’da 2012 yılında gerçekleştirilen Double Track, the Tenth International Trieste Contemporanea Design Contest (Onuncu Uluslararası Trieste Çağdaş Tasarım Yarışması’nda) özel mansiyon (special mention) ödülü almış ve çeşitli etkinlikler kapsamında sergilenmiştir.Öğe Monitoring the changes of Lake Uluabat Ramsar site and its surroundings in the 1985-2021 period using RS and GIS methods(Global Network Environmental Science & Technology, 2023) Topal, Tuğba Üstün; Baykal, M. T.Ramsar sites are important ecosystems that are protected by international status, have great value in terms of biodiversity, and constitute a resource in terms of economic, cultural, scientific and recreational aspects. In this study, the change of Lake Uluabat Ramsar Site and its surroundings, between the years 1985-2021 has been observed. For this, Remote Sensing (RS) and Geographic Information Systems (GIS) methods were used. Vegetation change in the lake and its surroundings in 1985, 2000, 2015 and 2021 with Normalized Difference Vegetation Index (NDVI), and changes in water surfaces with the water indices Normalized Difference Water Index (NDWI) and Modified Normalized Difference Water Index (mNDWI) were analyzed by using Landsat multi-band satellite images (Landsat 5 TM, Landsat 7 ETM and Landsat 8 OLI/TIRS) as RS data. The resulting changes were monitored and the success of the indices in determining these areas and the relations of the indices with each other were questioned by Accuracy index, Kappa coefficent, and Correlation analyses. The results show 36-year long-term changes and reveal a 13.06% shrinkage of Uluabat Lake wetland and surrounding water areas with the highest kappa coefficients for mNDWI as 0.83, 0.90, 0.93, 0.97, respectively, over the years studied.Öğe USING MULTI-TEMPORAL REMOTE SENSING FOR CORINE LAND USE/LAND COVER CHANGE: A CASE STUDY OF WEST-SOUTH COASTAL ZONE OF ISTANBUL CITY(Scibulcom Ltd, 2022) Yılmaz, O.; Yılmaz, RüyaThe aim of this study is to evaluate the land use/land cover (LU/LC) changes on the West-South shore of the Sea of Marmara in Silivri near Istanbul using remotely sensed data (Landsat images) and geographic information systems. The percent of LU/LC types has been calculated by using of geographic information systems. The results of the satellite based on land cover classes have been accomplished matched with the CORINE (Coordination of Information on the Environment) database. In this study, land use/land cover changes concerning 2018 have been analysed and compared to previous data of LU/LC changes concerning 1987 and 2000 in Silivri. Satellite images from 1987, 2000, and 2018 were monitored and used to determine the multi-temporal changes in the same area. The study reports changes of land use/land cover over 13 + 18 = 31 years period (1987-2000-2018) in Silivri District, West-South part of Istanbul, Turkey. The study results indicate that increases due to 'artificial surfaces' land use will affect negatively the agricultural lands, forest and natural grasslands. Finally, the artificial surfaces reached to approximately 53% of study area in 2018. Population and populated areas expanded in parallel with the expansion in industrial areas and the construction of the motorway. Urban fabric area reached to 19% in 2018 and it shows a continuous increase. As a result, this study will form an important basis for the planning of the region based on ecological and sustainable planning principles, by following the alteration in LU/LC as multi-temporal.Öğe VEGETATION OF WETLAND BIOTOPES (KURUCAŞİLE/ BARTIN/ TURKEY)(2020) Ekici, BurçinToday, biodiversity and ecological diversity are threatened by wrong and intense land use. However, the continuity and maintenance of ecosystems is possible through the existence and sustainable use of biodiversity. Biological inventories are needed for effective and sustainable natural resource management structure. Therefore, it is essential to determine the inventory of the natural asset in the area during ecological planning. Wetlands are ecosystems that shape cultural processes with their ecological importance and contributions to human communities. Recognition and protection of these areas which are open to anthropogenic effects with their environmental enhancing effects, and biological and socioeconomic values are of increasing importance. In this study, vegetation analysis of the wetland biotopes and the immediate surroundings of Kurucaşile (Bartın) district was carried out. In this context, 34 woody and 71 herbaceous plants were determined from 6 sample areas and vegetation composition of these species and their frequencies were determined with BraunBlanquet Method. Accordingly, the most common plants in the area; Alnus glutinosa subsp. glutinosa, Platanus orientalis, Salix alba, Rhododendron ponticum subsp. ponticum, Buxus sempervirens, Smilax excelsa, Petasites hybridus, Sambucus ebulus and Anagallis arvensis var. arvensis. Petasites hybridus is dominant taxa. By this way, it is aimed to create a database for the sustainable use of natural areas by explaining the wetland potential of the area.Öğe Evaluation of small-scale touristic coastal town by noise mapping(Springer, 2023) Cengiz, Canan; Demir, Aybüeke Özge Boz; Özyavuz, MuratTourism and the city are in a mutual relationship. Tourism affects the city and is affected by the city. In this context, smart environments that focus on the environment and quality of life come to the forefront in ensuring sustainability in tourism. In sustainable smart environments, noise pollution and control are important in terms of producing plan decisions and determining design criteria. In the study, it was aimed to obtain basic data for the measures to reduce and distribute the noise effect by mapping the noise caused by tourism density in Amasra, which is a small-scale touristic coastal town. In this context, noise maps were created by measuring the noise levels caused by tourism density for the city of Amasra, which is a touristic coastal settlement. In order to determine the noise levels, a total of 15 points were randomly selected, taking into account the proximity to urban uses such as hotels and restaurants as well as urban units such as avenues, streets, open spaces, or squares, provided that they are from various places in the city. Measurements were made regularly on weekdays and weekends in July. As a result of the data obtained, noise pollution levels for the city of Amasra were mapped for different situations (morning, noon, evening, weekdays, weekend, July general) using the Inverse Distance Weighting method. As a result of the measurements and maps prepared, it has been determined that the noise levels of the areas where the vehicle road, parking lot use, shopping and food and beverage places are located are mainly high. Finally, measures for noise control within the scope of sustainable smart environment were created in the study.Öğe The alchemist architect: Towards exploring materials(IGI Global, 2020) Özdamar, Esen GökçeThis chapter focuses on the growing interest of many artists, architects, and designers regarding the exploration of handmade materials. Today, designers focus on gaining experience with new materials. These experimental material investigations for discovering the nature of the material can be placed in the intersection of homo faber, human production, and technology. The transition between alchemists, artisans and technicians has been expressed by Jacques Ellul, Lewis Mumford, and Jose Ortega y Gasset. What kind of transformation can these contemporary quests in design create and what experiences are involved in the practices and theoretical integration of the senses in material encounters and produced by haptic experience? The aim is to figure out the possible outcomes of this inquiry of designers through the act of making and how these experiences might contribute to future design pedagogies in architecture and interior design. Therefore, deriving from experimental approaches in working with unknown materials, this chapter explores the need for these experimental investigations. © 2021, IGI Global.Öğe Hareket İmajın Ötesine Geçmek: Christopher Nolan Sineması(2022) Koluaçık, İhsan; Cantaş, AzimeGilles Deleuze, imaj mantığını her dönemin kendine özgü düşünce imajını yaratarak, kendisini düşündüğü teknolojik otomatlar olarak tasvir eder. Felsefe ise üretilen sırası geldiğinde bu imajları düşünce-göstergeler olarak haritalandırabilir. Dolayısıyla imaj, en geniş anlamda tarihsel biçimde belirlenen sinematik uygulamaları, “ruhsal otomatlar” veya “düşünce makineler” olarak tanımlanır. Bu açıdan bir dönemin düşünce imajı, kendisine verdiği düşüncenin anlamıdır. Sinemaya büyük önem veren filozof, sinema ve felsefe ilişkisini ortaya çıkarırken, bir dönemin göstergeler ve imajlar olarak temsil edilen düşünme biçimlerini ele alır ve felsefi kavramlara dönüştürür. Filozofun sinema üzerine yazdığı iki ciltten oluşan Sinema 1: Hareket-İmge ve Sinema 2: Zaman-İmge adlı eserleri, sinemanın kendine has araçlarıyla değerlendirildiği önemli yapıtlardır. Deleuze, İkinci Dünya Savaşından önce yapılan filmleri hareket-imaj; savaştan sonraki filmleri ise zaman-imaj olarak değerlendirir. Dolayısıyla, hareket imajı klasik sinema, zaman-imajı ise modern sinema olarak nitelendirir. Deleuze, ne zaman-imajın, hareket-imajdan kaynaklandığını ne de zaman-imajın, hareket-imaja karşı bir eleştiri olarak ortaya çıktığını ifade eder. Ona göre bu geçiş, düşüncenin olanaklarından ve inancın doğasındaki dönüşümü göstermektedir. Bu bağlamda çalışma, Deleuze’ün hareket-imaj, eylem-imajın krizi ve zaman-imaj kavramları çerçevesinde Christopher Nolan sinemasına odaklanacaktır. Çalışma kapsamında Christopher Nolan’ın başta Follow (Takip, 1998), Memento (Akıl Defteri, 2000), Prestige (Prestij, 2006), The Dark Knight (Kara Şövalye, 2008), Inception (Başlangıç, 2010), Interstellar (Yıldızlararası, 2014), Tenet (Tenet, 2020) olmak üzere filmlerinde düşüncenin sinematografik araçlarla nasıl kurulduğu Deleuzyen anlamda hareket imajın krize girdiği noktalardan yola çıkarak irdelenecektir.Öğe The (Un)aesthetics of radical architectural installations(Editura Universitara Ion Mincu, 2020) Özdamar, Esen Gökçe[No abstract available]Öğe Evaluation of a Modern Architectural Building in terms of Sustainability: A case study of Çorlu Municipality Building(2022) Bal, Ahmet; Kopuz, Ayşe; Güney, ÖzlemCorlu municipality building was built in 1984, by famous architects Maruf Önal and Hakkı Önel through modern architecture signs in Turkey. It was designed with a modest and rational approach, with meticulous construction, although it is a public building in line with a modern style.In terms of location, the municipality building was built in front of today's Cumhuriyet square, between the Kumyol Street and Omurtak Street, in the period when Salih Omurtak Street was just opened, during the years when the construction in Çorlu was not concentrated yet. In the project area, it was decided to demolish the Sücaettin primary school building built in 1936 and the old reinforced concrete baths and cisterns belonging to the Çorlu municipality and replace them with the municipal structure, and they were placed in this area with the square in front of the municipality building. Around the building; the Military Hospital, the Officer's Club and the 5th Corps Command buildings were located which were built in the 1930s. The aim of the study is to preserve the building and to sustain its life longer by questioning constructional building systems. Therefore the target is to preserve the function of the building with the original architectural language and concept. To design a structural system that will increase the strength and similar characteristics of the existing structure to the previous level. Creating the level determined analytical and experimental means within the framework of current regulations and to ensure that the performance of the building is at a level that will prevent wholesale collapse in an earthquake. Therefore the structural systems of buildings are to be rearranged according to new earthquake regulations.Öğe Kapsayıcı Çocuk Oyun Alanları İçin Tasarım Ölçütleri(2021) Tandoğan, OkşanYapılan araştırmalar herhangi bir engeli bulunan ya da hareket kabiliyeti kısıtlı çocukların oyun alanlarında sınırlı erişime, kısıtlı kullanıma sahip olduklarını, oyun alanlarının tasarımının bu çocukların yaşıtları ile iletişime girmesine engel teşkil ettiğini göstermektedir. Bu nedenle birçok engelli çocuk zorunluluktan genellikle tek başına ya da bir yetişkinle kendi ev ya da bahçesinde oynamaktadır. Bu durum bu çocukların gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Çocuk oyun alanlarının herhangi bir engeli ya da hareket kısıtı bulunan - bulunmayan tüm çocukların birlikte oynayabilmelerine olanak sağlayacak şekilde tasarlanması gerekmektedir. Bu ancak kapsayıcı tasarım anlayışı doğrultusunda gerçekleştirilebilir. Ancak yapılan incelemede çocuk oyun alanlarına yönelik tasarım ölçütlerini ortaya koyan akademik çalışmaların sınırlı olduğu görülmüştür. Çalışmanın amacı kapsayıcı tasarım doğrultusunda çocuk oyun alanlarına yönelik tasarım ölçütlerinin belirlenmesidir. Bu amaçla detaylı bir literatür araştırması yapılmıştır. Yapılan literatür araştırması kapsamında elde edilen tasarım ölçütleri geliştirilmiş ve bu ölçütler Tekirdağ’da bir engelsiz çocuk oyun alanı kapsamında değerlendirilmiştir.Öğe Beylikdüzü İlçesi Yeşil Alan Sisteminin Mevcut DurumununDeğerlendirilmesi(2021) Şişman, Elif Ebru; Kömür Ardalı, ZeynepKentsel yeşil alanlar sahip oldukları estetik ve işlevsel özellikleri ile sürdürülebilir kentler için önem taşımaktadır. Bu alanların kent insanına hizmet edebilmesi; konumu, büyüklüğü ve ulaşılabilirlikleri gibi özellikleri ile yakındanilgilidir. Kentlerin kişi başına sahip oldukları yeşil alan miktarı medeniyetin göstergesi olarak kabul edilmektedir. Kentsel yeşil alanlar aktif ve pasif yeşil alanlar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Bu çalışmada; İstanbul iliBeylikdüzü ilçesi örneğinde, kentsel yeşil alanların mevcut durumu araştırılmış ve ilçede kişi başına düşen aktifyeşil alan miktarı hesaplanmıştır. Bulunan değer 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun Plan Yapımına Ait Esaslara DairYönetmeliğinde belirtilen 10 m2 standardı ile karşılaştırılmıştır. Ayrıca, İmar planında planlanan aktif yeşil alanmiktarı ile mevcutta bulunan aktif yeşil miktarı karşılaştırılmıştır. İlgili yönetmelikte yeşil alan miktarı; çocuk oyunalanları, mahalle ve semt parkları, kent parkları ve spor alanlarının toplamı için geçerlidir. İlçede çocuk oyunalanları mahalle parkları içerisinde yer aldığı için bir bütün olarak hesaplanmıştır. Bu bağlamda İlçede İmarplanına göre hedeflenen park alanı; %26 oranında gerçekleştirilmiş ve kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarı ise3,41 m2 olarak bulunmuştur. Bu değer yönetmelikte belirtilen 10 m2 standardının altında kalmıştır.Öğe Kentsel Yeşil Alan Sistem Kurgulanmasına Yönelik Bir Model Önerisi(2021) Şişman, Elif Ebru; Gültürk Doğruyol, PınarKentsel alanlar günümüz koşullarına ve zamana göre değişen, yaşayan mekanlardır. Kentsel ortamlarda meydana gelen değişiklikler, öncelikle kentlerin sahip oldukları doğal, kültürel kaynaklarına yansımakta, bu durum da kent halkının fiziksel, psikolojik, sosyal yaşam şeklini yönlendirmektedir. Yaşanabilir kentsel ortamların oluşturulması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması, tüm kentlerin ortak bileşenleri olan fiziksel ve doğal bileşenlerinin planlı bir şekilde tasarlanması ile mümkündür. Fiziksel bileşen olan yapılar ve yollar arasında, bağlayıcı bir denge elemanı olan yeşil alanlar, çeşitli araştırmalara konu olmuş; korunmaları, geliştirilmeleri yönünde stratejiler üretilmiştir. Bu çalışmada kapsamlı bir literatür araştırması yapılarak, ulusal ve uluslararası düzeyde yeşil alanlar üzerine yapılan çalışmalar araştırılmış; tanımları, sınıflandırılmaları, işlevleri, planlama politikaları, uygulanmalarına yönelik yasal mevzuatları sentezlenmiş ve tüm kent tiplerine uyarlanabilecek nitelikte yeşil alan sistem modeli geliştirilmiştir.Öğe Maddi Olmayanın Sürükleyici Deneyimi(2022) Sıray, BaşakBu çalışma yirminci yüzyıl avangart sanatçıları ile başlayan sanat eserinin bütünsel ve dokunsal algısının izini, kavramsal olarak Moholy-Nagy’nin film kuramında ve Benjamin’in çığır açan metni “Teknik olarak Yeniden Üretilebilirlik Çağında Sanat Yapıtı”nda arar. Mayeryalite üzerinden benzer bir izleği güncel yeni medya kuramlarında da takip eden bu makale, özellikle Mark Hansen’in insan bedeninin dijital ve gayri maddi imgeleri kavramada merkezi bir konumu olduğu iddiasına ve imgenin duygulanım yoluyla çerçevelendiği fikrine odaklanır. Makalede seçilmiş sanat işlerinde benzer bir dokunsal dönüşün kuvvetlerini araştırılır. Video ve yeni medya gibi gayri maddi sanat işleri ile genişleyen günümüz sanatında, sürükleyici deneyim ve etkileşim ile dokunsal örüntüsünün uzam ve zamanda yayılışı incelenir. Dokunsallığını yeniden düşünmeye amaçlayan bu makalede çoğunlukla dijital çalışmaların gayri maddi doğasının izleyicilerin bedenlerinde yarattığı etkiler aracılığıyla nasıl maddileştiğine bakılıp, ışık ve video yerleştirmeler gibi mekânı dokunsal olarak değiştiren işlerin materyal yönleri araştırılacaktır. Sürükleyici deneyime gönüllü izleyicinin, davet edildiği dokunsal uzam zaman devamlılığında yaratılan etkilerin ve deneyimlerin dönüştürücülüğü tartışmaya açılacaktır.Öğe TEKİRDAĞ’DA MODERNİZM İLE KARŞILAŞMALAR: MİMARLIK, BETON VE HARABE(2022) Özdamar, Esen GökçeArapçada “eski yapı”, “yıkılmış, yıkılmaya yüz tutmuş yapı veya kent, yıkı”, Latincede ise “düşmek”anlamına gelen ve ruere’den türetilen harabe (ruin), Rönesans’tan günümüze dek süblim, estetik, nostalji veyeni anlamlar üretme potansiyelleri bağlamında birçok düşünür tarafından ele alınmıştır. Modern harabe,Sotomayor’un deyimiyle malzemenin değişim ve yok oluşuna tanıklık eden aktif bir katılımcıyı da yapınınyaşlanma ve ayrışmasına (material decomposition) dahil eden, zamanın askıya alındığı bir süreç yaratır.Bu makale ise modernite ve harabe arasındaki ilişkilere değinerek bu ilişkileri Tekirdağ-Marmara Ereğlisikarayolu üzerinde yer alan ve modernist dilleriyle ön plana çıkan, günümüzde ayakta kalabilmeyi başarmışdört adet betonarme yapı üzerinden irdeler: 1960 ve 1980’li yıllarda inşa edilen Başak Sigorta Eğitim veDinlenme Tesisleri, Şeker Sigorta Tesisleri, Güneş Sigorta Eğitim Tesisleri ve Bağkur Dinlenme Tesisleri.2000’li yıllardan itibaren sahipleri tarafından atıl durumda bırakılan, yok olmaya karşı direnen ya da işlevdeğiştirerek ayakta kalan bu yapılar, kıyı peyzajı içinde; yalın yerleşim planları, cephe düzenleri, piloti verölyefleri ile izleyiciyi sahille ilişki kurmaktan çok çevrelerinden belirgin bir biçimde ayrımlaşma yaratırve “hem yapı olarak, hem de bir harabe olarak” var olmaya başlar. Böylelikle “her daim hayatta kaldıklarıizlenimi” yaratan bu modernist yapılar, beton ve harabenin çelişkisini gündeme getirir.Öğe Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Yerleşkesinin Kurakçıl Peyzaj Tasarımı Bağlamında İrdelenmesi(2021) Korkut, Aslı; Hersek, GökcanEtkilerini 21. yüzyıl ile birlikte arttıran küresel iklim değişikliğine bağlı olarak aşırı sıcaklık değerlerine ulaşılmakta ve sıra dışı hava olayları meydana gelmektedir. Dünya nüfusundaki artış ve kullanılabilir suyun değer kazanması neticesinde su kaynaklarından daha verimli şekilde yararlanma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda geleneksel peyzaj tasarım çalışmalarında değişikliğe gidilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Araştırmada kurakçıl peyzaj tasarım ilkelerini yurtiçi ve yurt dışındaki örnekler üzerinden detaylı bir biçimde irdelenmektedir. Araştırmanın kapsamını Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Merkez Yerleşkesi oluşturmaktadır. Yerleşke genelindeki kullanım alanlarının mevcut durumları kurakçıl peyzaj tasarım yaklaşımı doğrultusunda irdelenmiş, sürdürülebilir bir peyzaj için çözüm önerilerinde bulunulmuştur. Araştırmada elde edilen bulgular, dünya üzerinde ve ülkemizde yaşanılan iklim değişikliğinin boyutlarını gözler önüne sermekte ve başta üniversite yerleşkeleri olmak üzere su ve enerji kaynaklarının daha verimli kullanıldığı sürdürülebilir peyzajlar oluşturulması için ilkeler sunmaktadır.Öğe Kırklareli Kofçaz İlçesi Örneğinde, Kırsal Yerleşimlere İlişkin Kalkınma Öncelikli Ekoturizm Planlaması(2021) Kiper, Tuğba; Uzun, Osman; Ateş, OğuzGelismekte olan ülkeler içerisinde yer alan Türkiye?de 1927-2020 yılları arasındaki süreç incelendiginde; kırsal alan nüfusu ile kentsel alan nüfusu arasında ters orantılı bir gelisim söz konusu olmustur. Bu durum, kırsal alana yönelik yaklasımların önceliklendirilmesi ve farklılasmanın gerekliligine yol açmıstır. Bugün farklı anlayıs ve modellerin ele alındıgı kalkınma yaklasımlarında gelinen noktada; yere özgü çevresel, mekânsal ve sosyo-kültürel karakteristiklerin vurgulandıgı, katılımcı ve sürdürülebilirlik ilkelerinin yer aldıgı bütüncül bir anlayıs hâkim olmustur. Bu anlamda proje konusunu ?sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde; ekoturizm faaliyetleri için uygun görülen bölgelerde, ?mekansal duyarlılık?, ?katılımcı anlayıs? ve ?bütüncül kullanım? yaklasımını içeren bir fiziksel planlama gereklidir? öngörüsü olusturmaktadır. Gelistirilen hipotez çerçevesinde; Kırklareli Ili Kofçaz Ilçesi kırsal yerlesimleri mikro havzaları örneginde, kalkınma öncelikli yerel kimlik degerlerine dayalı olarak sürdürülebilir, ekonomik anlamda uygulanabilir ve sosyal anlamda kabul edilebilir bir ekoturizm planlamasının yapılması hedeflenmistir. Bu amaçla ?Üst ölçek plan kararlarında ekoturizm gelisim alanı olarak öngürülen alanlarda turizm gelisimi mekânsal anlamda nasıl olmalıdır?? ve ?Ekoturizm gelisimi sürecinde, kalkınma öncelikli turizm stratejileri öngörüsü ne olmalı ve kimler tarafından uygulanmalıdır?? sorularına yanıt aranmıstır. Proje; amaç ve hedef belirleme, dogal ve sosyo-kültürel peyzaj veri tabanı olusumuna yönelik mevcut durum tespiti ve analizi, kırsal yerlesimlere iliskin degerlendirme matrisinin olusturulması, Swot analizi, uygunluk analizleri (Ekos Yöntemi, Biyoklimatik Konfor Analizi, AHS teknigi) ve ekoturizm gelisim stratejilerinin olusturulması olmak üzere 6 temel asamada yürütülmüstür. Öncelikle, ilgili hipotez çerçevesinde kısa ve uzun dönemli amaçlar belirlenmistir. Dogal ve sosyo-kültürel peyzaj veri tabanı olusumuna yönelik mevcut durum tespiti ve analizi asaması ise, Hızlı Kırsal Degerlendirme Teknigi ve CBS temelli tematik haritaların olusumu ile desteklenmistir. Sonrasında 16 adet köye iliskin dogal ve sosyokültürel kimlik degerlerinin belirlendigi matrisler olusturulmus ve mikro havzalara iliskin swot analizi ile iç ve dıs kaynaklı potansiyel ve problemler belirlenmistir. Ekos yöntemi çerçevesinde, 21 adet literatürden yararlanılarak, arastırma alanı özelinde 6 temel ölçüt, 23 adet degerlendirme faktörü ve 73 adet de alt degerlendirme kriterleri belirlenmistir. Ana ve alt ölçütlerin öncelik degerleri ve sıralaması amacıyla AHS teknigi ile degerlendirme kriterlerine iliskin agırlık puanları belirlenmistir. Ölçütlere iliskin uygunluk degerleri ve uygunluk katsayıları 145 adet mikro havza düzeyinde degerlendirilerek hazırlanan tematik haritalar, McHarg (1969)?ın ?Çesitli Kullanımlara Göre Peyzaj Degerlendirme-Overlay? (haritaların üst üste çakıstırılması yöntemi) kullanılarak çakıstırılmıs ve ekoturizm açısından uygun alanlar belirlenmistir. Yöntem akısının son bölümünde ilgili paydasların görev ve sorumluluklarının belirlendigi stratejiler saptanmıstır. Ilgili stratejiler, özellikle; Kofçaz?ın; varolan kapasitesinin tanımlanmasına, kaynakların etkin kullanılmasına ve yerel-bölgesel kalkınmanın basarılmasına yol açacagı gibi, aynı zamanda marka imajı, pazarlama olanakları, ekonomik deger tasıyacak ürün tercihleri ve ekoturizme yönelik tematik gelisim bölgelerinin yaratılması gibi olanakların gelistirilmesini de etkin kılacaktır.Öğe The conservation of modern architectural heritage buildings in Turkey: İstanbul Hilton and İstanbul Çınar Hotel as a case study(Ain Shams University, 2022) Kopuz, Ayşe Durukan; Bal, A.This article contributes to the conservation of modern architectural heritage buildings by emphasizing the retrofitting of their construction systems. Modern architectural heritage buildings in Turkey are crucial in terms of transferring not only the cultural identity of the nations to further generations but also architectural sustainability of its distinguished period. By time, where these buildings can have constructional problems with its original structural systems, proposing a new system related with new earthquake regulations is inevitable in order to conserve them. Because most of the buildings are under threat of being demolished. The purpose of the research is to evaluate existing modern architectural heritage buildings in terms of its existing structural system and to develop a constructional model for renewal of them. As a case study, two hotel examples in İstanbul as a modern architectural heritage is selected, one is Hilton Hotel and the other is Çınar Hotel respectively. Then, the architectural plans and sections of the buildings as a data has been collected through literature survey by content analysis. At the end, the model proposal has been developed for each hotel buildings according to existing structural systems. The proposed models can be applied to sustain the life of the hotel buildings with a retrofitted structural system. So, the paper tries to conserve/protect the modern architectural heritage buildings by retrofitting its construction via presenting a remarkable study of two hotel buildings. © 2022 THE AUTHORS