Yazar "Yusufi, Ferimah" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Economic growth and changes in public expenditures of the states in the time of the covid-19 pandemic: An assessment of development level based on country groups(IGI Global, 2022) Yusufi, FerimahFiscal policies are changing due to the conditions required by the COVID-19 pandemic towards the new world order. Under these circumstances, developed countries use their resources for their citizens, and international financial institutions step in for underdeveloped and developing countries with insufficient public resources of their own or are in debt and offer new credit opportunities to these countries. This study aims to analyze how public expenditures, one of the important policies in economic growth and development, will change during and after the COVID-19 pandemic. In light of the findings obtained from the literature review, the economic effects of the pandemic are explained by making a descriptive analysis of secondary data at the levels of country groups classified according to development and income level. Secondly, factors affecting the changes in the public expenditure of countries due to the pandemic were examined, and evaluations are made on the public expenditures in fiscal policies that will ensure the economic recovery and growth of countries after the pandemic. © 2023 by IGI Global. All rights reserved.Öğe Ekonomik Büyüme Ekseninde Kurumlar Vergisi: Türkiye Örneği(2022) Yusufi, FerimahGelir yöntemi ile üretici birimler üzerindenhesaplanan gayri safi yurtiçi hasılanın bileşenlerindenbiri olan toplam vergiler içinde yer alanKurumlar Vergisi, hem tahsilat miktarının artışıylabüyümeye olan etkisi hem de gayri safi yurtiçi hasılayıoluşturan iktisadi faaliyet kollarının ağırlığınınartmasıyla ekonomik büyümenin bir parçası olanfirma gelirlerinin artışının göstergelerinden biridir.Kurumlar Vergisi ekonomik büyüme üzerinden elealındığında sermaye birikimini sağlamak amacıylayatırımları teşvik edecek bir mekanizmaya ya dabir araca dönüşebilmektedir. Halihazırda yatırımlarıteşvik sistemleri içinde Kurumlar Vergisindeindirim sağlanarak yatırımların arttırılması hedeflenir.Bu durum Kurumlar Vergisinin mevcut karlaragöre daha az tahsilatını gerektirir ve büyümehedefine ulaşmak için bu mekanizma gerekligörülür. Maliye politikası açısından ise daha aztahsilat, kamu kaynağı yaratmada başka vergi vefinansman yollarına ihtiyacı arttırır. Bahsedilen ikiyönlü ilişki nihayetinde, ekonomik büyüme hedefiyönelimli uygulanan politikalar son yıllarda KurumlarVergisi oranlarının ve tahsilatının azalmasınayol açmaktadır. Bu çalışmada Kurumlar Vergisiüzerinden sermaye birikiminin ve dolayısıyla ekonomikbüyümenin gerçekleştirilmesinde nasıl biraraca dönüştüğü incelenmeye çalışılmıştır.Öğe Multiple faces of labour market segmentation within the Turkish construction industry(Cambridge Univ Press, 2024) Gultekin, Derya; Hisarciklilar, Mehtap; Yusufi, FerimahThis study explores labour market segmentation within the Turkish construction industry, in a developing country context characterised by refugee influxes and heightened earthquake risks. We apply statistical and regression analyses using 2002-2020 Household Labour Force Survey data to explore segmentation with a specific focus on payment, job type and social security enrolment. The findings reveal a segmented labour market where the progress in regular, permanent and registered employment in the 2000s failed to encompass most construction workers. Lower wages, and temporary and unregistered work are more common among the youngest and oldest workers, those with poor education and qualification levels, immigrants, and those employed by micro enterprises. The construction industry lags behind both manufacturing and services in terms of registered and permanent employment rates and average wages. The prevalence of workers in elementary jobs with little education highlights the ongoing challenge of ensuring a highly skilled workforce, while reconstruction activities in earthquake-prone zones and the demand for urban transformation in T & uuml;rkiye are increasing. We argue that improvements in working conditions constitute an urgent restructuring component in the sector for elevating the status of construction jobs, addressing the shortage of skilled labour and ensuring a high-quality building stock that upholds the right to a secure life in T & uuml;rkiye.Öğe Türkiye İnşaat Sanayii Çalışma Standartlarının Sektörel Gelişim Üzerinden Değerlendirilmesi(2021) Gültekin Karakaş, Derya; Yusufi, Ferimah; Hisarcıklılar, MehtapTürkiye inşaat sektörü 2000’li yıllardan itibaren hızlı bir gelişim göstermiştir. Sektör Türkiye’de istihdam, sanayileşme ve ekonomik büyümeye katkılarına karşın, ağır çalışma koşulları ve yüksek oranlara varan iş kazaları nedeniyle eleştiri konusu olmaktadır. İnşaat sanayii genel olarak GSYİH’den daha hızlı büyümekte, kriz yıllarında da daha fazla daralmaktadır. Söz konusu dalgalanmalar inşaat sektörünü daha istikrarsız kılarken, çalışanlarını da inşaat faaliyetlerindeki daralma dönemlerinde genel ekonomik gidişata nazaran daha olumsuz etkilemektedir. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi küçük ve orta ölçekli firmaların, taşeron hizmeti verenlerin ve müteahhitlik hizmetlerinin ağırlıklı olduğu bir sektörel yapıda öncelik kazanmamakta; aksine mevcut yapı birçok açıdan çalışma koşulları ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin durumu olumsuz etkilemektedir. İnşaat sektörünün büyümesiyle birlikte istihdam oranları artarken aynı zamanda iş kazaları, meslek hastalıkları, sürekli iş göremezlik ve ölüm oranları da artmaktadır. İnşaat işçilerinin meslekten duydukları tatminsizlik ve mesleğin düşük prestijli bir iş olarak görülmesi, sektör genelinde yüksek bir emek devir hızına yol açmaktadır. İnşaat kesimindeki yaygın mevsimlik çalışma ile yerli ve yabancı göçmen işçi istihdamı, çalışma standartlarını daha da aşağı çekmektedir. Sektörün kalkınmaya katkısını sürdürülebilir bir şekilde yerine getirmesi ve daha önemlisi insana yakışır bir iş alanına dönüşebilmesi, daha güvenceli ve güvenli bir çalışma ortamını gerektirmektedir. İşgücünün eğitim, iş ve sosyal güvence olanaklarından yoksun kaldığı koşullarda, inşaat sektörü düşük beceri-düşük verimlilik sarmalından çıkamamakta; yüksek-katma değerli üretime dayalı, sürdürülebilir bir büyüme çizgisine geçememektedir. Mevcut çalışma koşulları kurumsal bir yeniden yapılanma ile belirli standartlara yükseltilmeden, sektör krizler karşısında yüksek hassasiyet göstermeye devam edecektir. Bu makale, Türkiye inşaat sektöründe mevcut çalışma standartlarına ilişkin sorunları tespit ederek, çözüme yönelik politika önerileri getirmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, literatür taramasından elde edilen bulgular ışığında, sektör ve firma düzeylerindeki ikincil verinin betimsel analizi yapılarak, inşaat sanayii ve emek standartlarına dair genel bir değerlendirme yapılmıştır. Analizlerde T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, TÜİK, TCMB ve SGK’nin 2000’li yıllardan günümüze mevcut verileri kullanılmıştır. Tespit edilen bulgular temelinde, inşaat çalışanlarının sağlık, nitelik ve tatminlerinin arttırılması ve sektörde sürdürülebilir bir büyüme patikasına geçilebilmesi için çalışma standartlarının iyileştirilmesine yönelik politika önerileri geliştirilmiştir.Öğe Türkiye İnşaat Sanayii Çalışma StandartlarınınSektörel Gelişim Üzerinden Değerlendirilmesi(2021) Gültekin Karakaş, Derya; Yusufi, Ferimah; Hisarcıklılar, MehtapTürkiye inşaat sektörü 2000’li yıllardan itibaren hızlı bir gelişim göstermiştir. Sektör Türkiye’de istihdam, sanayileşme ve ekonomik büyümeye katkılarına karşın, ağır çalışma koşulları ve yüksek oranlara varan iş kazaları nedeniyle eleştiri konusu olmaktadır. İnşaat sanayii genel olarak GSYİH’den daha hızlı büyümekte, kriz yıllarında da daha fazla daralmaktadır. Söz konusu dalgalanmalar inşaat sektörünü daha istikrarsız kılarken, çalışanlarını da inşaat faaliyetlerindeki daralma dönemlerinde genel ekonomik gidişata nazaran daha olumsuz etkilemektedir. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi küçük ve orta ölçekli firmaların, taşeron hizmeti verenlerin ve müteahhitlik hizmetlerinin ağırlıklı olduğu bir sektörel yapıda öncelik kazanmamakta; aksine mevcut yapı birçok açıdan çalışma koşulları ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin durumu olumsuz etkilemektedir. İnşaat sektörünün büyümesiyle birlikte istihdam oranları artarken aynı zamanda iş kazaları, meslek hastalıkları, sürekli iş göremezlik ve ölüm oranları da artmaktadır. İnşaat işçilerinin meslekten duydukları tatminsizlik ve mesleğin düşük prestijli bir iş olarak görülmesi, sektör genelinde yüksek bir emek devir hızına yol açmaktadır. İnşaat kesimindeki yaygın mevsimlik çalışma ile yerli ve yabancı göçmen işçi istihdamı, çalışma standartlarını daha da aşağı çekmektedir. Sektörün kalkınmaya katkısını sürdürülebilir bir şekilde yerine getirmesi ve daha önemlisi insana yakışır bir iş alanına dönüşebilmesi, daha güvenceli ve güvenli bir çalışma ortamını gerektirmektedir. İşgücünün eğitim, iş ve sosyal güvence olanaklarından yoksun kaldığı koşullarda, inşaat sektörü düşük beceri-düşük verimlilik sarmalından çıkamamakta; yüksek-katma değerli üretime dayalı, sürdürülebilir bir büyüme çizgisine geçememektedir. Mevcut çalışma koşulları kurumsal bir yeniden yapılanma ile belirli standartlara yükseltilmeden, sektör krizler karşısında yüksek hassasiyet göstermeye devam edecektir. Bu makale, Türkiye inşaat sektöründe mevcut çalışma standartlarına ilişkin sorunları tespit ederek, çözüme yönelik politika önerileri getirmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, literatür taramasından elde edilen bulgular ışığında, sektör ve firma düzeylerindeki ikincil verinin betimsel analizi yapılarak, inşaat sanayii ve emek standartlarına dair genel bir değerlendirme yapılmıştır. Analizlerde T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, TÜİK, TCMB ve SGK’nin 2000’li yıllardan günümüze mevcut verileri kullanılmıştır. Tespit edilen bulgular temelinde, inşaat çalışanlarının sağlık, nitelik ve tatminlerinin arttırılması ve sektörde sürdürülebilir bir büyüme patikasına geçilebilmesi için çalışma standartlarının iyileştirilmesine yönelik politika önerileri geliştirilmiştir.