Yazar "Topçuoğlu, Mehmet Akif" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Gastrostomy in Hospitalized Patients with Acute Stroke: NoroTek Turkey Point Prevalence Study Subgroup Analysis(Galenos Publ House, 2022) Topçuoğlu, Mehmet Akif; Özdemir, Atilla Ozcan; Aykaç, Özlem; Milanoğlu, Ayşel; Gökçe, Mustafa; Bavli, Songül; Cabalar, Murat; Turgut, NildaObjective: Nutritional status assessment, dysphagia evaluation and enteral feeding decision are important determinants of prognosis in acute neurovascular diseases. Materials and Methods: NoroTek is a point prevalence study conducted with the participation of 87 hospitals spread across all health sub regions of Turkey conducted on 10-May-2018 (World Stroke Awareness Day). A total of 972 hospitalized neurovascular patients [female: 53%, age: 69 +/- 14; acute ischemic stroke in 845; intracerebral hematoma (ICH) in 119 and post-resuscitation encephalopathy (PRE) in 8] with complete data were included in this sub-study. Results: Gastrostomy was inserted in 10.7% of the patients with ischemic stroke, 10.1% of the patients with ICH and in 50% of the patients with PRE. Independent predictors of percutaneous endoscopic gastrostomy (PEG) administration were The National Institutes of Health Stroke Scale score at admission [exp (ss): 1.09 95% confidence interval (CI): 1.05-1.14, per point] in ischemic stroke; and mechanical ventilation in ischemic [exp (ss): 6.18 (95% CI: 3.16-12.09)] and hemorrhagic strokes [exp (ss): 26.48 (95% CI: 1.36-515.8)]. PEG was found to be a significant negative indicator of favorable (modified Rankin's scale score 0-2) functional outcome [exp (ss): 0.032 (95% CI: 0.004-0.251)] but not of in-hospital mortality [exp (ss): 1.731 (95% CI: 0.785-3.829)]. Nutritional and swallowing assessments were performed in approximately two-thirds of patients. Of the nutritional assessments 69% and 76% of dysphagia assessments were completed within the first 2 days. Tube feeding was performed in 39% of the patients. In 83.5% of them, tube was inserted in the first 2 days; 28% of the patients with feeding tube had PEG later. Conclusion: The NoroTek study provided the first reliable and large-scale data on key quality metrics of nutrition practice in acute stroke in Turkey. In terms of being economical and accurate it makes sense to use the point prevalence method.Öğe Türkiye’de Akut İnme Yönetimi: IV tPA ve Trombektomi NöroTek: Türkiye Nöroloji Tek Gün Çalışması(2023) Topçuoğlu, Mehmet Akif; Özdemir, Atilla Özcan; Arsava, Ethem Murat; Güneş, Aygül; Aykaç, Özlem; Gencer, Elif Sarıonder; Yayla, VildanAmaç: Türkiye’de intravenöz doku plazminojen aktivatörü (IV tPA) ve/veya nöro-girişimsel tedavi uygulanan akut inme hastalarının profili ve uygulamaya dair pratiklerin ortaya konulması. Gereç ve Yöntem: 10 Mayıs 2018 Dünya İnme Farkındalık Günü’nde 30 sağlık bölgesine yayılmış olan 87 nöroloji biriminde yatmakta olan 1.790 hasta retrospektif ve prospektif olarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan 45 birimde 859 akut iskemik inme olgusundan %12’sine IV tPA uygulanmıştır. Aynı dönemde %8,3 olgu nörogirişimsel tedavi almıştır. Taburculuk esnasında iyi prognoz [modifiye Rankin skoru (mRS) 0–2] oranı sadece IV tPA uygulanan 83 olguda [yaş: 67 ± 12 yıl; Ulusal Sağlık İnme Ölçeği (NIHSS): 12 ± 6, hastanede yatış süresi 24 ± 29 gün] %46; sadece trombektomi (MT) uygulanan 51 olguda (yaş: 64 ± 13 yıl; NIHSS: 14,1 ± 6,5; hastanede yatış süresi 33 ± 31 gün) %35, kombine tedavi alanlarda (yaş: 66 ± 14 yıl, NIHSS: 15,6 ± 5,4, yatış süresi 26 ± 35 gün) %19 ve revaskülarizasyona yönelik tedavi uygulanmayan 695 olguda (yaş: 70 ± 13 yıl, NIHSS 7,6 ± 7,2; ortalama yatış süresi: 21 ± 28 gün) %56’dır. Semptom kapı zamanı IV tedavi alanlarda 87 ± 53 dakika iken nörogirişimsel grupta 200 ± 26 dakikadır. IV tPA grubunda ortalama kapı iğne zamanı 66 ± 49 dakikadır. Nörotrombektomi grubunda kapı-kasık zamanı 103 ± 90 dakika ve TICI 2b-3 oranı %70,3’dür. IV tPA uygulaması yapılan 103 olguda taburculuk mRS 0–2 %41 iken mRS 0–1 oranı %28 olarak belirlenmiştir. Toplam nörotrombektomi uygulanan 71 olguda mRS 0-2 %31 ve mRS 0-1 %18 olarak kaydedilmiştir. Kapı-kasık girişi zaman IV tPA almış ise yaklaşık yarım saat daha uzundur (sırasıyla; 125 ± 107 dakika ve 95 ± 83 dakika). Semptomatik kanama oranları ise sadece IV alanlarda %4,8; sadece MT yapılanlarda %17,6; kombine tedavide %15 olup IV alan hastalarda global olarak %6,8 ve MT’de %16,9’dur. Sonuç: Türkiye’de akut iskemik inmede IV trombolitik ve nörogirişimsel tedavi uygulamaları beklenen sonuçları sağlayabilmektedir. Ülkemizde “Akut İnmeli Hastalara Verilecek Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönerge”nin işaret ettiği sistemin yaygınlaştırılması ile heterojenite azaltılma yoluna girmiştir.Öğe Türkiye’de İnme Hastalarında Atrial Fibrilasyonun Yönetimi: NöroTek Çalışması Gerçek Hayat Verileri(2023) Topçuoğlu, Mehmet Akif; Arsava, Ethem Murat; Özdemir, Atilla Özcan; Aykaç, Özlem; Çetiner, Mustafa; Gencer, Elif Sarıöner; Güneş, AygülAmaç: Atrial fibrilasyon (AF) iskemik inmenin doğrudan önlenebilir en sık nedendir. Ülkemizde AF nedenli inme spektrumuna dair nöroloji kaynaklı geniş ölçekte bir veri bulunmamaktadır. NöroTek-Türkiye (TR) kapsamında akut inme algoritmalarının oluşturulmasına katkı yapması beklenen AF tespit edilen akut inme hastalarına dair hastane verisi toplanmıştır. Gereç ve Yöntem: 10 Mayıs 2018 Dünya İnme Farkındalık Günü’nde 30 sağlık bölgesine yer alan 87 nöroloji biriminde yatmakta olan 1.790 hasta prospektif olarak değerlendirilmiştir. Çalışmada yer alan toplam 929 hasta [859 akut iskemik inme, 70 geçici iskemik atak (GİA)] bu analize dahil edilmiştir. Bulgular: İskemik inme/GİA sebebiyle ile interne edilmiş hastalarda AF oranı %29,8 olup bunların %65’i bilinmekte olan, %5’i paroksismal ve %30’u yeni tanıdır. AF tanısı ile gelen hastalarda “etkin” tedavi [internasyonel normalizasyon oranı ?2,0 varfarin veya rehber dozunda non-vitamin K antagonist oral antikoagülan (NOAK)] alanların oranı %25,3 olup, %42,5 olguda ya hiç ilaç kullanılmamakta ya da sadece antiplatelet kullanılmaktaydı. Düşük doz kullanım oranı 42 NOAK alırken inme geçirmiş olguda %50 idi. Taburcu edilirken antikoagülan %94,6 (düşük molekül ağırlıklı veya non-fraksiyone heparin %28,1; varfarin %32,5 ve NOAK %31) hastaya reçete edilmişti. NOAK ile taburcu edilen olguların %22’sinde doz düşük kategoride olup gelişte NOAK almakta olan olguların yarısı aynı ilaçla taburcu edilmiştir. Sonuç: NöroTekTR ülkemizde AF’nin akut inmedeki sıklığı yanı sıra sekonder proflaksi perspektifinde yönetiminin geliştirilebilecek yönlerini ortaya koydu. Türkiye’de hastanede yatan akut inme olgularının yaklaşık üçte birinde AF saptanmıştır. AF’si bilinen akut inme olgularının dörtte üçünde etkin antikoagülan tedavi kullanılmamaktaydı. AF’de inme sekonder proflaksisi kapsamında heparin, varfarin ve NOAK planlaması benzer sıklıkta (üçte bir) olup reçete edilen NOAK dozu dörtte bir olguda subterapötiktir. AF’ye bağlı inmenin önlenebilmesi non-medikal ve medikal eğitim gerekli görünmektedir. Anahtar Kelimeler: