Yazar "Yener, Cem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe MEASUREMENT OF FETAL NASAL BONE LENGTH, PRENASAL THICKNESS AND CORPUS CALLOSUM LENGTH OF FETUSES IN THRACE REGION OF TURKEY(2020) Varol, Füsun; Yener, Cem; Sütçü, Havva; Altan, Esra; Ateş, Sinan; Sayın, CenkAim: The nasal bone can be imaged with ultrasonography from the 10th week of pregnancy. In situations where the nasal bone isaplastic or hypoplastic, the risk of chromosomal anomalies increases. Thickening of the prenasal soft tissue is also apparent in the vastmajority of second-trimester fetuses with Down syndrome. In addition to these, corpus callosum is an another fetal structure that can bevisualized from 18th weeks of the gestation by ultrasound. Agenesis or dysgenesis of it is related with neuro-disabilities. In this study ourobjective was to provide reference charts for fetal nasal bone length, prenasal thickness and corpus callosum length obtained byprenatal sonography between 19th and 23rd weeks of pregnancy.Materials and Methods: The medical records of pregnant women who were followed-up in Trakya University School of Medicine,Department of Obstetrics & Gynecology, Division of Perinatology during the time period of 1st of January 2018 to 31st of December2019 were reviewed retrospectively. We studied 167 patients in between 19th and 23rd weeks of pregnancy.Results: Nasal bone length, prenasal thickness and corpus callosum length increased as the gestation proceeded. Mean±SD for nasalbone length, prenasal thickness and corpus callosum length (mm) between 19th and 23rd weeks were 6.65±0.7, 4±0.5, 20.1±1.4respectively.Conclusion: Ultrasound measurements of nasal bone length, prenasal thickness and corpus callosum can be performed within thesecond-trimester anomaly scan, and these measurements appear to be highly necessary because these measurement sensitive forprenatal diagnosis of chromosomal abnormalities and genetic syndromes.Öğe PLASENTA PREVİA PERKREATA TANI VE YÖNETİMİ: OLGU SUNUMU(Namık Kemal Üniversitesi, 2018) Yener, Cem; Sayın, Cenk; Uzun, Işıl; Sütcü, Havva; Ateş, Sinan; Varol, FüsunPlasenta perkreata, sezaryen ile doğum ve diğer uterin girişimlerdeki artış ile beraber olarak son yıllarda daha yaygın görülür hale gelmiştir. Gebelik esnasındaki doğru tanının çok büyük önemi vardır. Doğru yönetilen hastalarda morbidite ve mortalite oranları daha düşüktür. Bu olgu sunumunda perinatoloji kliniğimize yönlendirilen bir plasenta perkreata olgusunun yönetimini sunmaktayız.Öğe Preinvaziv Servikal Lezyonların Saptanmasında Uterus Arter Pulsatilite ve Rezistans İndeksinin Rolü(2023) Dağgez, Mine; Yener, CemAmaç: Preinvaziv servikal lezyonların saptanmasında uterus arter (UA) pulsatilite indeksi (PI) ve direnç indeksinin (RI) tanısal gücünün incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Kolposkopi eşliğinde servikal biyopsi ile servikal intraepitelyal neoplazi (CIN) 1 (Grup 1) (n=75), CIN-2/3 (Grup 2) (n=75) tanısı alan toplam 225 hastadan prospektif olarak veriler toplandı. Sitolojisi normal olan hastalar kontrol (Grup 3) (n=75) olarak çalışmaya dahil edildi. UA’ların PI ve RI değerleri Doppler sonografi ile ölçüldü ve sonuçlar gruplar arasında karşılaştırıldı. Bulgular: UA-PI ortalama değerleri Grup 1, 2 ve 3’te sırasıyla 2,52±0,9, 2,51±0,9 ve 2,53±0,3 olarak bulundu. UA-RI ortalama değerleri ise Grup 1, 2 ve 3’te sırasıyla 0,83±0,7, 0,81±0,25, 0,84±0,1 olarak gözlendi. Ancak UA-PI ve UA-RI değerleri gruplar arasında anlamlı farklılık göstermedi (p>0,05). Sonuç: PI ve RI değerlerinin CIN lezyonlarında daha düşük olduğu gözlendi. Bununla birlikte, bu fark mevcut rahim ağzı kanseri tarama programında bu değerleri uygulayacak kadar istatistiksel açıdan büyük değildir.