Sosyal Bilimler Enstitüsü Diğer Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe THE ASYMMETRIC EFFECT OF DEFENSE EXPENDITURES ON ECONOMIC GROWTH(Symmetrion, 2022) Demirtaş, I.; Güven, F.Defense expenditures play a critical role in protecting countries' borders and providing security and stability within the country. However, the effect of these expenditures on economic growth is unclear in the literature. In the study, the effect of defense expenditures on economic growth was analyzed with the ARDL Bound Test and the Hatemi-J Asymmetric Causality Test over the 1987-2020 period in Turkey. The findings revealed that defense expenditures have a negative impact on economic growth. Besides, there is an asymmetric causality relationship between defense expenditures and economic growth. Turkey's geographical location and strategic importance cause it to increase the amount and composition of defense expenditures Therefore, it will be necessary for policymakers to consider efficiency in resource allocation when making decisions regarding defense expenditures. © 2022, Symmetrion. All rights reserved.Öğe KÜRESELLEŞME İLE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ: AB ÖRNEĞİ(2023) Çetin, Murat; Çınar, UğurBu çalışmanın amacı Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde küreselleşmenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini araştırmaktır. Bu nedenle çalışmada 1995-2019 dönemine ait küreselleşme, finansal gelişme, sermaye, kentleşme ve tasarruf faktörlerinin yer aldığı büyüme modeli kullanılmıştır. Değişkenlerin durağanlık seviyeleri PANIC birim kök testi ile araştırılarak I(1) olduğu tespit edilmiştir. Seriler arasındaki eşbütünleşmenin belirlenmesi üzerine değişkenlerin uzun dönem tahminleri AMG, DOLS ve FMOLS tahmin yöntemleri ile yapılmıştır. Son olarak seriler arasındaki nedensellik ilişkisi Dumitrescu-Hurlin panel nedensellik testi ile gerçekleştirilmiştir. Ampirik bulgular panel genelinde küreselleşmenin ekonomik büyümeyi pozitif olarak etkilediği yönündedir. Ayrıca küreselleşme ile ekonomik büyüme arasında çift yönlü nedenselliğin varlığı belirlenmiştir.Öğe Impacts and Traces of Jealousy in Turkish Novel from Past the Present(Istanbul Univ, 2021) Ün, Burçin[No Abstract Available]Öğe The Relation Between the Migration, Population Aging, Labor Force Productivity and Economic Growth: An Analysis for Bulgaria(Int Organization Center Acad Research, 2018) Terziev, Venelin; Can, HamitIn this study, the relationship between population, elderly population and economic growth is analyzed theoretically, taking into account the demographic change of the Bulgarian population and the more aging phenomenon. Thus, the change in the age structure of the Bulgarian population was investigated and the factors affecting the growth of the relationship between economic growth were investigated. Developed countries are trying to solve the problem of low population growth with migration. Developed countries with younger populations, such as the European Union, also allow dwellings in some periods to dampen the population and prevent the resulting loss of employment. According to a report published by the EU Statistical Institute (Eurostat), it is stated that the number of the population working in the European Union will decrease by an average of 50 million in 2060. When the current migration rate is taken into account, it is predicted that by 2060 the number of people working in European Union countries will be 110 million people less than today's number. Migration in the demographic development of the European Union has a great proposition. If a qualified migration flow is provided, it is foreseen that the deficiencies that will arise in the European Union employment market in the coming years will be eliminated. In this study, attempts were made to determine the size of the changes taking place in the country's economy, depending on the livelihoods in Bulgaria.Öğe Devletlerarası İlişkilerde Kimlik: Mursi Dönemi Türkiye-Mısır İlişkileri(2021) Çelikcan, Harun; Cavlak, HakanTürkiye ve Mısır ortak bir tarihsel geçmişe sahip olmalarına rağmen, ilişkileri kuruluşlarından itibaren rekabet ve krizlerin gölgesinde seyretmiştir. Uzun yıllar mesafeli sürdürülen ilişkiler, Arap Baharı sürecinde Mısır’da Muhammed Mursi ile Müslüman Kardeşlerin iktidar olması ile hızla değişmeye başlamış ve ikili ilişkilerin altın çağı olarak kabul edilebilecek bir döneme girilmiştir. Amaç: Makalenin amacı, Muhammed Mursi İktidarı döneminde Mısır ile Türkiye arasında değişen ilişkileri iki devletin o dönem sahip olduğu kimlikleri üzerinden açıklayarak kimliğin devletlerarası ilişkileri inşa edici rolünü ortaya koymaktır. Tasarım/Yöntem: Makale tasarımı, sosyal inşacı yaklaşımın varsayımları ışığında ve devlet kimliklerinin dinamik ve değişken bir yapıda olduğu göz önüne alınarak bu dönemde iki devlet kimliğinin ne şekilde değiştiği ve değişen kimlikle beraber ilişkilerin nasıl yeni bir boyut kazandığı soruları üzerine inşa edilmiştir. Sınırlılıklar: Türkiye-Mısır ilişkilerini incelerken makalenin odağı kimlik olmuştur, ilişkileri etkileyen diğer unsurlara araştırmanın kapsamını sınırlamak ve tasarımına sadık kalmak için bilinçli olarak değinilmemiştir. Bulgular: Makalede, iki hükümetin birbirlerine yönelik algılarını ve politikalarını anlamak için iki tarafın kimlikleri ve kimliklerinin oluşum süreci incelenmiştir. Söz konusu dönemde Mısır hükümetini oluşturan Müslüman Kardeşler ile Türkiye hükümetini oluşturan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başkanının ve kurucularının önemli bir kısmının etkilendiği Milli Görüş hareketinin fikirsel düzlemde birbirlerine benzedikleri görülmüştür. Özgünlük/Değer: Türkiye-Mısır ilişkilerinin, Adalet ve Kalkınma Partisi ve Mursi döneminde iyileşmesinde ve siyasi kimliklerinin oluşumunda her iki hükümetin üyelerinin benzer bir ideolojik geçmişten gelmelerinin önemli bir faktör olduğu tespit edilmiştir. Sahip oldukları ortak kimliğin hükümetleri aracılığı ile devletleri etkilediği ve bunun sayesinde de kolaylıkla ortak bir dil geliştirebildikleri ve çıkarlarını ortaklaştırabildikleri iddia edilmiştir. Diğer bir deyişle, ortak veya benzer kimliğe sahip hükümetlerin, devletlerarası ilişkileri geliştirdiği öne sürülmüştür.Öğe Bismarck Döneminden 2. Dünya Savaşı'na Alman Jeopolitik Düşüncesi: Haushofer ve Hitler Karşılaştırması(2020) Artar, Tuğçe; Baysoy, EmreAlman milletleri 1800'lü yıllarda milliyet duygusundan yoksun küçük devletçikler hâlinde varlıklarını sürdürmekteydiler. Millî bilincin Alman milletlerinde oluşması ancak 1800’lü yılların ilk yarısında sınırlı bir Alman kesiminde gerçekleşmiştir. 1834 yılında Prusya önderliğinde kurulan Alman Gümrük Birliği ile Alman devletçikleri arasında sağlanan ekonomik birleşme ileride gerçekleşecek birleşmenin ilk adımını oluşturmuştur. 1830’larda atılan bu adımı, 1860’lı yıllarda Bismarck önderliğindeki Prusya’nın milliyetçi ideal ile Birleşik Almanya yolunda attığı adımlar izlemiştir. Prusya’nın kan ve demir ile kazandığı zaferler sonucu 1872 yılında daha önceleri dağınık devletçikler hâlinde bulunan Alman halkı, Alman İmparatorluğu bünyesinde toplanmıştır. Bismarck politik ve askerî dehasıyla oluşturduğu bu imparatorluğu Avrupa’nın kaderine şekil verebilecek devasa bir güç hâline getirmiştir. Ancak bu milliyetçi güç 1. Dünya Savaşı’nda uğradığı yenilgi sonrası Versay Antlaşması ile ortadan kalkmıştır. Haushofer ve Hitler, Bismarck’tan miras kalan milliyetçi anlayışı kendi görüşleri çerçevesinde şekillendirmişlerdir. Hem Hitler hem de Haushofer Alman devletinin tekrar güçlenip eski ihtişamına kavuşması adına 1. Dünya Savaşı’nda kaybedilen toprakların geri kazanılmasını amaçlamışlardır. Haushofer bu amaçla jeopolitik alanda çalışmalar yapmıştır. Daha sonraları Hitler’in yönetime gelmesi ile kendisinin görüşleri sonucu doğmuş olan nasyonal sosyalist İdeoloji ile Almanya, faşist bir yönetime bürünecektir. Bu çalışmada Alman milliyetçiliğinin başlangıcından bahsedimiş, Bismarck’ın Alman milletlerini bir araya toplaması anlatılmış ve Haushofer’ın teorileri ile Nazi ideolojisi karşılaştırılmıştır.Öğe Bra ve Vize Yavaş Şehirlerinin Melbourne İlkeleri Bağlamında Karşılaştırılması(2020) Akpınar, İrem Ece; Öktem, M.; Küçük, HülyaBu çalışmada, Küreselleşme kavramının kentler üzerindeki etkisi sosyo-mekânsal vesosyo-kültürel alanlarda tartışılmıştır. Yavaş Şehir hareketi, küreselleşen dünyada rekabetiçinde olan kentlerin aksine kendi yerel değerlerini korumayı amaçlayan kentleriön plana çıkarmayı hedeflemektedir. “Yavaş Şehir” (Cittaslow) hareketi, küreselleşmesürecinin neden olduğu aynı tip kentleşmeye karşı çıkarak kendi değerlerini korumayaçalışan kentlerin katıldığı harekettir (Cittaslow, 2012). Bu bağlamda yavaş şehrinilk ortaya çıktığı ve iyi bir örnek olarak gösterilen İtalya’nın Bra şehri, Türkiye’ninKırklareli şehrinin ilçesi olan Vize İlçesi ile karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır.Çalışmada İtalya’da yavaş şehirlerin ortaya çıkışları tarihsel olarak ele alınarak, Braşehrinin yavaş olma süreci de ayrıntılı bir şekilde incelenmektedir. Vize’nin Yavaş Şehirolma süreci sürdürülebilir “Kentler İçin On Melbourne Prensibi” üzerinden incelenerek,tasarım, nüfus, yaşam kalitesi elverişliliği açısından İtalya’nın Bra şehriylekarşılaştırma yapılmaktadır. Böylece “ yavaş olduktan” sonra şehir tanıtımı, markave pazarlaması, şehrin sahip olduğu değerlerin ortaya konulması ve değerlerin etkinbir şekilde kullanılması açısından günümüzdeki “yavaş - şehir” modeli karşılaştırmalıolarak incelenmeye çalışılmış, bazı öneriler getirilmiştir.Öğe Türkiye'de Faaliyet Gösteren Ticaret Bankalarının Karlılığını Etkileyen İçsel Faktörler: 2005-2016 Yılları Arası Panel Veri Analizi(2020) Çevik, Nüket Kırcı; Boran, AliBankalar, aracılık faaliyetleri yanında yatırım ve büyümenin de en önemli unsuru olarak kabul edilirler. Bu çalışmanın amacı, CAMELS modeline dayalı olarak Türkiye'deki ticari bankaların karlılığını etkileyen içsel faktörlerin belirlenmesidir. Bu kapsamda, 2005-2016 dönemi için Türkiye'de faaliyet gösteren 23 ticari bankanın karlılık performansları panel veri analiz yöntemleri ile araştırılmıştır. Çalışmada, karlılığın göstergeleri olarak aktif karlılığı, öz sermaye karlılığı ve net faiz marjı dikkate alınmıştır. CAMELS değişkenleri; sermaye yeterliliği, aktif kalitesi oranı, yönetim kalitesi oranı, kazanç kabiliyeti oranı, likidite oranı ve piyasa risklerine duyarlılık oranıdır. Elde edilen bulgular, sermaye yapısı güçlü bankaların aktif ve öz sermaye karlılıklarının da yüksek olduğu göstermiştir.Öğe Dr. Fuad Umay ve Çocuk Esirgeme Kurumu faaliyetleri(2020) Deniz, Burcu; Öztaş, SezaiDr. Fuad Umay gerek doktor kimliğiyle gerekse milletvekili kimliğiyle Kırklareli’nin yetiştirdiği önemli devlet adamlarından birisidir. Osmanlı’nın son dönemlerine tanıklık etmiş ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin en zor günlerinde milletvekilliği yapmıştır. O, çocukların koruyucusu olarak tanınmaktadır. Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk’ün ona verdiği Umay soyadı tam olarak onunla anlam bulmuştur. Dr. Fuad Umay, cemiyet adamı kimliğiyle ön plana çıkmaktadır. Bu cemiyetçi kimliğinden en önemlisi kimsesiz çocukları himaye etmek amacıyla kurduğu Himaye-i Etfâl Cemiyetidir. İşte bu cemiyetin izleri günümüze kadar gelmiştir. Ayrıca Dr. Fuad Umay, çocuklar konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğu çeşitli kanun teklifleriyle çocuklara sahip çıkarak sağlıklı bir nesil yaratmaya çalışmıştır. Bu çalışmada, Dr. Fuad Umay’ın hayatı, onun kurduğu Himaye-i Etfâl Cemiyetinin Çocuk Esirgeme Kurumuna dönüşüm süreci ve Dr. Fuad Umay’ın Çocuk Esirgeme Kurumu Faaliyetleri aktarılmaya çalışılmıştır.Öğe Impact of cultural values on leadership roles and paternalistic style from the role theory perspective(Emerald Group Publishing Ltd, 2021) Arun, Korhan; Gedik, Nesli Kahraman; Okun, Olcay; Sen, CemPurpose This paper researches the effects of the cultural context from values' ground on leadership roles and the effects of roles on styles. The idea behind this study is to show that cultural communities have different cultural models regarding the kinds of roles leaders should or should not play. Design/methodology/approach The sample was chosen from the part of the town where the immigrant workforce is growing, as well as it is the closest growing economic area to Europe in Turkey. Findings The analysis shows that cultural values significantly affect leadership roles. Additionally, there is a correlation between roles and paternalistic leadership style. Asian cultural values do affect leadership roles more than Western values. Additionally, each culture is diminishing the other. As leadership roles increase, they are acting as paternalistic leadership substitutes. Originality/value Interestingly we have introduced paternalistic leadership substitutes to literature and showed that paternalistic leadership is not only culturally but also contextually bounded.Öğe Seçilmiş Oecd Ülkelerinde Cari Açığın Sürdürülebilirliği Analizi (1995-2015)(2018) Öztürk, Salih; Çoltu, SelenMakroekonomi politikalarının temel amacı, iç ve dış dengenin eş anlı sağlanmasıdır. Bu nedenle dış denge unsuru olan cari işlemler hesabı ekonomik vesiyasi politikalara yön veren çok önemli bir unsurdur. Dış dengenin ekonomidesağlanması cari dengenin sürdürülebilirliğini ifade etmektedir. Cari açık son yıllarda sadece az gelişmiş ülkelerin değil aynı zamanda gelişmekte olan ülkeleriçinde ciddi bir sorun yaratmaktadır. Sürdürülebilir bir cari açığın ülkeler içinciddi problem yaratmaması bu konunun tartışılmasını gündeme getirmektedir. Buçalışmanın amacı, 1995-2015 yılları arasında seçilmiş on beş OECD üyesi ülkelerinde cari açığın sürdürülebilirliğini panel birim kök ve panel eş bütünleşmeanalizi ile incelemektirÖğe Çevresel Kuznets Eğrisi Hipotezi'nin Ampirik Analizi: Türkiye Ekonomisi Örneği(2019) Hazar, Çetin Murat; Saygın, SelinBu çalışmasının temel amacı, ekonomik büyüme ve çevre kirliliği arasındaki ilişkiyi ters-U şeklinde açıklayan Çevresel Kuznets Eğrisi (ÇKE) hipotezinin geçerliliğini Türkiye ekonomisinde 1960-2014 dönemi itibariyle araştırmaktır. Bu amaçla karbon emisyonu,kişi başına reel gelir, kişi başına reel gelirin karesi, enerji tüketimi ve ticari dışa açıklık değişkenleri kullanılarak 3 farklı regresyon modeli oluşturulmuştur. Çalışmada değişkenlerin durağanlık derecelerinin tespiti için ADF, PP ve KPSS birim kök testleri kullanılmıştır. Birim kök test sonuçları, değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkisinin tespiti için ARDL sınır testinin kullanılmasına izin vermektedir. Bu nedenle çalışmada değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisinin incelenmesinde ARDL sınır testi kullanılmıştır. Son aşamada ise ARDL modeli çerçevesinde değişkenlerin uzun ve kısa dönem katsayıları tahmin edilmiştir. Sonuçlar, uzun dönemde üç modelde de ÇKE hipotezinin Türkiye ekonomisi için geçerliliğini desteklemiştir. Sonuçlar aynı zamanda Türkiye ekonomisi için önemli politika önerileri sunmaktadır.Öğe Kentleşme Gelişiminin Ekonomik Büyüme Üze-rine Etkisi: Türkiye Örneği(2019) Öztürk, Salih; Çalışkan, HandeKentleşme, sadece kentlerin sayı ve nüfusunun artması de-ğil, aynı zamananda bu artışla birlikte yaşanan sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi dönüşümler ve bütün bunların doğurduğu sonuçlar, günümüzde toplumun en önemli problemleri arasın-dadır. Bu bağlamda kentleşme bir yandan bireyler için cazip hale gelirken bir yandan önemli boyutta toplumsal ve yapısal bir değişime sürüklemektedir. Türkiye’de kentleşme kavramı önceleri sadece sosyo-ekonomik ve sebepler ile gerçekleşmiştir. Bireyler açısından, sanayileşmenin getirdiği etkiler ile kentler daha çekici hale gelmiştir. Fakat 1980 yıllardan sonra kentlere yönelik göçlerin sebebi terör olayları etkili olmuştur. Çeşitli se-beplerle kırdan kente göç artmaktadır. Bu çalışma Türkiye’de kentleşme sürecinden ve süreçte geçirdiği toplumsal ve yapısal değişikliklerden söz edilecektir. Çalışmada kentleşme ve eko-nomik büyüme değişkenleri arasındaki ilişki Granger nedensel-lik analizi ile test edilecek olup, kentleşmenin yıllar içerisinde Türkiye ekonomisine yaptığı katkı ele alınacak ve politika öne-rileri geliştirilecektir.Öğe Finansal Derinleşmenin Ekonomik Büyümeye Etkisi 2001-2016 Yılları Türkiye Örneği(2018) Öztürk, Salih; Çoltu, SelenEkonomi biliminin son zamanlardaki tartışma konularından birisi, finansal faktörlerin ekonomik büyüme üzerindeki rolüne odaklanmaktadır. Bir ülkede kullanılan finansal araç çeşitliliğinin artması nedeniyle finansal araçların yaygınlık kazanması finansal derinleşmeyi gündeme getirmektedir. Dolayısıyla gelişmiş bir finans sisteminin finansal yenilikleri artıracağı yönündeki gelişmeler ekonomik büyümeyle ilişkilendirilmektedir. Ekonomik büyümenin sağlanmasında ve gerekli kaynakların oluşturulmasında finans sistemi önemli rol oynamaktadır. Buradan hareketle, finansal sistem bir ekonomide fon arz ve talebi olan iktisadi birimlerin fon akımlarını düzenlemekle birlikte finansal araçların düzenleyici, hukuki ve idari kurallar kapsamında bir araya gelmesiyle oluşan sistemi ifade etmektedir. Fon transferi aracılığıyla tasarrufların yatırımlara aktarılmasına imkan tanımaktadır. Ekonomide sağlanan gelir düzeyindeki artışlarla beraber toplumsal refahın artmasına katkıda bulunmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, finansal derinleşmenin odak noktalarından biri olan finans sisteminin tanımlanmasına paralel olarak finansal derinleşme kavramının açıklığa kavuşturulması ve nihayetinde finansal derinleşmenin 2001-2016 yılları arasındaki ekonomik büyüme üzerindeki uzun dönem ilişkisini Toda- Yamamoto Analizi ile incelemektir.Öğe Ticari Dışa Açıklık ve Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki: Türkiye Ekonomisi İçin Bir Zaman Serisi Analizi(2021) Çetin, Murat; Çınar, UğurBu çalışmanın temel amacı, Türkiye ekonomisinde ticari dışa açıklık ve enerjitüketimi arasındaki ilişkiyi ampirik olarak analiz etmektir. Çalışma 1975-2015dönemine ilişkin zaman serisi verilerini kullanarak ekonomik büyüme, finansalgelişme, sermaye ve endüstrileşmeyi enerji tüketimi fonksiyonlarına dâhil etmektedir.Seriler arasındaki eş bütünleşmeyi araştırabilmek için ARDL sınır testi tercihedilmektedir. Seriler arasındaki nedensellik ilişkilerinin belirlenmesinde Toda-Yamamoto nedensellik testi uygulanmaktadır. Değişkenler arasında bir uzun dönemilişkisi söz konusudur. Ampirik sonuçlar, her üç modelde ticari dışa açıklık ile enerjitüketimi arasında uzun dönemli pozitif bir ilişkisinin varlığını tespit etmektedir.Ampirik sonuçlar, aynı zamanda ticari dışa açıklığın enerji tüketimine nedenolduğunu göstermektedir. Çalışmadan elde edilen sonuçlar, enerji politikaları ile ilgiliönemli öneriler sunabilecektir.Öğe Araştırma Geliştirme Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi Üzerine Bir Panel Veri Analizi(2018) Yıldırım, Durmuş Çağrı; Kantarcı, TuğbaYenilik,küreselleşen rekabet ortamında fark ve değer yaratabilmenin en önemli yoludur.Bu nedenle yenilik, ekonomide katma değer yaratarak büyümenin itici gücü olanbir etken olarak gösterilmektedir. Ar-Ge ise söz konusu yeniliklerin ortayaçıkmasında önemli rol oynayan sistemli çalışmalar bütünü olarak ifadeedilmektedir. Bu çalışmanın amacı gelişmekte olan ülkelerde Ar-Ge’nin ekonomikbüyüme üzerine etkilerinin araştırılmasıdır. Çalışmada, 1998-2013 dönemi yıllıkverileri kullanılarak Ar-Ge harcamalarının ekonomik büyüme üzerindeki etkisi 15gelişmekte olan ülke için panel veri analizi ile incelenmiştir. Elde edilensonuçlara göre Ar-Ge harcamalarının ekonomik büyüme üzerinde istatistikselolarak anlamlı bir etkiye sahip olmadığı görülmüştür.Öğe The effect of COVID-19 pandemic on health management and health services: A case of Turkey(Duzce University Medical School, 2021) Öncü, Mehmet Akif; Yıldırım, Seda; Bostancı, Seda Hilmiye; Erdoğan, FatmaAim: The coronavirus disease 2019 (COVID-19) pandemic is a global issue that every country has begun to change its economic and social policies due to sustaining public health in the long term. The aim of this study is to investigate the effects of the COVID-19 pandemic on health management and health services in Turkey. Material and Methods: This study follows a qualitative research methodology and used secondary data sources. The study used open access data based on The Turkish Statistical Institute (TurkStat) and the Republic of Turkey Ministry of Health. Data were analyzed by Qualitative Content Analysis. Results: According to the findings obtained, the study provides two main parts as findings. First, the study presents a current profile for the Turkish health sector including 2010-2019. Secondly, the study provides key elements indicating the effect of the COVID-19 pandemic on health management and health services in Turkey. With the help of classification, tables, and figures, the study provides original findings for the area of health management by giving what kinds of changes have occurred in health policies during COVID-19. Conclusion: When considering the effect of the COVID-19 pandemic on health management and health services in Turkey, it can be said that Turkey has managed this pandemic period sufficiently. As a sample case, Turkish health policies and new management strategies can guide other developing and developed countries that were unsuccessful to manage the COVID-19 pandemic. This study shows that adaptable and sustainable health policies will keep public health in the long term. © 2021, Duzce University Medical School. All rights reserved.Öğe Impact of Asian cultural values upon leadership roles and styles(Sage Publications Ltd, 2020) Arun, Korhan; Kahraman Gedik, NesliIn light of an increasingly integrated society, in-depth research is needed to explore how particular perceived values may guide leadership behaviour by measuring the everyday actions of employees. As Asian individual values become collective, there is an increased likelihood that they will be perceived as cultural values that translate into expectations of leadership roles. This article considers the impact of changes in leadership roles from a role theory perspective, based on Asian values leading to changes in leadership styles. The sample is taken from an organised industrial zone which consists of a high immigrant workforce that continues to grow. The research was conducted in western Turkey but has appeared in leading survey results on Asian cultural values. This study found significant symbolic interactionism between values and leadership roles. There were also correlations between roles and leadership styles, since leaders also influence the interpersonal roles of their employees. Among managers involved in decision-making and information processing, an autocratic participative leadership style has emerged. Points for practitioners In every organisation, leaders should be aware of values in their organisations by measuring the everyday actions of employees. To become proficient leaders, they should learn to act in a manner suitable to the roles expected by their subordinates. Furthermore, to be efficient, leaders should adopt what is considered a 'proper' style through comparison to the indicated roles. In a nutshell, leadership, values and leadership styles are interference acts that affect all processes, from recruitment to strategic management.Öğe Income inequality and CO2 emissions: nonlinear evidence from Turkey(Springer Science and Business Media B.V., 2021) Öztürk, Salih; Çetin, Murat; Demir, HarunThe income inequality-economy link has been argued by researchers a long time. But the impact of income inequality on environmental pollution is a new investigation topic for developing countries. Turkey is well known as an emerging economy which has a high level of income inequality and CO2 emissions. Therefore, this paper concentrates on the income inequality-CO2 emissions link in Turkish economy by applying a nonlinear analysis. This paper integrates economic growth and financial development to the CO2 emissions specification over the period of 1987–2019. We employ the nonlinear autoregressive distributed lag approach to explore the long-run nonlinear linkages between the series. Our findings reveal an asymmetric cointegration among variables. Positive and negative income inequality shocks positively affect CO2 emissions implying that positive and negative shocks of income inequality enhance CO2 emissions in the long run. Negative economic growth shocks decrease CO2 emissions, while positive shocks to financial development increase CO2 emissions in the long run. We provide important policy suggestions that might be useful to the policymakers to decrease CO2 emissions in Turkey. © 2021, The Author(s), under exclusive licence to Springer Nature B.V.Öğe Housing sales of real estate developers in Turkey(Emerald Group Holdings Ltd., 2021) Selvi, Murat Selim; Pajo, Aykut; Çakır, Ceyda; Demir, EmrePurpose: Because of competition, residential property developers use a variety of promotional tools to gain recognition and increase their market share and the demand for housing, and to manage their customer relations. This study aims to examine what real estate developers did to detect the need for types of housing, and pricing and promoting housing. It also sought clues about how they manage customer relations in residential sales. Design/methodology/approach: In this study, semi-structured interviews were conducted with real estate developers. This study has heuristic characteristics based on qualitative data. Document reviews, descriptive analysis and discourse analysis were carried out on the interview data and other sources. As purposeful sampling is generally used in qualitative studies; intensity sampling, homogeneous sampling, criterion sampling and snowball sampling were used together in this study. Findings: The study found that real estate developers were inadequate at advertising and promoting, allocated little budget for promotion and did not use technology sufficiently. The real estate developers gave discounts at rates that did not actually desire, had to create payment plans, and as a result, they lost customers because they could not manage customer relations well. Research limitations/implications: Interviews were conducted with 15 real estate developers who have been selling residential properties for more than 10 years in Süleymanpasa and Çorlu districts of Tekirdag. Data obtained are mostly qualitative. Originality/value: This study aimed to determine real estate developers’ ability to implement a variety of promotional strategies and manage customer relations. Results and conclusions can offer significant clues about real estate developers with similar characteristics. Its conclusions of this study can be compared to similar studies of real estate developers in many regions of Turkey. © 2020, Emerald Publishing Limited.