Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Temel, Münire" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 17 / 17
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    An overview of patient rights advocacy in psychiatric nursing through the film 55 Steps (Eleanor and Colette)
    (Kare Publishing, 2021) Temel, Münire
    [No abstract available]
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Anger, Anger Expression Style And Related Factors in A Group of Associate Degree Students
    (Oxford Univ Press, 2017) Saraçoğlu Varol, Gamze; Temel, Münire; Çelikkalp, Ülfiye; Bilgiç, Şebnem
    [No Abstract Available]
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Death Anxiety, Mental Health and Meaning in Life During COVID-19
    (2023) Temel, Münire; Ok, Elif; Boyacıoğlu, Nur Elçin
    Objectives: COVID-19 triggered feelings of uncertainty, resulting in people worrying about both their lives and the lives of their families. Studies showed that prevalence of anxiety in society increased due to COVID-19 and that there was a greater need for mental health care. The aim of this study was to research the influence of the COVID-19 pandemic on individuals’ death anxiety, mental health, sense of meaning in life. Materials and Methods: This study is a cross-sectional design. The study was conducted with 565 individuals reached online. The data were obtained using Turkish Death Anxiety Scale, General Health Questionnaire-12, Meaning in Life Questionnaire between 1-20 June 2021. Results: It was found that those who had had COVID-19, whose relatives had had the disease or who had lost relatives due to it, had a higher level of death anxiety. Participants with a symptomatic history of COVID-19 had a higher risk of mental health problems. Those at risk of mental health problems and those who were searching for meaning in their lives had more death anxiety. Conclusion: Health professionals should evaluate the feelings and thoughts of patients and their relatives about COVID-19 and allow them to express these. They should also help them find meaning in their experiences of the disease and cope with death anxiety.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Depresyon Tanılı Bir Hastada Fonksiyonel Sağlık Örüntüleri Modeli Temelinde Bir Bakım Planı
    (2019) Temel, Münire; Kutlu, Fatma Yasemin
    Depresyon ruhsal hastalıklar içinde en sık görülen, uzun süreli atakları olan, intihar riski ve iş gücü kaybıoluşturan, ciddi fiziksel ve psikososyal yeti yitimine yol açan, sosyal ve ekonomik maliyeti yüksek birhastalıktır. Depresyon tanılı bir hastanın hemşirelik bakımındaki amaç; hastanın güvenliğinin sağlanması,mümkün olduğunca bağımsızlığının desteklenmesi, hastalık öncesi dengeyi yeniden kurabilmesi veiyilik halini sürdürebilmesidir. Olgu intihar girişimi ve ardından devam eden intihar düşünceleri, suçlulukduygusu, mutsuzluk, isteksizlik gibi semptomlarla polikliniğe başvurmuş, orta depresif nöbet tanısıylapsikiyatri kliniğine yatırılmıştır. Hasta yatışının ikinci günü Gordon’un Fonksiyonel Sağlık ÖrüntüleriHemşirelik Bakım Modeli doğrultusunda değerlendirildi ve ‘beden gereksiniminden az beslenme,umutsuzluk, benlik saygısında azalma, sosyal etkileşimde bozulma, kendine zarar verme riski, bireyselbaş etmede yetersizlik’ gibi hemşirelik tanıları belirlendi. İlaç tedavisi alan hastaya, belirlenen hemşireliktanıları doğrultusunda hemşirelik girişimleri uygulandı. Uygulanan bakımın hastanın iyileşmesine olumlukatkı sağladığı görüldü.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Factors that affect body image and body image satisfaction
    (2007) Temel, Münire
    Body image, which is a multi-dimensional, sujective and dynamic term, refers to people's perception of their own physical characteristics. It has an important role in terms of self-perception and self-esteem and it has been manipulating our lives since early childhood. What is important in body image is the attitudes, perceptions, feelings and interpretaions related to the body. Social-cultural valves and people's perceptions affect body image as well. In today's societies where beauty and ideal body standarts are of high importance, especially mass communication tools have raised people's dissatisfaction with their body images. Thereby, children and young peple have become more problematic about their apperances. Thus, families, educators, health professionals and media should pay attention to the situation.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Gordon's model applied to nursing care of people with depression
    (Wiley, 2015) Temel, Münire; Kutlu, Fatma Yasemin
    BackgroundPsychiatric nurses should consider the patient's biological, psychological and social aspects. Marjory Gordon's Functional Health Pattern Model ensures a holistic approach for the patient. AimTo examine the effectiveness of Gordon's Functional Health Pattern Model in reducing depressive symptoms, increasing self-efficacy, coping with depression and increasing hope in people with depression. DesignA quasi-experimental two-group pre-test and post-test design was adopted. MethodsData were collected from April 2013 to May 2014 from people with depression at the psychiatry clinic of a state hospital in Turkey; they were assigned to the intervention (n=34) or control group (n=34). The intervention group received nursing care according to Gordon's Functional Health Pattern Model and routine care, while the control group received routine care only. The Beck Depression Inventory, Beck Hopelessness Scale and Depression Coping Self-Efficacy Scale were used. ResultsThe intervention group had significantly lower scores on the Beck Depression Inventory and Beck Hopelessness Scale at the post-test and 3-month follow-up; they had higher scores on the Depression Coping Self-Efficacy Scale at the 3-month follow-up when compared with the control group. LimitationThe study was conducted at only one psychiatry clinic. The intervention and control group patients were at the clinic at the same time and influenced each other. Moreover, because clinical routines were in progress during the study, the results cannot only be attributed to nursing interventions. DiscussionNursing models offer guidance for the care provided. Practices based on the models return more efficient and systematic caregiving results with fewer health problems. ConclusionGordon's Functional Health Pattern Model was effective in improving the health of people with depression and could be introduced as routine care with ongoing evaluation in psychiatric clinics. More research is needed to evaluate Gordon's Nursing Model effect on people with depression. Future studies could focus on the effects of this nursing model on people with other psychiatric disorders. Implications for nursing and health policyThis study highlighted that psychiatric nurses' role decreased depressive symptoms and hopelessness, and increased coping and self-efficacy in people with depression.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hemşirelik Öğrencilerinin Meslek Seçiminde Etkili Faktörler
    (2018) Temel, Münire; Bilgiç, Şebnem; Çelikkalp, Ülfiye
    Bu çalışma hemşirelik bölümü öğrencilerinin meslek seçimini etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı tiptekiçalışma Namık Kemal Üniversitesi’nde öğrenim gören 208 hemşirelik öğrencisiyle gerçekleştirilmiştir. Veriler öğrenci tanıtım formu veHemşirelikte Meslek Seçimi Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Öğrencilerin %83.2’si kadındır. Öğrencilerin %69.7’si hemşireliği kendi isteğiile seçtiğini, % 10.6’sı mesleğini değiştirmek istediğini bildirmiştir. Öğrencilerin meslek seçimi ölçeği mesleki uygunluk alt ölçeği puanortalaması 62.91±16.23, yaşamsal nedenler alt ölçeği puan ortalaması 45.17 ± 17.10 olarak bulunmuştur. Öğrencilerin ölçek maddelerindenaldıkları puanlar değerlendirildiğinde en yüksek puan ortalaması 84,03±18,39 ile ‘Her zaman insanlara yardım etmek istemişimdir’ifadesi, en düşük puan ortalaması ise 20.19±24.92 ile ‘Hemşirelik dışında yapabileceğim başka iş yok’ ifadesidir. Öğrencilerin ailedebakıma muhtaç birey varlığına, kendi isteğiyle hemşireliği seçmesine, iyi hemşire olacağına inanmasına, hemşire olmaktan mutlu olmasınave mesleği sürdürme niyetine göre mesleki uygunluk alt ölçeği puan ortalamaları arasında anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Ayrıcaöğrencilerin hemşireliğin maddi gelirini yeterli görme durumuna göre yaşamsal nedenler alt ölçeği puan ortalamaları arasında anlamlı farkbulunmuştur (p<0.05). Araştırma sonuçları öğrencilerin hemşirelik tercihinde hem mesleki uygunluk hem de yaşam koşullarının etkiliolduğunu göstermiştir. Bununla birlikte mesleki uygunluğun yaşamsal nedenlere göre daha öncelikli olduğu söylenebilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hemşirelik Öğrencilerinin Mezuniyet Sonrasına Yönelik Mesleki Kaygıları ve Etkileyen Faktörler
    (2020) Temel, Münire; Çelikkalp, Ülfiye; Bilgiç, Şebnem; Varol, Gamze
    Amaç: Bu araştırma hemşirelik öğrencilerinin mesleki kaygılarını ve mesleki kaygıları etkileyen faktörleri belirlemekamacıyla yapıldı.Yöntem: Araştırma Şubat-Nisan 2017 tarihlerinde bir devlet üniversitesi sağlık yüksekokulunda yürütüldü. Veriler hemşirelikbölümünde okuyan 230 öğrenciden toplandı. Veri toplamada öğrencilerin sosyo-demografik özellikleri, mesleği tercih etmeve sürdürme isteği ve mesleki kaygılara yönelik soruları içeren anket formu kullanıldı.Bulgular: Öğrencilerin en fazla kaygılı olduğu ilk üç konu mesleğine bağlı bir hastalığa yakalanmak (%77), toplumdamesleğine yönelik saygının yeterli olmaması (%77) ve lisans mezunu olmayan hemşirelerle aynı statüde değerlendirilmekti(%74). Öğrencilerin en az kaygı duyduğu konular ise istediği kurumda iş bulamamak (%6.5), bakım verdiği bireylerle (%3)ve sağlık ekibiyle (%4.3) etkin iletişim kuramamaktı. Kadın öğrencilerde, hemşireliği isteyerek seçmeyen öğrencilerde vemezuniyet sonrası hemşire olarak çalışmak istemeyen öğrencilerde bazı mesleki kaygılar daha fazlaydı.Sonuç: Öğrencilerin çalışan güvenliği ve mesleki statü başta olmak üzere mesleklerine yönelik çeşitli kaygılarıbulunmaktadır. Bu sonuçlara dayalı olarak öncelikle öğrencilerin klinik eğitimleri kapsamında iş güvenliği önlemlerininarttırılması gerekmektedir. Öğrencilerin eğitim hayatları süresince hemşireliği sevmeleri ve benimsemelerine de önemverilmelidir. Ayrıca hemşireliğin profesyonel bir meslek olarak kabul görmesi ve saygınlığının artması yönünde hemşirelerin,hemşirelik okullarının ve hemşirelik hizmeti veren kurumların iyi örnekler sunmalarına, birlik olarak hareket etmelerineihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmadan elde edilen sonuçların hemşirelik okullarının eğitim planlamalarına yol göstereceği veöğrencilerin çalışma hayatına daha iyi hazırlanmalarına yardımcı olacağı düşünülmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hemşirelik Öğrencilerinin Öğrenilmiş Güçlülük, Öz Yeterlilik ve Umut Düzeylerinin Değerlendirilmesi: Tekirdağ Örneği
    (2017) Bilgiç, Şebnem; Temel, Münire; Çelikkalp, Ülfiye
    AMAÇ: Çalışma hemşirelik öğrencilerinin öğrenilmiş güçlülük, öz yeterlilik ve umut düzeylerini, etkileyen faktörleri ve birbirleriyle olan ilişkisini ortaya koymak amacıyla planlandı. YÖNTEM: Araştırma, tanımlayıcı tipte olup, 2015-2016 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde bir devlet üniversitesinin hemşirelik bölümünde okuyan 353 öğrenci ile gerçekleştirildi. Veriler, "Genel Bilgi Formu, Rosenbaum Öğrenilmiş Güçlülük Ölçeği (RÖGÖ), Genellenmiş Özyetkinlik Beklentisi Ölçeği (GÖBÖ) ve Sürekli Umut Ölçeği (SUÖ)" kullanılarak toplandı. Araştırma verileri, tanımlayıcı ve karşılaştırmalı analizler kullanılarak değerlendirildi. Ölçekler arası ilişki korelasyon analizi ile belirlendi. BULGULAR: Öğrencilerin yaş ortalaması 20,87±1,88 idi. Öğrencilerin RÖGÖ puan ortalaması 126,44±16,50, GÖBÖ puan ortalaması 28,58±5,79 ve SUÖ puan ortalaması ise 25,21±3,27 idi. Travmatik bir olay yaşadığını belirten öğrencilerin RÖGÖ, GÖBÖ ve SUÖ puan ortalamaları diğer öğrencilere göre anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0,05). Ailesinde şiddetli kavga, tartışma yaşamadığını belirten öğrencilerin RÖGÖ ve GÖBÖ puan ortalamaları diğer öğrencilere göre anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0,05). Ölçekler arasındaki ilişki incelendiğinde SUÖ ile RÖGÖ ve GÖBÖ arasında pozitif yönde orta düzeyde, RÖGÖ ve GÖBÖ arasında ise pozitif yönde zayıf düzeyde ilişki saptandı. SONUÇ: Çalışmanın sonucunda, hemşirelik öğrencilerinin travmatik olaylar ve aile içi şiddetli kavga ve tartışma deneyimlemelerinin özyeterlilik, umut ve öğrenilmiş güçlülük üzerinde önemli etkisi olduğu görüldü. Öğrencilerin öğrenilmiş güçlülük düzeyleri arttıkça umut ve özyeterliliklerinin de arttığı anlaşıldı.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İletişim Becerileri Eğitiminin Hemşirelik Öğrencilerinin Sanal ve Kişilerarası İlişkilerine Etkisi
    (2017) Temel, Münire; Şişman, Fatma Nevin
    Amaç: Çalışmanın amacı iletişim becerileri eğitiminin hemşirelik öğrencilerinin sanal ve kişilerarası ilişkilerine etkisini incelemektir. Gereç ve yöntem: Tek grupta ön test-son test yarı deneysel tasarımda olan araştırma bir üniversitenin hemşirelik bölümü birinci sınıfında okuyan 71 öğrenci ile Nisan-Haziran 2016 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Araştırmada literatür doğrultusunda hazırlanan Kişisel Bilgi Formu ile Kişilerarası İlişki Tarzları Ölçeği ve Sanal Ortam Yalnızlık Ölçeği kullanıldı. Çalışmaya katılan öğrencilere veri toplama araçları uygulandıktan sonra (ön test) sunum, rol canlandırma, karşılıklı tartışma gibi yöntemler kullanılarak 10 haftalık iletişim becerileri eğitimi verildi. Onuncu oturumdan bir hafta sonra son test ölçümü yapıldı. Bulguların değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler ve iki eş arasındaki farkın önemlilik testi kullanıldı, önemlilik düzeyi p<0.05 kabul edildi. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin %78.9'unun kız olduğu, %78.9'unun birkaç samimi arkadaşının olduğu ve öğrencilerin sanal ortamda günlük ortalama 4.52±3.25 saat geçirdiği belirlendi. Öğrencilerin Kişilerarası İlişki Tarzları Ölçeği besleyici alt boyutu öntest (30.28±4.92), son test puanları (34.89±6.88) arasında anlamlı fark bulunurken (p<0.05), ketleyici ilişki alt boyutu ön test (15.04±8.72), son test (12.91±5.34) puanları arasında anlamlı fark olmadığı belirlendi (p>0.05). Öğrencilerin Sanal Ortam Yalnızlık Ölçeği sanal sosyalleşme alt boyutu ön test (26.71±6.13), son test puanları (24.63±6.47) arasında ve sanal yalnızlık alt boyutu ön test (17.47±3.81), son test puanları (16.28±4.37) arasında anlamlı fark olduğu (p<0.05), sanal paylaşım alt boyutu ön test (14.78±6.17), son test (15.16±6.93) puanları arasında ise anlamlı fark olmadığı belirlendi (p>0.05). Sonuç: İletişim becerileri eğitiminin öğrencilerinin besleyici kişilerarası ilişki tarzlarını geliştirdiği, sanal sosyalleşme ve sanal yalnızlık düzeylerini azalttığı belirlendi.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İntiharların önlenmesinde hemşirenin sorumlulukları
    (2009) Temel, Münire
    İntihar, biyolojik, genetik, psikolojik, sosyal, kültürel ve çevresel faktörlerin kompleks bir etkileşimi sonucu meydana gelen, önemli bir halk sağlığı sorunudur. İntihar girişiminde bulunan bireylerin bakımında görev alan sağlık profesyonelleri arasında, hemşirenin aktif ve önemli bir rolü vardır. Hemşire, her türlü intihar düşünce ve girişimini ciddiye almalı ve ipuçlarını değerlendirmelidir. Bu hastalara yaklaşımda empati kurabilmek, anlayışlı ve objektif davranmak, umut ve güven vermek son derece önemlidir. Bu makalenin amacı, hemşirelerin intihar riski bulunan bireyleri tanıması, gereksinimlerini belirlemesi ve uygun bakımı sağlamasına katkıda bulunmaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kadına yönelik cinsel saldırılarda hemşirelik yaklaşımı
    (2013) Temel, Münire; Şişman, Fatma Nevin
    Kadına yönelik şiddet karmaşık ve çok boyutlu bir olgu olduğundan önemli bir toplum sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Kadına yönelik şiddetin bir boyutu olan cinsel saldırı, bireyde ciddi ve uzun süreli tıbbi, psikolojik, yasal ve sosyal sekellere neden olur. Genellikle mağdur ile olay sonrası ilk karşılaşan sağlık personellerinden biri hemşirelerdir. Bu nedenle mağduru tanımlama, destek ve güven sağlama, tedavi ve hukuki süreçlere yönlendirmede hemşireler önemli pozisyondadır. Bu yazıda hemşirelerin cinsel saldırı mağdurlarına yaklaşımında önemli noktalar gözden geçirilmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Post-traumatic Growth in Cancer Patients: A Correlational Study in Turkey
    (Springer, 2022) Boyacıoğlu, Nur Elçin; Temel, Münire; Caynak, Sibel
    This study aims to evaluate the factors that influence post-traumatic growth (PTG), including religious coping and resilience. This descriptive and correlational study involved 111 cancer patients, followed up at a hematology inpatient clinic of a university hospital in Turkey. Religious coping scale, resilience scale, and PTG inventory were used for data collection. PTG was positively associated with negative religious coping and was negatively associated with age. PTG scores were higher for patients without children, who were recently diagnosed, had higher knowledge about the disease, and used negative religious coping.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Psychosocial and Sexual Life in Morbidly Obese Individuals Following Bariatric Surgery: A Qualitative Study
    (Mary Ann Liebert, Inc, 2022) Temel, Münire; Boyacıoğlu, Nur Elçin; Caynak, Sibel; Çaynak, Mesut
    Background: The purpose of this study is to determine psychosocial and sexual life in morbidly obese people following bariatric surgery.Methods: The study was conducted using the phenomenological research method on 20 individuals with bariatric surgery. Interviews were conducted on the phone using the semistructured interview method. Data were analyzed using descriptive analysis methods. NVIVO Software, which is a qualitative data analysis tool, was used.Results: Two main themes were determined. The first main theme was postsurgery psychosocial changes, and the subthemes were decreased limitation of movement, other people noticing the weight loss, clothes looking better on me, increased interest from the spouse, increased motivation and sense of happiness, increased self-confidence and socialization, sensitivity to food smell, and unhappiness due to sagging. The other main theme was postsurgery sexual changes, and the subthemes were increased sexual attractiveness, increased sexual performance and desire, decreased sexual desire, increased sexual satisfaction, easier positioning, and decreased fatigue during sexual intercourse.Conclusion: Bariatric surgery mostly resulted in positive changes in the psychosocial lives and consequently, the sexual lives of patients. The psychosocial and sexual lives of patients before and after surgery must be evaluated like other parameters. It is crucial to evaluate the results of the treatment and plan the care.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Rational Drug Use, Health Anxiety and Cyberchondria in Individuals with and without Chronic Disease
    (Aydin Adnan Menderes University, 2024) Kalmaz, Ahmet; Temel, Münire
    Objective: In this study, it was aimed to evaluate the rational drug use, health anxiety and cyberchondria in individuals with and without chronic disease. Method: The research was cross-sectional, descriptive, and correlational. The research was carried out with 100 individuals with chronic disease and 105 individuals without chronic disease between November 2020-April 2021. Data were collected through face-to-face interviews using the Patient Information Form, the Rational Drug Use Scale, the Health Anxiety Scale and the Cyberchondria Severity Scale. Results: Rational drug use attitudes of individuals with and without chronic disease were at a good level. However, individuals were found to show moderate cyberchondria. Health anxiety level was higher in those with chronic disease (p
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The Study of Genital Hygiene Aplications in Women Aged 15-49 Who Applied to the 1st and the 4st State Health Care Centers in Tekirdag
    (Istanbul Univ, Fac Nursing, 2007) Temel, Münire; Metinoğlu, Meryem
    Objective: This research was planned to evaluate the knowledge and the aplications about the genital hygiene and the necessition for education of the women who applied to the 1st and 4st state health care centers in the province of Tekirdag. Material and Methods: This research, which was planned to be descriptional and cross sectional, was held by applying public surveys to 238 voluntary women who are between 15 and 49 years old and who have come to the state health centers between March 2005 and June 2005. In evaluation of data, frequency and percentage of distribution and chi-square test are applied. Results: The participants applied to the 1st state health care center was 55,9 percent and to the 4st state health care center the 44,1 percent. It is acquired that 34 percent of the participants have been informed by their families and 68,9 percent of them want to get information from the medical staff. It is also acquired that 44,9 percent of the participants use water and toilet papers for cleaning of their genital areas and 44,5 percent of the participants wash their hands before they go to bathroom. According to this research, 58 percent of the participants clean their genital areas starting from the frontal area to backwards but 70,6 percent of them take vaginal douching. We considered a statistifically significant at p<0,005 difference between the genital hygiene applications of women's, who applied to the 1st and 4st health care centers. Women need education for genital hygiene and especially harms of vaginal douching.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    YAŞLI PERSPEKTİFİNDEN YAŞLILIK ALGISI: BİR METAFOR ÇALIŞMASI
    (2023) Temel, Münire; Dilek, Filiz; Tosun, Zeynep
    Başarılı yaşlanmayı doğrudan etkileyen yaşlılık algısı sosyoekonomik, kültürel özelliklere göre farklılık gösterebilir. Bu çalışma ile yaşlı bireylerin “yaşlılık’’ kavramına ilişkin algılarının metaforlar aracılığıyla ortaya konması amaçlanmıştır. Bu araştırma nitel araştırma desenlerinden biri olan fenomenolojik desendedir. Araştırmaya 65 yaş ve üzeri206 birey dahil edilmiştir. Araştırmanın verileri sosyo-demografik bilgiler ve katılımcıların “Yaşlılık....................gibidir/benzer. Çünkü....................’’cümlesini tamamlamaları ile elde edilmiştir. Katılımcıların ürettikleri metaforlardan kategoriler oluşturulmuş ve destekleyici örneklerle sunulmuştur. Yaş ortalaması 70.11±6.28 olan katılımcılar yaşlılık algısına ilişkin 99 metafor oluşturmuşlardır. Bu metaforlar vasıtasıyla yaşlılık algısı için “geriye dönüşü olmayan zorlu süreç” (%45.6), “birikimin aktarıldığı süreç” (%23.3), “yeni deneyimler için fırsat süreci” (%12.6), “pozitif ve negatif yönleri ile değişim süreci” (%10.2), “tükenme ve yalnızlık süreci” (%8.3) olmak üzere beş kategori elde edilmiştir. Elde edilen kategoriler doğrultusunda; 65 yaş ve üstü bireylerin yarısının (%53.9) yaşlılığa olumsuz anlam yükledikleri saptanmıştır. Bu sonuç, yaşlılığa ilişkin algıları iyileştirmek için çalışmalar planlanmasının gerekliliğini göstermektedir.

| Tekirdağ Namık KemalÜniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Namık Kemal Üniversitesi, Tekirdağ, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim