Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe COVID 19 PANDEMİSİNİN TÜRKİYE İÇ TURİZMİNE YANSIMALARI: DEĞİŞEN TALEP ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA(2020) Yenişehirlioğlu, Emirhan; Salha, HamideTurizm talebinin elastik olması sebebiyle olası bir hayati tehlike durumunda insanların kolaylıklavazgeçebileceği olaylardan birinin turizm olduğu bilinmektedir. Virüs neticesinde turizm endüstrisinin 2.Dünya savaşından bu yana ilk kez durma noktasına gelmiş olması, ekonomisinin önemli bir kısmınıturizmden sağlayan birçok ülke gibi Türkiye için de olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Araştırma kapsamındadüzenli ekonomik gelire sahip olup, her yıl düzenli olarak tatil yapan kişilerle Whatsapp ve Skype üzerinden50 katılımcı ile yarı yapılandırılmış mülakat tekniği ile görüşülerek veriler toplanmış ve içerik analizinetabi tutulmuştur. Araştırmanın sonucunda; yerel turistlerin “çoğunlukla” rezervasyonlarını iptal ettikleri ve3-6 ay arası bir süreç içerisinde tatil amaçlı herhangi bir harekette bulunmayacakları saptanmıştır.Katılımcılar, aşı veya benzeri bir çözümün halen var olmadığını, yaşanabilecek 2. Bir dalganın farkındaolduklarını belirtmişlerdir. 2020 yılının yaz aylarında tatil yapmak istemediklerini, tatil yapacak kişilerinise mümkünse insanların çok az, sosyal mesafenin yüksek olduğu, yazlık, bungalow, yayla gibi seçeneklerideğerlendirecekleri tespit edilmiştir.Öğe PAZAR YÖNELİMLİ FİRMALARIN İHRACAT PERFORMANSINDA STRATEJİK SEÇİMLERİN ARACI ROLÜ: ULUSLARARASI LOJİSTİK FİRMALARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA(2021) Yıldırım Özmutlu, SaniyeBu çalışma, Türk lojistik sektöründe uluslararası faaliyet gösteren firmaların, pazar yöneliminin ve stratejik seçimlerinin ihracat performansına olan etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, özellikle günümüz uluslararası firmaları için en gerekli olan pazar yönelimin, ihracat performansı üzerindeki etkisi özelinde stratejik seçimin aracı (mediator) rolünün varlığı ile değişkenler arası etkileşimin nasıl olduğu araştırılmıştır. Araştırmanın evreni, Türk lojistik sektöründe faaliyet gösteren Yabancı ve Türk menşeli Uluslararası Lojistik ve Hizmet Üretenler Derneği’ne kayıtlı 460 firma olarak belirlenmiştir. Araştırmanın örneklemi, tesadüf örnekleme yöntemi uygulanarak araştırmaya katılmayı kabul eden 256 firma ve her bir firmadan bir üst düzey yönetici seçilerek belirlenmiştir. Amaçlanan çalışma için bir araştırma modeli oluşturularak, bu modele bağlı hipotezler geliştirilmiştir. Araştırma için oluşturulan anket formları tüm yöneticiler ile yüz yüze görüşme yöntemi ile dağıtılmış ve uygulanan anket verileri bu şekilde toplanmıştır. Elde edilen veriler üzerinde Yapısal Eşitlik Modellemesi yöntemi kullanılarak analizler yapılmıştır. Pazar yönelimi-ihracat performansı arasındaki ilişkilerin analizinde, stratejik seçimin dolaylı etkide bulunarak tam aracı ilişkisi gösterdiği belirlenmiştir. Sonuçta, Türk lojistik sektöründeki uluslararası firmaların stratejik seçimlerinin ne kadar önemli olduğu ve ihracat performansının artırılmasında çok önemli bir tamamlayıcı olduğu belirlenmiştir.Öğe MAHALLELERİN KATILIM VE DAYANIŞMA KÜLTÜRÜNÜN OLUŞTURULMASINA ETKİSİ ÜZERİNE NİTEL BİR ARAŞTIRMA(2022) Özden, MirayVatandaş katılımı, sivil toplum eylemlerinin en önemli yapı taşlarından biridir. Demokrasinin etkili olabilmesi, vatandaşların politika geliştirme ve uygulama süreçlerini etkileyebilme kapasitelerine bağlıdır. Katılımın özü, seçimlerin vatandaşların, kararları etkilemesine olanak sağlayan tek fırsat olmadığı inancıdır. Gerçek demokrasileri özel kılan şey, katılım konusunda vatandaşlara kontrol imkânı tanımaktır. Bunu sağlamanın ve pratikte gerçekleştirmenin en etkili yollarından biri yerel yönetimlerdir. Çünkü yerel yönetimler, doğaları gereği vatandaşa daha yakın birimler oldukları için katılımcılığa ilişkin uygulamaların odağında yer almaktadırlar. Mahalleler, yerel yönetim birimi olarak değerlendirilmese de mahalli müşterek ihtiyaçların karşılanmasında, katılım mekanizmalarının oluşturulmasında ve yaygınlaştırılmasında önemli bir kültürü oluşturmaktadır. Mahalle kültürü, beraberinde kentsel yaşama katılım süreçlerinden, sosyal birlikteliğe, uyumlaştırma süreçlerine kadar birçok alanı kapsamaktadır. Bu sebeple çalışma, Tekirdağ’ın Süleymanpaşa İlçesi’nde 10 mahallede toplamda 50 kişi ile nitel araştırma yöntemlerinden derinlemesine mülakat yöntemi kullanılarak mahallelerin katılım ve dayanışma kültürünün oluşturulmasına etkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Burada mahallelerinin, özellikle topluluk ve bir arada yaşama kültüründen kaynaklı yapısının, karar alma süreçlerine etkisinin olup olmadığı da araştırma sonuçlarına göre tartışılmış, elde edilen bulgular ışığında mahallelerin daha çok dayanışma ve yardımlaşma duygusunun geliştirilmesinde etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan alan araştırmasında görüşme yapılan mahallelerin geleneksel olanlar ve modern kentleşme içerisinde yeni olanlar şeklinde ayrıştırılması, katılım kavramına ve katılım yöntemlerine ilişkin yaklaşımların “yeni mahalleler” düzeyinde çok daha yoğun kullanıldığını göstermiştir.Öğe Asamblaj Kavramı ile Aktör-Ağ Teorisi Arasındaki Bağlantıların İncelenmesi: Asamblaj Kentçiliği(2022) Şentürk, Murat; Aydın, ŞefikaBu çalışmada Deleuze ve Guattari’nin asamblaj kavramı ile Bruno Latour’unaktör-ağ teorisi arasındaki bağlantının kent çalışmalarına nasıl yansıdığı ele alınmaktadır. Asamblaj kavramının kent çalışmalarında kullanımının temelde iki farklı versiyonu olsa da (DeLanda’nın asamblaj teorisi ve Latour’un aktör-ağ teorisi) daha ziyade aktör-ağ teorisiyle bağlantılı olarak değerlendirilmektedir. Aktör-ağ teorisi, Deleuze’den beslenmekte ve bu durum kent çalışmaları alanında “asamblaj kentçiliği” olarak nitelendirilen yeni bir araştırma yöntemiyle açığa çıkmaktadır. Asamblaj kentçiliği, etnografik yönteme ağırlık vermekte ve yoğun betimlemeyle birlikte ampirik araştırmaya işaret etmektedir. Bağlam bağımlı klasik ve neo-Marksist kent çalışmalarından önemli farklılıklar barındıran asamblaj kentçiliği, insan olanlar kadar insan olmayan unsurları da aktör olarak tanımlamakta ve tüm ikilikleri reddederek akış, oluş ve sürece önem vermektedir. Bu özellikleri ile birlikte asamblaj kentçiliği, bir araya gelen aktörlerin rol oynadığı yoğunlaşmış ağ veya köksap biçiminde işleyen olağan kent yaşamının ilişkisel olarak incelenmesini mümkün kılabilmektedir.Öğe Pazar Yönelimin Pazar ve Stratejik Performans Üzerindeki Etkileri: Küçük ve Orta Ölçekli Lojistik Firmaları Üzerine Ampirik Bir Araştırma(2021) Özmutlu, Saniye YıldırımBu çalışmanın amacı, pazar yönelimin pazar performansı ve stratejik performans üzerinde yarattığı etkileri araştırmaktır. Araştırma kapsamında, Türk lojistik sektöründe faaliyetlerine devam eden küçük ve orta ölçekli firmaların pazar yönelimi, pazar performansı ve stratejik performans değişkenleri arası ilişkileri ele alınmıştır. Bu amaç ve kapsam doğrultusunda, bir araştırma modeli oluşturularak modele bağlı hipotezler geliştirilmiştir. Geliştirilen hipotezleri test edebilmek için araştırma kapsamından rastgele örnekleme yöntemiyle firmalar seçilmiştir. Seçilen her bir firmadan bir yöneticiye ulaşılmıştır. Toplam 232 yöneticiye ulaşılarak araştırma için oluşturulan anket uygulanmıştır. Anket uygulaması sonucunda elde edilen veriler ile Yapısal Eşitlik Modellemesi yöntemi kullanılarak analizler yapılmıştır. Analiz sonuçları, pazar yönelimi - stratejik performans arasındaki ilişkilerin analizinde, pazar performansının dolaylı etkide bulunarak tam aracılık ilişkisi gösterdiğini ortaya koymaktadır. Firmaların pazar yönelimin etkilerini pazar performansına aktararak, sektördeki rakiplerine göre daha fazla rekabet durumu ve pazar payı edinmelerinde ve liderlik gösteren bir konuma erişmelerinde stratejik performansa etkide bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca, firmaların pazar yönelimin boyutlarından özellikle müşteri yönelimine daha da yoğunlaştığı görülmüştür. Bu yoğunlaşma, müşteriye sağlanan hizmeti sürekli iyileştirmeye, stratejilerini müşterilerine gelişmiş değer sunma üzerine belirlemeye, öngörülen pazar payını elde etmeye ve yeni müşteri kazanımında bulunmasına katkı sağlamıştır.Öğe Yönetişim Temelli Yerel Kalkınma Anlayışı: Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi “Hizmet Kervanı” Uygulaması(2022) Özden, MirayKamu yönetiminde 1980 yılı ile birlikte başlayan reform çalışmaları merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki görev ve yetki paylaşımı konularının yeni ilkeler çerçevesinde şekillenmesine yol açmıştır. Özellikle yerel yönetimlerin önemini vurgulayan uluslararası metinlerin ve mevzuat çalışmalarının hız kazanması, kamu yönetiminde adem-i merkeziyetçilik anlayışının gelişmesine katkı sunmuştur. Kamu yönetiminin geleneksel anlayışı içerisinde yer alan temel unsurlara ek olarak şeffaflık, hesap verebilirlik ve çok aktörlük gibi yeni ilkelerin varlığı, yönetim süreçlerinin de vatandaşlara yakınlaştırılmasının ilk adımlarını oluşturmuştur. Geleneksel anlayışın katı bürokratik yapılar içerisinde ihmal ettiği etkinlik ve verimlilik kavramları yeni kamu anlayışının ortaya çıkması ile yerini kaynakların etkin kullanılabileceği alanlara bırakmıştır. Bu anlayış çerçevesinde kamu yönetiminde yetki paylaşımı konusunda vatandaşa en yakın birimler olan yerel yönetimlerin ön plana çıkması, yerel düzeyde gerçekleştirilebilecek faaliyetlerin daha özenle planlanması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Çok aktörlük ve katılımcılık unsurlarının sıklıkla tartışılması, kentlerin ekonomi ve kalkınma alanlarında da cazibe merkezi haline dönüşmesi yerel yönetimlerin özellikle yerel kalkınma ve yönetişim faaliyetlerini de yeniden şekillendirmesi gerekliliğini vurgulamıştır. Çalışmada Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin 11 ilçe belediyesi bünyesinde hayata geçirdiği “Hizmet Kervanı” uygulaması yönetişim ve yerel kalkınma açısından değerlendirilecek; süreç Motsi’nin kamu politikaları yapım sürecinde vatandaş etkileşimi için geliştirdiği amaç/durum, aktörler, süreç, sonuç/çıktılar aşamalarına uygun olarak analiz edilecektir.Öğe Üç Denizler İnisiyatifi: Avrupa Bütünleşmesinde Minilateral Bir İşbirliği Modeli mi Yoksa Polonya’nın Denge Arayışı mı?(2021) Hekimler, OktayAvrupa Birliği (AB) içinde son dönemde artan fikir ayrılıkları ve liderlik mücadelesi üye ülkeleri yeni arayışlara sevk etmiştir. Özellikle görece küçük veya güçsüz üye ülkeler güçlüler arasında sıkışmak yerine adeta bir tür küçükler dayanışmasına gitmek, bu şekilde daha fark edilir olmayı tercih etmişlerdir. Bu arayış bir tarafta başta yeni işbirliklerinin önünü açarken, yeni jeostratejik ilişkiler ve müttefik arayışlarını da teşvik etmiştir. Bu çalışmada Trimarium düşüncesi, jeopolitik teori ve Avrupa kuşkuculuğu çerçevesinde değerlendirilmiştir. Polonya’nın jeopolitik yaklaşımı göz önünde tutularak henüz yeni bir minilateral işbirliği modeli olan Trimarium’un Avrupa bütünleşmesine olan katkısı tartışılmaktadır. Bu bağlamda bu girişimin Avrupa’da var olan uçurumu derinleştiren mi, yoksa tarafları birleştiren bir etki mi yaratığı sorusuna cevap aranacaktır.Öğe Orchestration of the complex environmental context: how does strategic management affect and dynamic capabilities mediate performance?(Emerald Group Publishing Ltd, 2022) Özmutlu, Saniye Yıldırım; Arun, KorhanPurpose This paper aims to understand better how strategic management (SM) affects organizational and operational performance by examining the mediating role of dynamic capabilities (DCs) in complex environments. Design/methodology/approach This study uses a survey of a sample of managers (n = 480) from each logistics firm and applies structural equation modeling to determine the relationships among variables. Findings The analyses identify SM directly and DCs as a mediator significant antecedent for the operational performance; further, environmental complexity shows an impact as a significant factor on both variables. Research limitations/implications One of the managerial implications is that acquiring-sensing the environment should be orchestrated to be effective. Originality/value Previous DC literature studied underdeveloped DCs in complex environments and ignored the manager's role as a connection between the environment and the firm. This paper contributes to the topic in three important ways: first, it clarifies the operational performance from the combination of the design of the DCs and the SM characteristics within the complex environment; second, the paper specifies that microfoundations of DCs are essential in the drive's differences in the performance of the firms; and third, it clarifies regarding the role of the complex external environment rather than dynamic ones.Öğe Efficiency analysis in organic cattle fattening enterprises in Turkey: case of Ayvacık District of Çanakkale Province(Universidade Federal Rural de Pernambuco, 2021) Demirkol, Celal; Aydın, B.The aim of this study was to calculate the efficiency measurements of the enterprises affiliated to Organic Red Meat Producers Union in Ayvacık district of Çanakkale province where the organic cattle fattening activity is performed intensively and reveal the factors affecting the economic efficiency. The data were obtained from total of 31 producers affiliated to Organic Red Meat Producers Union in Ayvacık district of Çanakkale province in 2018. Data envelopment analysis was used in order to measure the efficiency in organic cattle fattening enterprises in the study. Carcass yields were found as 51.08% and 53.43% in native and cross breeds, respectively and it was found as 51.61% according to the average of the enterprises. In the research area, technical efficiency (CRS), pure technical efficiency, scale efficiency, allocative efficiency and economic efficiency were found as 0.918, 0.949, 0.968, 0.916 and 0.868, respectively. It was determined that 22.58%, 51.51% and 25.81% of the enterprises had decreasing return to scale, increasing return to scale and constant return to scale, respectively According to the variance analysis results, it was concluded that carcass amount, forage amount labor cost changed but fattening period and live weight gain did not change according to the return to scale groups. It was determined that the enterprises should decrease the forage amount, labor cost and fattening period in the ratios of 30.63%, 19.28% and 18.68%, respectively and increase the live weight gain in the ratio of %1.75 in order to be economically efficient. According to Tobit model results, it was determined that the fattening experience of the producer, daily live weight gain, forage plant land size, having training on fattening affected the economic efficiency positively whereas the land size of the producer affected the economic efficiency negatively. © 2021, Universidade Federal Rural de Pernambuco. All rights reserved.Öğe Burnout and job satisfaction among Turkish oceangoing seafarers(Via Medica, 2019) Tavacıoğlu, Leyla; Taç, Umut; Eski, Özge; Gökmen, NeslihanBackground: Seafaring includes a great variety of stressors that may let seafarers suffer from burnout syndrome. Job satisfaction is one of the most important factors affecting burnout. This study aims to determine the factors that affect job satisfaction and burnout levels of Turkish oceangoing seafarers who work actively on Turkish flagged ships. Materials and methods: The questionnaire was applied to participants in a face-to-face mode or by e-mail. The first part of the questionnaire consisted of 12-item which included socio-demographic and health-related information. Thus, according to their health status and socio-demographics, seafarers were classified and their impact on job satisfaction and burnout were examined by nonparametric comparison of multivariate samples analysis. Maslach Burnout Inventory (MBI; 22 items) and Minnesota Satisfaction Questionnaire (MSQ; 20 items) were used. Spearman's rho correlation analysis was used to determine the relationship between the sub-factors of the scales. 203 seafarers, 133 of them deck/engine cadets and 186 of them working on deck, aged 18-60 years participated in the study. Results: Negative correlation between job satisfaction and burnout was found by correlation analysis. Department and happiness while working on board were found as common important factors that vary according to both job satisfaction and burnout. According to these parameters, job satisfaction increased while burnout decreased or vice versa in both deck and engine and total. Conclusions: According to the results, it was determined that deck officers are more prone to high burnout levels and low job satisfaction levels than the engine department. In addition, the results show that as happiness increases, job satisfaction increases and burnout decreases.Öğe Foreign Bank Participation and Banking Crises in Transition Economies(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2010) Yılmaz, Rasim; Koyuncu, CüneytUsing a fixed effect multivariate panel logit econometric model and taking possible endogenity problem into account, we test the hypothesis that foreign bank participation contributes to decrease in banking crises in transition economies in 1990-2006. The results suggest that foreign bank participation decreases the possibility of banking crises, controlling for other factors that may cause banking crises. This paper contributes to the literature by presenting the first empirical evidence on the negative relationship between the actual level of foreign bank presence (or foreign bank concentration) and banking crises for transition countries.Öğe Politik İklim Değişikliklerinin Ülkelerarası Ticaretle İlişkisi: Türkiye Rusya Uçak Krizi Üzerine Ekonometrik Bir İnceleme(Istanbul Univ, 2019) Can, Esin; Özmutlu, Saniye Yıldırım; Aykac, CansuThe core components of the political environment are ideological climate and political processes, nationalism, interventions of governments and political stability. The effects of these changes on international trade are accepted reality in terms of scientific community, countries, and businesses. For this reason, the aim of this paper is to investigate the effect of the political crisis between Turkey and the Russian Federation after the airplane crises on November 24, 2015. Thus, the effect of commercial relations between the two countries by linking variables has been shown in a quantitative study. The study has three parts. In the first part, we look at the political risk concept and political and commercial relations. In the second part of the study, the political crisis is the independent variable and control variables are the CPI-based real effective exchange rate, the monthly percentage change in the CPI and industrial production index. The Turkey-Russia trade volume is considered as the dependent variable. We analyzed the effect of the political crisis on foreign trade volume within the scope of these variables. In order to show the effect of political relations on the foreign trade volume between Turkey and the Russian Federation, a time series regression analysis was conducted with the STATA program. In addition, changes in foreign trade volume were explained with charts obtained by digitization of the Turkey Statistics Institute (TUIK) and the Central Bank (MB) reports. As a result of these analyses, it is concluded that the political crisis has had a meaningful and a negative effect on foreign trade volume. In other words, the reality in the literature is examined by studying a concrete case. In the last part of the study, the results obtained were evaluated and recommendations were made.Öğe Personel Güçlendirmenin Örgütsel Bağlılık Üzerine Etkisi: Yiyecek İçecek İşletmeleri Üzerine Bir Araştırma(2020) Salha, Hamide; Ulema, ŞevkiRekabet, küreselleşme ile bilgi ve iletişim teknolojilerin de meydana gelen değişimlerin gerçekleştiği çevrede faaliyetlerini sürdüren işletmeler, hizmet kalitesini arttırmak, rekabetle baş edebilmek, değişen çevre şartlarına ayak uydurmak gibi birçok nedenden dolayı personel güçlendirme uygulamalarına ve örgütsel bağlılık konusuna önem vermeye başlamıştır. Bu bağlamda araştırmanın temel amacı; personel güçlendirmenin örgütsel bağlılık üzerindeki etkisini yiyecek-içecek işletmelerinde çalışan işgörenler açısından tespit etmektir. Araştırmanın amacını gerçekleştirmek için; öncelikle personel güçlendirme ve örgütsel bağlılıkla ilgili kapsamlı alan yazın taraması yapılarak araştırmanın kuramsal çerçevesi oluşturulmuştur. Daha sonra araştırmada kolayda örneklem yöntemi ile seçilmiş İstanbul ilinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren turizm işletme belgeli 1.sınıf yiyecek içecek işletmelerinde hizmet veren 400 tane işgören üzerinde anket yöntemi ile bilgiler elde edilmiştir. Ankette kullanılan ölçeklerde açımlayıcı faktör analizi, doğrulayıcı faktör analizi ve güvenilirlik analizi uygulanmıştır. Faktör analizi ile elde edilen boyutlar/faktörler arasında ön görülen modellerin/hipotezlerin testi için, korelasyon ve regresyon analizleri kullanılmıştır.Öğe Dinamik Yeteneklerin Pazar ve Müşteri Performansına Etkisi: Hizmet Sektöründe Nicel Bir Araştırma(2019) Yıldırım Özmutlu, Saniye; Can, EsinGünümüz dünyasında firmalar rakiplerinden daha fazla müşteriye hizmet vermek ve rakiplerinden daha fazla pazar payı elde edebilmek amacıyla sürekli rekabet hali içerisindedirler. Firmaların rekabet sürecinde kalıcı avantajlar elde edebilmesi rakiplerine nazaran daha fazla yeteneğe sahip olmasını gerektirmektedir. Önemli olan firmaların sahip oldukları yeteneklerini pazarın dinamizmine göre yeniden yapılandırabilmesi ve pazarın koşullarına duyarlı hale getirebilmesidir. Bu süreçte firmaların ve yöneticilerin yeteneklerinin farkına varabilmeleri ve sürdürülebilir rekabet avantajı elde edebilmenin kaynağına ulaşabilmeleri gereklidir. Çalışmada; öncelikli olarak, organizasyonların sahip oldukları yeteneklerin dinamik mi yoksa operasyonel mi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin ayrımı literatür desteğiyle ortaya konulmuştur. Bu bağlamda; dinamik yetenekler görüşünün firmaların pazar ve müşteri performanslarına nasıl katkıda bulunduklarını belirleyerek, hizmet sektöründe ağırlıklı rolü olan lojistik firmaları üzerinde yapılan nicel bir araştırma ile ortaya koymaktır. Araştırmanın bağımsız değişkenini dinamik yetenekler, bağımlı değişkenini müşteri ve pazar performansı oluşturmaktadır. Araştırma modelinde, değişkenler arasında bağlantı kurularak lojistik sektörü üzerindeki etkisi nicel bir çalışma ile ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışmada, anket yöntemi kullanılmıştır. Tesadüfi örnekleme yöntemi ile Marmara bölgesinde İstanbul ilinde yer alan ve lojistik sektöründe yönetici olarak çalışan 122 yöneticiye anket uygulanarak veriler elde edilmiştir. Veriler, SPSS istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, dinamik yeteneklerin müşteri ve pazar performansı üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğunu göstermektedir.Öğe COVID-19 Pandemisinin Türkiye İç Turizmine Yansımaları: Değişen Talep Üzerine Bir Araştırma(2020) Yenişehirlioğlu, Emirhan; Salha, HamideTurizm talebinin elastik olması sebebiyle olası bir hayati tehlike durumunda insanların kolaylıklavazgeçebileceği olaylardan birinin turizm olduğu bilinmektedir. Virüs neticesinde turizm endüstrisinin 2.Dünya savaşından bu yana ilk kez durma noktasına gelmiş olması, ekonomisinin önemli bir kısmınıturizmden sağlayan birçok ülke gibi Türkiye için de olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Araştırma kapsamındadüzenli ekonomik gelire sahip olup, her yıl düzenli olarak tatil yapan kişilerle Whatsapp ve Skype üzerinden50 katılımcı ile yarı yapılandırılmış mülakat tekniği ile görüşülerek veriler toplanmış ve içerik analizinetabi tutulmuştur. Araştırmanın sonucunda; yerel turistlerin “çoğunlukla” rezervasyonlarını iptal ettikleri ve3-6 ay arası bir süreç içerisinde tatil amaçlı herhangi bir harekette bulunmayacakları saptanmıştır.Katılımcılar, aşı veya benzeri bir çözümün halen var olmadığını, yaşanabilecek 2. Bir dalganın farkındaolduklarını belirtmişlerdir. 2020 yılının yaz aylarında tatil yapmak istemediklerini, tatil yapacak kişilerinise mümkünse insanların çok az, sosyal mesafenin yüksek olduğu, yazlık, bungalow, yayla gibi seçeneklerideğerlendirecekleri tespit edilmiştir.Öğe The role of the AFA coefficient as a new criterion in the long-run liaison between corporate liquidity and bank credit: Evidence from Turkey(Emerald Group Publishing Ltd, 2018) Açıkgöz, Ali Faruk; Apak, Sudi; Apergis, Nicholas; Uzunoğlu, SadiPurpose This paper aims to focus on the absence of a direct criterion for the ideal level of net working capital (NWC) for which Acikgoz (2014) theoretically demonstrates that this NWC can be treated in a manner that allows the assessment of repayments. The study presents and discusses a new multiplier (i.e. the afa coefficient), defined as the ratio of cash equivalents ratio to NWC, measured as the percentage of short-term liabilities (Acikgoz, 2014). In other words, the study explores whether NWC could be an indicator of the ratios of corporate short-term bank credit to STL and of bank credit to total assets. Design/methodology/approach Sectoral panel regressions are used in the case of Turkey, spanning the period 1996-2013, on data obtained from the Central Bank of Turkey. Through second-generation panel unit root tests for cross-section dependence and panel cointegration methodologies, the results illustrate the statistical significance of the CD statistics, indicating the presence of cross dependence, the presence of non-stationary variables and the presence of a long-run association for the variables under study. Findings The findings document that a transformed variable of NWC is more substantive than the explicatory quality of the current ratio and may potentially be used in the prediction of bank credit in corporate liabilities. Originality/value The afa coefficient shows the ratio of liquid assets to NWC as a percentage of STL. The results illustrate that this coefficient plays a significant role for corporate bank credit usage in the case of the Turkish sectoral analysis.Öğe RENEWABLE ENERGY ZONES (REZs) AS A STRATEGIC ALTERNATIVE WITH ENVIRONMENTAL AND ECONOMIC ASPECTS OF SUSTAINABILITY. THE CASE OF BALKANS(Scibulcom Ltd, 2011) Apak, S.; Açıkgöz, Ali FarukRenewable energy zones (REZs) have recently been very popular in USA in 2009. The Balkan countries could similarly integrate their individual objectives for the mutual exploit of benefits in renewable energy. Environmental and economic cooperation among the Balkan countries would be attained by REZs in the aspect of continuous energy needs. Energy dependencies for foreign resources, gaps and shortages which are very familiar to the Balkan economies and possible local surplus of the REZs were supposed to be balanced in between the Balkan countries: large national energy zones (NEZs) in the area. Therefore, a synergy would be attained among the REZs in the Balkans. The need of political and diplomatic motivation could be achieved by the suggested Balkan renewable energy charter (BREC). Legal framework would be parallel to the European Union Renewable Energy Directives and Kyoto Protocol seeking environmental value which would be added by REZs. In the study, techniques to provide the development of REZs and the barriers were discussed after a suggested roadmap stating the development phases of the strategic alternative in order to attain independency and sustainability in energy and increased environmental protection for the Balkans.Öğe Renewable energy zones (rezs) as a strategic alternative with environmental and economic aspects of sustainability. the case of balkans(2011) Apak, S.; Açıkgöz, Ali FarukRenewable energy zones (REZs) have recently been very popular in USA in 2009. The Balkan countries could similarly integrate their individual objectives for the mutual exploit of benefits in renewable energy. Environmental and economic cooperation among the Balkan countries would be attained by REZs in the aspect of continuous energy needs. Energy dependencies for foreign resources, gaps and shortages which are very familiar to the Balkan economies and possible local surplus of the REZs were supposed to be balanced in between the Balkan countries: large national energy zones (NEZs) in the area. Therefore, a synergy would be attained among the REZs in the Balkans. The need of political and diplomatic motivation could be achieved by the suggested Balkan renewable energy charter (BREC). Legal framework would be parallel to the European Union Renewable Energy Directives and Kyoto Protocol seeking environmental value which would be added by REZs. In the study, techniques to provide the development of REZs and the barriers were discussed after a suggested roadmap stating the development phases of the strategic alternative in order to attain independency and sustainability in energy and increased environmental protection for the Balkans.Öğe A Conceptual Proposal on Blockchain: Distributed Ledger of Corporate Liquidity(2019) Açıkgöz, Ali Faruk; Apak, SudiReferring to the famous analogy which explains blockchain concept as “A wants to transfer money to B”, the study reverses it as “B wants to have trade credit from A” then the paradigm will rather be crediting instead of debiting. To what extent will a supplier allow trade credit upon request is a decision of accounts payable, but the extent to which a third party will offer more trade credit for the first borrower will require a reconsideration of that customer’s liquidity which is restricted by the accumulation of trade credit along with bank credit already held. The usage of trade credit and the level of bank credit are the main liquidity generators in a supply chain. The study reveals the need for a distributed ledger of liquidity based on trade credit by proposing the use blockchain technology to create zones of private distributed ledgers on liquidity. In the future, the suggested zones are expected to cooperate with government agencies and central bank in the challenge for eliminating informal transactions within the economy. Hence, trade credit in the short-term and relative liquidity indicators are presented in order to reveal the potential for an economy by giving evidence with the long-term data available in Turkey. The study depicts a conceptual proposal with the potential implications therein. Along with their blockchain challenge, the proposal in this study will strategically help the commercial banks which could consider investing on such a shared ledger of liquidity in terms of trade credits on firm-level.Öğe Demokrasi Anlayışında Yeni Bir Yaklaşım: Müzakereci Demokrasi(2020) Karakoç, Rıfat; Özden, MirayEn basit ve genel tanımıyla; halkın kendi kendini yönetmesi olarak tanımlayabildiğimiz demokrasi, tarihsel süreç içerisinde farklı toplumlarda farklı şekillerde uygulanagelmiştir. Günümüzde uygulanan ve geniş ölçekli kabul görmüş olan liberal temsili demokrasi modeli ise birçok açıdan yetersiz bulunmakta ve eleştirilmektedir.Bu eleştiriler aynı zamanda liberal temsili demokrasiye farklı alternatifler geliştirilmesi çalışmalarını da içermektedir. Özellikle kentsel nüfusun artması ile birlikte, kentlerin siyaset açısından cazibe merkezleri haline dönüşmesi,etkinlik ve verimlilik kavramlarının demokratik ilkeler temelinde tekrar gözden geçirilmesi gerekliliğini de doğurmuştur. Bu çerçevede ortayakonulan ve oldukça da teveccüh gören yeni demokrasi modelleri, vatandaşların karar alma süreçlerinde daha aktif olabilme isteğini karşılama ihtiyacı üzerinden daha kapsayıcı uygulamalar etrafında şekillenerek katılım ve müzakere kavramları üzerinden yeniden yorumlanmaya başlanmıştır. Müzakereci demokrasi yaklaşımı da, klasik demokrasi modellerinin eleştirildiği hususlara alternatif olarak modern dönem demokrasi anlayışı üzerinden şekillenmiş bir yaklaşım olması sebebiyle dikkat çekmektedir. Bu amaçla çalışmada, klasik demokrasi anlayışının eleştirilen hususları üzerinden değerlendirilme yapılarak, müzakereci demokrasinin temel varsayımları açıklanmaya çalışılacaktır. Bununla birlikte tarihsel ve teorik köken olarak demokrasinin gelişimi, liberal temsili demokrasinin özellikleri ve eleştirilen yönleri de tartışılacaktır.