Yazar "Tulgar, Duygu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Sürdürülebilir kalkınma perspektifinde sanayiye entegre olmuş tarım satış kooperatiflerinin ekonomik kalkınmaya etkileri(Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, 2021) Tulgar, Duygu; Erbay, Ertuğrul Recep; Başaran, BurçinGünümüzde ekonominin tarım, sanayi ve hizmet kesimleri birbirlerine neden ve sonuç ilişkileri ile bağımlıdır. Bir ülkede ya da bir ülkenin herhangi bir bölgesinde gelişmeden bahsedilmesi ancak tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinin uyumlu bir tarzda sunulmasıyla mümkündür. Ülkelerin ekonomik olarak kalkınması için, o ülkede tarıma gereken önemin verilmelidir. Ekonominin temelini oluşturan tarım ve sanayi sektörleri paralel gelişim göstermelidir. Çünkü, ülkelerin ekonomik gelişmeleri için sanayi ve tarım sektörlerinin birbirleri ile entegre olması gereklidir. Sürdürülebilir kalkınmanın dengeli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için tarım ile tarıma girdi sağlayan ve tarımsal ürünleri değerlendiren taraflar arasında da iyi bir iş birliği olmalıdır. Bu çalışmanın amacı, sanayiye entegre olmuş tarım satış kooperatiflerinin mevcut yapısını ortaya koyarak, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesindeki katkılarına ilişkin bulgulara ulaşmayı amaçlamaktadır.Araştırmanın problem cümlesi, araştırma sanayiye entegre tarım satış kooperatifleri sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirme de katkı sağalayabiliyor mu? Problem cümlesinden yola çıkılarak oluşturulmuştur.Bu çalışmada kullanılan araştırma yöntemi, birincil veri kaynaklarının elde edilmesinde nitel araştırmalarda veri toplamanın mülakat olan tekniğidir. Bu amaçla, Trakya Birlik, Marmarabirlik ve Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği ile görüşülmüştür. Bu üç kooperatifin seçilmesinin nedenleri, bu kooperatiflerin tüketiciler tarafından bilinirliliği, ürün çeşitliliğinin fazlalığı, tarım sanayi entegrasyonunu sağlamış olmaları, ihracat yapmaları, piyasada etkin markalara sahip olmaları ve Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer almalarıdır.Sonuç olarak, üreticiden tüketiciye, ham üründen mamül ürüne kadarki her aşamada sağladığı yararlarla, kırsal alana yaydığı tesislerle, yarattığı istihdam olanağı ve kırsal alanda tuttuğu nüfusla, buna ilave olan günün ekonomik şartlarına uygun olarak alınacak iyileştirme tedbirleri ile kooperatifler kırsal sanayi, kırsal istihdam ve kırsal kalkınma için iyi bir model olabilecek niteliktedir.Öğe Türkiye'de tarıma finansman sağlayan kuruluşlar ve tarıma katkıları(Namık Kemal Üniversitesi, 2008) Tulgar, DuyguAraştırmanın amacı, Türkiye’de tarıma finansman sağlayan kuruluşların yapısal durumu ve üreticiye olan yeterliliğinin incelenmesidir. Türkiye’de tarım işletmelerinin sorunlarının büyük kısmını finansal sorunlar oluşturduğu için bu kesime hizmet veren kuruluşlarının yeterliliği ve hizmet anlayışları üreticiler ve Türkiye tarımı için çok önemlidir. Ekonomik yapıda süre gelen sorunlar ve aynı zamanda tarımsal işletmelerdeki yapısal sorunların devam etmesi sebebiyle, finans alanında yeterli gelişme sağlanamamıştır. Bu sorunların devam etmesi tarımsal kredi konusunda etkin organizasyonun oluşmasını da engellemiştir. Tarım sektörünün önemli kredi kaynağı olan T. C. Ziraat Bankası‘nın yeniden yapılandırılması ve günümüzde tarımın öneminin giderek artması özel sektör bankaları da tarıma yöneltmiştir. Tarıma yönelen özel sektör bankaları da tarıma yöneltmiştir. Tarıma yönelik kredi veren özel sektör bankaları da üreticiyi pek çok alanda değişen seçeneklerle kredi verir hale gelmiştir.Öğe Türkiye’ de uluslararası bankacılık ve dış ticaret(Namık Kemal Üniversitesi, 2018) Tulgar, DuyguHızla gelişen dünya ticaretinde ve uluslararası para hareketlerinde vazgeçilmez bir aracı kurum olan bankaların bu ihtiyaca cevap verecek şekilde uluslararası alanda organize olmaları gerekmektedir. Dolayısıyla, uluslararası bankacılığın en temel işlevleri, verdiği garanti ve kefaletlerle uluslararası ticaretin her iki taraf için de daha güvenli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamak; uluslararası sermaye hareketlerine, finansal kiralama, kredilendirme, alacak tahsili, mal bedeli ve fon transferlerine aracılık etmek şeklinde sayılabilir. Ayrıca, uluslararası bankacılığın gelişimi ile uluslararası ticaret ve yatırım hacmi arasında da çok sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Uluslararası ticaret ve yatırım hacminin her geçen gün artması, bankacılığın yurt dışına açılmasında itici bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir ülkenin ekonomik büyüme potansiyelini belirleyen üç temel unsur bulunmaktadır. Bu unsurlar sırası ile fiyat istikrarı, finansal istikrar ve verimliliktir. Bu üç unsurdan herhangi birinde ortaya çıkabilecek herhangi bir zafiyet, ekonomik büyüme üzerinde önemli ölçüde tahribata yol açabilmektedir. Finansal istikrarın kalıcı bir şekilde sağlanabilmesi ise düzenleyici alt yapının kusursuzluğu kadar, uluslararası finans piyasalarına entegre olmayı ve bu da öncelikle uluslararası yasal ve idari düzenlemelere katılımı ve uyumu gerekli kılmaktadır. Finansal istikrarın en önemli belirleyici unsurlarından birisi de dış ödemeler dengesidir. Dış ödemeler dengesi sürekli açık veren ülkelerde istikrarlı bir döviz piyasasından söz etmek mümkün değildir. Döviz piyasasındaki istikrarsızlık ise döviz kurları ve dolayısı ile fiyatlar genel seviyesi ile faiz oranları üzerinde yükseltici baskı kurmakta, bu durum da finansal istikrarı olumsuz etkilemektedir. Dış ödemeler dengesinin asli gelir unsurunu ihracat; gider unsurunu ise ithalat kalemi oluşturmaktadır. Dengeli bir dış ticaret politikası, ihracatı özendirici ve ithalatı azaltıcı tedbirlerin yanı sıra dış ticarette standardizasyonu ve uluslararası piyasa kuralları ile tam uyumlu düzenleme ve uygulamaları gerektirmektedir.