Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Pektezel, Halid" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Analitik Hiyerarşi Yöntemi Kullanılarak Gelibolu Yarımadası'nda Heyelana Duyarlı Alanların Belirlenmesi
    (2015) Pektezel, Halid
    Son yüzyılda hızlı nüfus artışı ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak doğal çevre bileşenleri ve arazinin ilksel şekli üzerinde insanlar tarafından çeşitli değişiklikler yapılmaktadır. Doğal çevre bileşenlerine yapılan kontrolsüz müdahaleler yerkürenin doğal döngüsünün bir parçası olan bazı olayların afete dönüşmesine neden olmaktadır. Bu afetlerden birisi çeşitli jeolojik, jeomorfolojik, beşeri ve fiziki faktörlerin etkisi altında meydana gelen heyelanlardır. Can ve mal kayıplarına yol açan heyelanlar,Dünya’da ve Türkiye’de önemli doğal afetlerden birisidir. Son yıllarda bu afetin etkilerini azaltmak için heyelan duyarlılık haritaları yapılmaya başlanmıştır. Heyelan duyarlılık haritalarının üretilmesi, doğru arazi kullanımı ve yerleşim alanlarının planlanması açısından önemli birhusustur. Bu nedenle heyelanlarla ilgili olarak çok sayıda araştırma yapılmıştır. Duyarlılık haritalarının hazırlanmasında heyelan oluşumuna neden olan bütün faktörleri daha sistemli ve pratik bir şekilde analiz edebilen CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri)'ye dayalı AHS (Analitik Hiyerarşi Süreci) yöntemi yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada Gelibolu Yarımadası’nda heyelana duyarlı alanların tespit edilmesi ve bu heyelanların yol açabileceği olumsuzlukların azaltılması amaçlanmaktadır.Çalışmada CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) tekniklerine dayalı AHS (Analitik Hiyerarşi Sistemi) kullanılarak, Gelibolu Yarımadası’nda heyelan duyarlılık analizi yapılmıştır. Bunun için önce sahanın genel fiziki coğrafya özellikleri açıklanmıştır. Daha sonra heyelan oluşumunuetkileyen faktörler; litoloji, fay hatlarına uzaklık, yerşekilleri, eğim, bakı, eğim şekli, bağıl topografik nemlilik, yağış (mm), akarsulara uzaklık, toprak, arazi kullanımı ve arazi örtüsü (AKAÖ) olarak belirlenmiş ve bunların sahadaki heyelan oluşumunaetkileri açıklanmıştır. Bu faktörlere ait haritaların oluşturulması için çeşitli kaynaklardan elde edilen farklı veri tiplerinden yararlanılmıştır. AHS, SCB Associates Ltd tarafından geliştirilen AHP Template yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bunun için öncelikle çalışma amacı belirlenmiş (hedef) ve bu amaç doğrultusunda seçimi etkileyen kriterler ortaya konmuştur. Daha sonra bu kriterler göz önüne alınarak alternatifler tespit edilmiş ve hiyerarşik bir yapı oluşturulmuştur. Haritaların oluşturulmasında Coğrafi Bilgi Sistemleri yazılımlarından biri olan ArcGIS/ArcMap 10.2 paket programından faydalanılmıştır. Kullanılan faktörlere ait haritalar, yöntemde belirtilen ağırlık değerlerine göre 10x10 m çözünürlüğündeki grid haritalara dönüştürülmüş ve formül içeriği doğrultusunda birleştirilerek heyelan duyarlılık haritası elde edilmiştir. Bu araştırma, heyelan potansiyelinin ve etkisinin yüksek olduğu Gelibolu Yarımadası’nda yapılan ilk heyelan duyarlılık çalışması olduğu için önemlidir. Ayrıca yakın gelecekte bölgede Çanakkale Boğaz Köprüsü, yeni ulaşım sistemleri ve değişik sosyo-ekonomik yatırımlar yapılacak olması, bu çalışmanın önemini daha da arttırmaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Gençali Fayı'nın (Bursa) Tektonik Jeomorfoloji Özellikleri
    (2015) Pektezel, Halid
    Genç tektonik hareketlerin kontrolünde gelişmiş olan Gençali Fayı'nın tektonik jeomorfoloji özelliklerinin saptanması çalışmanın başlıca amacını teşkil eder. Bu amaç doğrultusunda jeolojik tarihçe boyunca sahada meydana gelen tektonik hareketler ile aşındırma etmen ve süreçlerinin etkinlik derecesi mevcut literatür ve arazi çalışmaları ışığında araştırılmıştır. Bu çalışmada öncelikle Gençali Fayının geçtiği sahanın genel fiziki coğrafya özellikleri belirlenmiş, daha sonra ise sahanın 1/25 000 ölçekli jeoloji ve diri fay haritaları yardımıyla litolojik ve tektonik özellikleri incelenerek bölgedeki neotektonik üniteler ayırtedilmiş, bunların genç faylarla olan ilişkileri ortaya konulmuştur. Çalışmada; dağlık arazilerin nasıl yükseldiği ve parçalandığı, fayın yaşı ve etkinliği, ovalık alanların oluşumunda fay hattının etkisi, akarsu ağının oluşum ve gelişimi ile sahadaki etkinlik durumu, sahadaki deltaların nasıl meydana geldiği, aşınım yüzeylerinin tespiti ve sahadaki dağılışı değerlendirilmiş ve saha döngü bakımından yaşlandırılmıştır. Araştırma sahasının ana morfolojik görünümü, tektonik aktivitenin kontrolünde şekillenmiştir. Jenetik bakımdan flüvyal koşulların etkin olduğu bu saha, esas itibariyle iç dinamiklerce şekillendirilmiştir. Özellikle Neotektonik dönem ve bu dönemin kratonik stili sahada daha çok kırılma ve faylanmalara neden olmuş, böylece faylı yapıya ait görüntü ortaya çıkmıştır. Çalışmada veri girişi ve analiz işlemleri için ArcGIS 10.2 programı ve CBS kullanılarak araştırma sahasının lokasyon, jeoloji, rölyef, eğim, bakı, topografya, fay ve deprem haritaları oluşturulmuştur. Araştırma sahasının jeomorfoloji haritası ise Adobe Photoshop CS3 Portable kullanılarak çizilmiştir. Elde edilen veriler 2014 yılının farklı tarihlerinde yapılan arazi çalışmalarıyla değerlendirilmiş ve bu esnada araştırma sahasına ait fotoğraflar bir kısmı havadan bir kısmı karadan çekilmiştir. Yer şekilleri üzerinde neotektonik dönemin izlerine araştırma sahasının birçok yerinde rastlamak mümkündür. Paleotektonik dönemde oluşan yer şekillerinin izleri olmakla birlikte bu şekiller ya Orta Miyosen de başlayıp günümüzde de devam eden neotektonik
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Keşan'da (Edirne) Hava Kirliliği
    (2016) Özşahin, Emre; Eroğlu, İlker; Pektezel, Halid
    Atmosferde çeşitli şekillerde bulunan kirleticilerin, insan ve diğer canlılara zarar verecek düzeye erişmesi biçiminde tanımlanan hava kirliliğinin temel sorumlusu insandır. İnsanın yaptığı beşeri faaliyetler kirleticilerin temel kaynağını (trafik, sanayi ve ısınma sistemleri vs.) oluştururken, doğal çevre faktörleri de kirliliğin etkisini olumlu veya olumsuz biçimde etkilemektedirler. Hava kirliliği, dünya genelinde sağlığa yönelik ilk on risk faktörlerinden olup, önemli bir sorun teşkil etmektedir. Türkiye'deki hava kalitesi de endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ölçümlerine göre, Türkiye'de en kirli hava, Keşan şehir merkezinde saptanmıştır. İlgili tespite dayalı olarak gerçekleştirilmiş bu çalışmada, Keşan şehrinde hava kirliliğinin coğrafi açıdan incelenmesi amaçlanmıştır. Böylece Keşan şehrindeki hava kirliliğinin doğal ve beşeri coğrafya faktörleri ile ilişkisi araştırılmış, kirliliğin sebep ve sonuçları tartışılmıştır. Keşan şehrindeki hava kirliliğinin kaynakları, kirliliğin azaltılması ve kontrol edilmesine yönelik bulguların tartışılmasını hedefleyen bu araştırmanın sonuçları, ilgili konularda çalışan kişi, kurum ve kuruluşlara yönelik coğrafi tespitler sunması bakımından önem taşımaktadır. Edirne İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından yapılmış hava kirliliği ölçüm verilerinin kullanıldığı çalışma, 1:25.000 ölçekli topoğrafya haritaları detayında gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda SO? (kükürt dioksit) oranının (2746 ug/m³) standart sınır değerin çok üzerinde olduğu Keşan şehrinde, havanın temel kirleticisinin de kalitesiz yakıt kullanılan ısınma sistemlerinden kaynaklanan aynı gaz olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca şehrin klimatik bilhassa da topoğrafik özellikler açısından hava kirlenmesine elverişli ortam koşulları sunduğu saptanmıştır. Bu durumun ortaya çıkmasındaki temel faktör ise Keşan şehrinin hâkim rüzgâr yönüne kapalı, çanak şeklindeki bir depresyonda bulunmasıdır. Bilhassa ısınma döneminin ekim ve mayıs ayı gibi uzun bir süreyi kapsaması yüzünden hava kirliliğinin yılın hemen hemen önemli bir bölümünde etkili olduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden Keşan şehrinde bir an önce doğal gaz kullanılmaya başlanmalıdır. Ayrıca kalitesiz kömür kullanımı yasaklanmalı ve şehre girecek bütün kömürler denetlenmelidir. Öte yandan hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla Keşan Belediyesi tarafından yapılan uygulamalara devam edilmelidir. Keşan'daki hava kirliliğini yönlendiren veya arttıran bütün faktörlerin ortadan kaldırılması için acilen uygun hava kirliliği yönetim planları ve eylem stratejileri geliştirilmelidir. Aynı zamanda toplumun bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalara da hız verilmelidir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Keşan’da Edirne Hava Kirliliği
    (Selcuk University, 2016) Özşahin, Emre; Eroğlu, İlker; Pektezel, Halid
    Atmosferde çeşitli şekillerde bulunan kirleticilerin, insan ve diğer canlılara zarar verecek düzeye erişmesi biçiminde tanımlanan hava kirliliğinin temel sorumlusu insandır. İnsanın yaptığı beşeri faaliyetler kirleticilerin temel kaynağını trafik, sanayi ve ısınma sistemleri vs. oluştururken, doğal çevre faktörleri de kirliliğin etkisini olumlu veya olumsuz biçimde etkilemektedirler. Hava kirliliği, dünya genelinde sağlığa yönelik ilk on risk faktörlerinden olup, önemli bir sorun teşkil etmektedir. Türkiye’deki hava kalitesi de endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ölçümlerine göre, Türkiye’de en kirli hava, Keşan şehir merkezinde saptanmıştır. İlgili tespite dayalı olarak gerçekleştirilmiş bu çalışmada, Keşan şehrinde hava kirliliğinin coğrafi açıdan incelenmesi amaçlanmıştır. Böylece Keşan şehrindeki hava kirliliğinin doğal ve beşeri coğrafya faktörleri ile ilişkisi araştırılmış, kirliliğin sebep ve sonuçları tartışılmıştır. Keşan şehrindeki hava kirliliğinin kaynakları, kirliliğin azaltılması ve kontrol edilmesine yönelik bulguların tartışılmasını hedefleyen bu araştırmanın sonuçları, ilgili konularda çalışan kişi, kurum ve kuruluşlara yönelik coğrafi tespitler sunması bakımından önem taşımaktadır. Edirne İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından yapılmış hava kirliliği ölçüm verilerinin 2013-2015 kullanıldığı çalışma, 1:25.000 ölçekli topoğrafya haritaları detayında gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda SO₂ kükürt dioksit oranının 2746 ug/m³ standart sınır değerin çok üzerinde olduğu Keşan şehrinde, havanın temel kirleticisinin de kalitesiz yakıt kullanılan ısınma sistemlerinden kaynaklanan aynı gaz olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca şehrin klimatik bilhassa da topoğrafik özellikler açısından hava kirlenmesine elverişli ortam koşulları sunduğu saptanmıştır. Bu durumun ortaya çıkmasındaki temel faktör ise Keşan şehrinin hâkim rüzgâr yönüne kapalı, çanak şeklindeki bir depresyonda bulunmasıdır. Bilhassa ısınma döneminin ekim ve mayıs ayı gibi uzun bir süreyi kapsaması yüzünden hava kirliliğinin yılın hemen hemen önemli bir bölümünde etkili olduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden Keşan şehrinde bir an önce doğal gaz kullanılmaya başlanmalıdır. Ayrıca kalitesiz kömür kullanımı yasaklanmalı ve şehre girecek bütün kömürler denetlenmelidir. Öte yandan hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla Keşan Belediyesi tarafından yapılan uygulamalara devam edilmelidir. Keşan’daki hava kirliliğini yönlendiren veya arttıran bütün faktörlerin ortadan kaldırılması için acilen uygun hava kirliliği yönetim planları ve eylem stratejileri geliştirilmelidir. Aynı zamanda toplumun bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalara da hız verilmelidir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Soil Quality Index (Sqi) Analysis of Tekirdag Province Using Gis (Thrace, Turkey)
    (Parlar Scientific Publications (P S P), 2017) Özşahin, Emre; Eroğlu, İlker; Pektezel, Halid
    This study attempts to perform a Soil Quality Index (SQI) analysis for desertification and degradation employing Geographical Information Systems (GIS) techniques in the Tekirdag province. This paper, benefitting from the method developed within the scope of the Mediterranean Desertification and Land Use (MEDALUS) project, includes measurements regarding the texture, parent material, rock fragments, soil depth, slope, and drainage of 175 randomly collected soil samples. In the end, it was found that moderate quality soil characteristics prevail in 88.3% of the Tekirdag province. In other words, this area is highly prone to desertification and degradation. In addition, soil quality experiences a considerable reduction in those places close to irrigated farming areas and large urban settlements. Paired-samples t-test results show that the distribution of SQI values is mainly influenced not by altitude, but by other natural conditions. The study results are important for both national and international circles due to the global problem of desertification and degradation, which should be the focus of studies seeking to better soil quality. Thus, there is a need to implement similar analyses, especially in places highly sensitive to environmental changes in Turkey.

| Tekirdağ Namık KemalÜniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Namık Kemal Üniversitesi, Tekirdağ, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim