Yazar "Uysalol, Metin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A Retrospective Analysis of Pediatric Patients Admitted to the Pediatric Emergency Service for Carbon Monoxide Intoxication(Galenos Publ House, 2011) Uysalol, Metin; Paslı Uysalol, Ezgi; Saraçoğlu Varol, Gamze; Kayaoğlu, SemraObjective: The aim of the study is to analyze the general aspects of cases with carbon monoxide intoxication in order to improve the approach to future patients. Material and Methods: The hospital records of 84 children (mean age 4.71 +/- 2.64 years; 48 male, 36 female) who had been admitted to Paediatric Emergency Department for carbon monoxide intoxication between October 2007 and February 2009, were retrospectively evaluated in a descriptive analysis. Results: The source of carbon monoxide intoxication was heaters, waterheaters and fi re in 82.1%, 7.1% and 6% of cases, respectively. There was a statistically signifi cant difference between the carboxyhemoglobin levels of the patients according to the clinical classifi cation (p < 0.05). The intoxication caused by heaters was observed signifi cantly in November, December and January (p < 0.001), between 16:00-24:00 hours (p < 0.001) and among more than one member of a family (p < 0.001). A medium level correlation was detected between the treatment approach and clinical classifi cation (r=0.50, p < 0.001). Conclusion: Carbon monoxide intoxication, in the presented series, was found to develop accidentally; mostly in the Winter season; during night hours when the family members gathered together. The carboxyhemoglobin levels were appropriate with the developing clinical findings. Carboxyhemoglobin level solely was not enough for achieving the diagnosis and planning the treatment.Öğe Childhood asthma and vitamin D deficiency in Turkey: is there cause and effect relationship between them?(Bmc, 2013) Uysalol, Metin; Mutlu, Levent Cem; Saraçoğlu Varol, Gamze; Karasu, Erkut; Güzel, Savaş; Kayaoğlu, Semra; Uzel, NedretBackground: Epidemiological studies show that vitamin D deficiency and insufficiency are common worldwide and associated with many diseases including asthma. Our aim was to evaluate vitamin D insufficiency and its clinical consequences. Methods: This cross-sectional study was carried out on 170 children consisted of 85 who were asthmatic and 85 who were not, aged 2 to 14 years in Tekirdag, Turkey, from September 2009 to May 2010. Children's basal serum D vitamin levels were determined, and their eating habits, vitamin D intake, exposure to sunlight and use of health services during the previous year were investigated. The severity of asthma and levels of asthma control were assessed according to the Global Initiative for Asthma guidelines. Results: The difference between mean vitamin D levels in the asthmatic group (mean +/ SD) 16.6 +/ 8.5 ng/mL and the healthy control group (mean +/- SD) 28.2 +/- 19.5 ng/mL was found to be statistically significant (p < 0.001). Children in the asthma group had less exposure to sunlight and ate a diet less rich in vitamin D (p < 0.001). A significant difference was observed between the groups regarding the frequency of respiratory tract infections leading to emergency unit admissions and number of hospitalizations (p < 0.001). It was also shown that a decrease in vitamin D level increased the severity of asthma (p < 0.001) and decreased the frequency of controlled asthma (p = 0.010). Conclusion: This study has demonstrated the correlation between plasma 25 (OH) D levels and childhood asthma. Evidently, this relationship being influenced by multiple factors other than vitamin D, further studies should be conducted to explore the interrelation between all such factors.Öğe COVID-19 Pandemisinin Çocuk Acil Başvurularına Etkisi: Önceki Yıl ile Karşılaştırma(2022) Uysalol, Metin; Yıldız, Raif; Gümüş, SüheylaAmaç: Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) salgınının tüm dünyaya yayılmasını önlemek için alınan karantina kararlarının ardından acil servislere (AS) başvurular birçok hastanede kesintiye uğramıştır. AS’lerde pandemiye yönelik yeni triyaj birimleri oluşturulmuştur. Çalışmamızda pandemi öncesindeki yılın aynı döneminde çocuk AS’ye başvuran hasta sayısını, hastalıkların dağılım özelliklerini pandeminin başladığı dönemle karşılaştırarak değişimi değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: COVID-19 pandemisi süresince 10.03.2020-10.04.2020 tarihleri arasında ve bir önceki yılın aynı döneminde çocuk AS’ye başvuran 0-18 yaş arası 4943 hasta çalışmamıza dahil edildi. Hastanenin elektronik kayıtlarından demografik ve epidemiyolojik özellikler, başvuru tarihi, acil durum, komorbid hastalık öyküsü, tanı ve yatış durumu gibi tıbbi veriler alınarak retrospektif bir çalışma yapıldı. Bulgular: Yıllara göre başvuruların %80,7’si (n=3989) 2019 yılında ve %19,3’ü (n=954) 2020 yılında oldu. Hasta sayısında %76’lık bir azalma görüldü. Beş yaş altı çocuk AS’ye başvuru oranı 2020 yılında %39 (n=372) iken 2019 yılında %43,6 (n=1739) (p=0,010) olarak bulundu. Çocuk AS’ye başvuranlarda komorbid hastalık oranı 2019 yılında %23,7 iken 2020 yılında %27,9 idi (p=0,007). Öncelikli acil olarak değerlendirilen hasta oranı 2019 yılında %10,6 olup 2020 yılında ise %17,9 olarak saptandı (p<0,001). 2019 yılında servis yatışı olan hasta oranı %5,2 iken bu oran 2020 yılında %13,8 idi (p<0,001). Nöroloji, endokrinoloji, hematoloji-onkoloji ve yenidoğan grubu patolojileri ve ev kazaları 2020 yılında istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (p=0,037, p=0,002, p<0,001, p=0,040, p<0,001). Astım atağı, yabancı cisim alımı ve ağır anemi oranları yıllara göre değerlendirildiğinde 2020 yılında anlamlı olarak yüksekti (p<0,001, p<0,001, p=0,022). Sonuç: COVID-19 salgınında olduğu gibi, AS’ye başvuruların azalması yaygın pediyatrik acil durumlarda tanı ve tedavinin gecikmesine, morbidite ve mortalitenin artmasına neden olabilir. Bu çalışma, doktorların pediatrik AS’lerde acil teşhis ve tedavi süreçlerini yeni bir pandeminin başlaması veya mevcut pandeminin devam etmesi nedeniyle hızlı bir şekilde yönetmelerini sağlayabilir. Olası pandemi durumlarında çocuk acile başvuran hastaların sayısında azalma görülmesine rağmen başvuruların kritik hastalık grubundan olabileceği unutulmamalıdır.Öğe Yenidoğan Sepsisi Tanısında Trombosit Sayısı ve Ortalama Trombosit Hacminin Prediktif Değeri(2011) Nalbantoğlu, Burçin; Bozan, Halil İbrahim; Nalbantoğlu, Ayşin; Demirsoy, Uğur; Uysalol, Metin; Şirenci, RenginGiriş ve Amaç: Bu çalışmamızda geç sepsis/i yenidoğanlarda, trombosit sayısı ve ortalama trombosit hacmini (MPV) 'i tayin ederekyenidoğanın geç sepsisinin erken tanısında değerini belirlemeyi amaçladık. Gereç ve yöntem: Çalışma, geç sepsis tanısıyla yatan, 5-28 günlük hastalar üzerinde retrospektif olarak yapıldı. Kontrol grubu herhangi bir sağlık problemi olmayan 40 hastadan (20 erkek, 20 kız), hasta grubu ise kan kültürlerinde üreme olan 19 kız, 21 erkek olmak üzere 40 hastadan oluşturuldu. Trombosit ve MPV değerleri hastaya antibiyotik başlanmadan hemen önce alındı. Trombosit ve MPV ölçümleri Badanan Couter hemogram sayıcısı ile yapıldı. İstatistiksel analizler için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 13.0 programı kullanıldı. Bu çalışma Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi etik komisyonunca onaylandı. Bulgular: Hasta grubu olgularının MPV düzeyleri kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p