Yazar "Vural, Ezgi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Feminist İdeoloji Ve Söylem Karşısında Hukuk(Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, 2022) Kantar, Gökmen; Vural, EzgiÇalışmamızda, kadın hakları hareketi ile özdeşleşmiş feminizmin, tarihsel süreç ve hukuk bağlamında incelendiği bu çalışmada ilk olarak feminizmin tanımı yapılarak; feminizmin ideoloji ya da söylem olduğu yönündeki tartışmalar incelenmiş ve feminizmin bir ideoloji olduğu sonucuna varılmıştır. İlk bölümde ideoloji ve söylem kavramları üzerinde durularak, feminizmin bir ideoloji olarak geniş çevrelerce incelenen ve ulusları etkisi altına alan bir ülkülem olduğu tespit edilmiştir. Bu tespit feminizmin söylemlerinin de incelenmesini gerektirmiş ve ikinci bölümde, çalışmamızın sınırlı tutulması açısından, yalnızca feminist hukuk teorisini oluşturan liberal- kültürel- sosyalist ve postmodern feminizmin söylemleri irdelenmiştir. Yapılan bu tespitler neticesinde feminizmin ortaya çıktığı düşünülen M.Ö 570 yılından günümüze evrilen tarihsel sürecine ışık tutulduğunda, feminizmin yalnızca biyolojik olarak kadın cinsiyetine tabi kişilerin hak mücadelesi iken dalgalar halinde genişleyerek kadınlar dışındaki bireylerin de savunduğu bir ideoloji halini aldığı görülmüştür. Temel olarak üç dalga halinde gerçekleşen feminist hareketler neticesinde feminizmin kültürel, radikal, post modern ve liberal feminizm gibi pek çok alt dala ayrıldığı fakat temel söylem olan kadın erkek eşitliği, kadınların temel hak ve özgürlüklere erişimin devletler nezdinde sağlanması gibi konularda görüş ve aksiyon birliği devam ettiği görülmüştür. Çalışmamızın üçüncü bölümünde Türk hukuk sisteminin feminist ideolojiye bakış açısı incelenmiştir. 2000’li yılların başından itibaren Türkiye, temel insan hakları alanında esaslı değişiklikler yaparak ulusal mevzuatını uluslararası standartlara taşımayı başarmıştır. Bu değişikliklerin, çalışmamızın konusuna paralel olarak, kadın hakları alanında yapıldığı görülmüş ancak toplum tarafından benimsenen değişikliklerin aktif olarak hayata geçirilebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmamızın son bölümünde ise incelemelerimiz derlenerek, kanaatlerimiz okuyucunun takdirine sunulmuştur. Şöyle ki, terim olarak feminizmin tarih içerisindeki gelişimi ve sol görüşle sıkı ilişkisi nedeniyle toplum nezdinde ılımlı karşılanmadığı görülse de, Türk toplumunun yüzlerce yıllık tarihinde kadının temel insan haklarına ilişkin eşitlikçi bir yaklaşım sergilendiği, esasen feminizm olarak adlandırılmadığında bu ideolojiyi kabul ettiği ancak kültürel olarak yozlaşmış bireylerin feminizm ve eşitlikçi fikirlere şiddetle karşı çıktığı sonucuna varılmıştır.Öğe Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik hukuki mekanizmalar: Türkiye, Kanada ve İran örnekleri(Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, 2023) Vural, Ezgi; Şeren, Gamze YıldızNasıl ki doğada renkler, çeşitlilikler varsa insan doğası gereği pek çok farklılıklar barından toplumlarda da çeşitlilikler söz konusudur. Bu çeşitlilikler cinsel yönelim, engellilikler veya sadece kadın erkek şeklinde kendisini gösterebilmektedir. Toplumun bir cinsiyetten beklediği roller, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin temeli olup bununla mücadelede hukuki mekanizmalar kullanılmaktadır. Veri analizi yöntemi uygulanarak Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Dünya Bankası, Kanada, Türkiye ve İran İstatistik Kurumlarının kadın ve toplumsal cinsiyet eşitliği konulu verileri üzerinden bu üç ülkedeki kadınların ekonomik, sosyal, siyasal statüleri analiz edilmiştir. Sonrasında ise bu ülkelerin toplumsal cinsiyet eşitliğine dair hukuki düzenlemeleri, önemli içtihatları, kanunların ve uzun vadede toplumların şekillenmesine neden olan hükümet politikaları ve önemli sivil toplum çalışmaları ülkeler bazında incelenerek anlamlı verilere ulaşılmıştır. Bu veriler ışığında üç ülke içerisinde hukuk sistemi ve politika bakımından Kanada'nın toplumsal cinsiyet eşitliğinde gelişmiş ülkeler arasında kabul edilebileceği Türkiye'nin ise, son yıllarda kanun ve sosyal politikaların oluşturulması ile bunların tatbiki sırasında bazı uygulayıcıların cinsiyet rollerine yönelik tutumlarının iyileştirilmesi gerektiği nazara alındığından, gelişmekte olan ülkeler arasında kabul edilebileceği görülmüştür. İran'ın ise kadının bedeni üzerinde eril sistemi amir gören ve belirli alanlarda kadın eğitiminin kısıtlanması veya kendi bedenleri üzerinde söz hakkı dahi tanımayan kadınlara karşı kolluk kuvvetlerince zor kullanarak hükümet politikalarının uygulanması nedeniyle toplumsal cinsiyet eşitliği bakımından gelişmemiş ülke olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.