Yazar "Koc, Fisun" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aronya Posasının Hayvan Beslemede Kullanım Olanakları(2024) Koc, Fisun; Erten, Kadir; Coskuntuna, LevendBu calışmada aronya posasının taze ve silolanarak saklanmasının yem değeri üzerine olan etkileri araştırılmıştır. Aronya posası Tekirdağ Bağcılık Araştırma enstitüsünden temin edilmiştir. Taze olarak alınan yaklaşık 50 kg posa laboratuvar ortamına getirilmiş ve 2 muamele (silolanmamış ve silolanmış) grubuna ayrılmıştır. Taze aronya posası açıkta bırakılarak 7 günlük aerobik stabilite testine tabi tutulmuştur. Diğer muamele grubunda aronya posası 30 gün silolanmış ve silolama sonrası 7 günlük aerobik stabilite testine tabi tutulmuştur. Taze ve silolanmış yem örneklerinde aerobik stabilitenin 0., 1., 3., 7. günlerinde kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmıştır. Ayrıca in vitro gaz üretim tekniğinin kullanıldığı çalışmada, grupların gaz üretimi (GÜ), metan üretimi (CH4), karbon dioksit üretimi (CO2), amonyak üretimi (NH3) ve hidrojen sülfür üretimi (H2S) belirlenmiştir. İnkübasyonun 24. saatinde elde edilen GÜ miktarları ile organik madde sindirilebilirligi (OMS), metabolik enerji (ME) ve net enerji laktasyon (NEL) degerleri hesaplanmıştır. Rumen sıvısına ilişkin parametreler olarak, protozoa sayısı, pH değerleri ve viskozitesi belirlenmiştir. Aronya posalarında aerobik stabilite süresi arttıkça kuru madde (KM) miktarı artmıştır. Diğer yandan, aronya posasının silolanması ve aerobik stabilite süresi maya değerleri üzerine istatistiksel olarak etki göstermemiştir. Aronya posalarının aerobik stabilite süresi arttıkça pH değeri yükselmiştir. İnkübasyonun 48. saatine kadar en yüksek GÜ miktarı başlangıç materyalinde bulunmuştur. En düşük CH4, CO2, NH3 ve H2S miktarları silolanmış grupta, aerobik stabilitenin 7. gününde belirlenmiştir. Elde edilen analiz sonuçlarına göre, aronya posasının ruminant hayvanların beslenmesi için önemli bir kaba yem kaynağı olduğu belirlenmiştir. Kuru madde miktarının yüksek olması, aronya posasının 7 gün boyunca bozulmadan kalabildiğini göstermiştir. Kuru madde miktarı düşük yemlerin saklanma şekillerinden biri olan silolama, aronya posası için besin madde kayıplarına neden olmuştur.Öğe Dried Distillation Grains and Solubles Obtained from Corn (DDGS) Investigation in Terms of Some Quality and Risk Criteria(Zootekni Federasyonu (ZF), 2021) Meriç, Şaban; Koc, FisunIn the study, it was aimed to reveal the risks that corn DDGS, which is an alternative feed source, whose use is increasing day by day in the world and in our country, by examining them in terms of some quality and risk criteria. Within the scope of the study, crude protein (HP), crude cellulose (CF), eter extract (EE), crude ash (CA), moisture, heavy metals lead (Pb), cadmium (Cd), mercury in 52 DDGS samples imported from the United States of America. (Hg), arsenic (As), organic chlorine pesticide, aflatoxin (B1, B2, G1 and G2) and foreign matter analyzes were performed. As a result of the research, the average nutrient composition of DDGS samples in dry matter; It was determined as 28.29% CP, 7.54% CF, 9.69% EE, 5.14% CA and 7.85% moisture. It was determined that the legal limits were not exceeded in terms of heavy metals (Pb, Cd, Hg, As), organic chlorinated pesticides, aflatoxins (B1, B2, G1, G2) and microscopic foreign matter analysis.Öğe Effect of sodium diacetate on fermentation, aerobic stability, and microbial diversity of alfalfa silage(Springer Heidelberg, 2024) Esen, Selim; Koc, Fisun; Isik, RaziyeAlfalfa (Medicago sativa L.) is a vital source of forage protein for ruminants, yet its ensiling poses challenges due to high buffering capacity and low water-soluble carbohydrates (WSC). This study investigated the impact of sodium diacetate (SDA) on alfalfa silage quality and aerobic stability. SDA was applied at four different rates to wilted alfalfa on a fresh basis: 0 g/kg, 3 g/kg, 5 g/kg, and 7 g/kg, and silages were ensiled in laboratory-scale silos for 45 days, followed by 7 days of aerobic exposure. A 16S rRNA gene sequencing assay using GenomeLab (TM) GeXP was performed to determine the relationship between dominant isolated lactic acid bacteria species and fermentation characteristics and aerobic stability on silage. The results showed that Lentilolactobacillus brevis, Pediococcus pentosaceus and Enterococcus faecium were the most prevalent bacteria when silos were opened, whereas Weissella paramesenteroides, Bacillus cereus, B. megaterium and Bacillus spp. were most prevalent bacteria after 7 days of aerobic exposure. Dry matter, pH, and WSC content were not affected by SDA, but doses above 5 g/kg induced a homofermentative process, which increased lactic acid concentration and lactic acid to acetic acid ratio, decreased yeast count during aerobic exposure, and improved aerobic stability. These findings offer useful information for optimizing SDA usage in silage, assuring improved quality and longer storage, and thereby improving animal husbandry and sustainable feed practices.Öğe Fiğ-Buğday Silajlarının Fermantasyon ve Aerobik Stabilite Özellikleri Üzerine Plastik Rengi, Depolama Ortamı ve Depolama Süresinin Etkileri(Anatolian Agricultural Engineers Association, 2020) Günal, Sedef; Koc, FisunBu çalışma; fiğ+buğday silajının besin madde kompozisyonu ve silaj kalite parametreleri üzerine plastik rengi, depolama ortamı ve depolama süresinin etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Silaj materyali olarak, fiğ (Vicia sativa L.) ve buğday (Triticum aestivum L.) kullanılmıştır. Fiğ çiçeklenme başlangıcı, buğday süt olum döneminde hasat edilmiştir. Hasat sonrası materyaller 30, 60, 90, 120 ve 150 gün süre, siyah ve beyaz torbalarda açık ve kapalı ortamda silolanmıştır. Depolama süresince silaj örneklerinde kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yürütülmüştür. Her açım dönemi sonrasında silajlara 5 günlük aerobik stabilite testi uygulanmıştır. Silajların depolama süresince kuru madde (KM), laktik asit (LA), ham protein (HP), ham kül, amonyağa bağlı nitrojen (NH3-N), ham selüloz (HS), kuru madde kaybı, laktik asit bakterileri (LAB), maya ve küf değerleri artmıştır. Silajların LA içerikleri depolama ortamından etkilenmiştir. Açıkta depolanan silajların LA içerikleri kapalı ortamda depolanan silajlardan daha yüksek tespit edilmiştir. Kapalı ortamda depolanan silajların, süreye bağlı olarak NH3-N ve KM kaybı artmıştır. Açıkta depolanan silajların maya içerikleri artarken, kapalı ortamda depolanan silajların ise küf değerleri daha yüksek tespit edilmiştir. Silajların fermantasyon ve aerobik stabilite özellikleri üzerinde plastik renginin bir etkisi olmamıştır.Öğe Infrared Thermography Assessment of Aerobic Stability of a Total Mixed Ration: An Innovative Approach to Evaluating Dairy Cow Feed(Mdpi, 2023) Turkgeldi, Burak; Koc, Fisun; Lackner, Maximilian; Okuyucu, Berrin; Okur, Ersen; Palangi, Valiollah; Esen, SelimSimple Summary An investigation of poor aerobic stability in high-moisture total mixed rations (TMRs) for livestock feed was conducted in this study. TMR quality factors were discovered, and prospective approaches to increase its fermentation properties and overall stability were investigated. Using infrared thermography (IRT) measurements, it was suggested that dairy cow feeding methods can be optimized in the field by identifying portions with a higher center temperature and maximum temperature difference values. According to the findings, there is a significant potential for IRT to be used in feed management and preservation processes in the future, resulting in higher levels of productivity for livestock. A major objective of this study is to identify factors influencing the quality of high-moisture total mixed rations (TMRs) for livestock feed and explore possible manipulations that can enhance their fermentation characteristics and stability in order to address the problem of poor aerobic stability. Therefore, the current study utilized infrared thermography (IRT) to assess the aerobic stability of water-added TMRs in the feed bunker. By manipulating the moisture content of freshly prepared TMRs at four different levels through water addition and subjecting it to storage at two consistent temperatures, significant correlations between IRT values (center temperature (CT) and maximum temperature difference (MTD)) and key parameters such as lactic acid bacteria, water-soluble carbohydrates, and TMR pH were established. The first and second principal components together accounted for 44.3% of the variation, with the first component's load influenced by IRT parameters, fermentation characteristics, and air exposure times, while the second component's load was influenced by dry matter content and lactic acid concentration. The results of these studies indicate the possibility that feeding methods can be optimized by identifying portions with higher CT or MTD data using IRT measurements just before feeding dairy cows in the field. As a result, increasing the use of IRT in feed management and preservation processes is projected to have a positive impact on animal productivity in the future.Öğe Silaj İnokulantları Kullanarak Yapılan Araştırmaların Meta Analitik Değerlendirilmesi(Erciyes Üniversitesi, 2019) Koc, FisunBu çalışmada, 1989-2016 yılları arasında silaj inokulantlarının in vivo ve in vitro koşullarda hayvanlarda verim ve performans üzerine olan etkileri ile ilgili yayınlanmış makale ve bildiriler arasından tam metin erişimli 70 araştırma makalesi incelenmiştir. Araştırmalar, silaj yapılan ana materyal, kullanılan silaj inokulantlarının fermantasyon parametreleri, hayvan verim ve performans üzerine etkilerine göre sınıflandırılarak her bir araştırmacının yaptıkları analizler ile değerlendirilip detaylandırılmıştır. Araştırma sonucunda silaj inokulantlarının, silaj fermantasyonunu açısından sadece pH ve BA değerlerinde, hayvan performansına ilişkin ise istatistiki anlamda herhangi bir etkisi olmadığı sonucuna varılmıştır.Öğe Süt Sığırı Rasyonlarında Farklı Oranlarda Kullanılan Kaba ve Kesif Yemlerin In Vitro Gaz Üretim Parametreleri Üzerine Etkisi(2024) Erten, Kadir; Coskuntuna, Levend; Gül, Sevilay; Koc, FisunBu araştırma kaba ve kesif yem oranları farklı rasyonların in vitro gaz üretim parametrelerini karşılaştırmak üzere planlanmıştır. Bu amaçla üç farklı rasyon grubu oluşturulmuştur. Denemenin birinci grubu % 70 kaba % 30 kesif yem (R1), ikinci grubu % 50 kaba % 50 kesif yem (R2) ve üçüncü grubu da % 30 kaba % 70 kesif yemden (R3) oluşturulmuştur. Oluşturulan üç farklı rasyon gruplarında yapılan analizler sonucunda, kuru madde (KM), ham kül (HK), ham protein (HP), ham yağ (HY), nötral deterjanda çözünmeyen lif (NDF), asit deterjanda çözünmeyen lif (ADF), asit çözücülerde çözünmeyen lignin (ADL), rumen protozoa sayısı, rumen pH değeri, in vitro gaz üretimi (GÜ), metan üretim (CH4), karbon dioksit üretimi (CO2), amonyak üretimi (NH3) ve hidrojen sülfür (H2S) üretim miktarları belirlenmiştir. Elde edilen in vitro gaz üretim miktarları ile organik madde sindirilebilirliği (OMS), metabolik enerji (ME) ve net enerji laktasyon (NEL) değerleri hesaplanmıştır. İnkübasyon süresince en yüksek GÜ miktarı R3 grubunda bulunurken, en düşük GÜ miktarı R1 grubunda tespit edilmiştir. R1, R2 ve R3 gruplarının CH4 miktarları sırasıyla, 7.64, 6.89 ve 17.42 ml olarak saptanmış olup gruplar arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunmuştur (P < 0.01). Rasyonda kesif yem miktarının arttırılmasıyla rumen pH seviyesinde düşme saptanmıştır. Çalışmanın sonunda yapılan ekonomik analize göre, yıllık toplam maliyeti 1000 başlık bir hayvancılık işletmesinin, yıllık toplam yem maliyetinin 73.11 - 75.85 milyon TL arasında değiştiği hesaplanmıştır. Sonuç olarak, süt sığırlarının beslenmesinde kullanılan rasyonlarında farklı oranlarda kaba ve kesif yem kullanımının in vitro gaz üretiminde farklılıklar oluşturduğu saptanmıştır.Öğe Toplam Rasyon Karışımı Kullanılan Bir Süt Sığırı İşletmesinin Besleme Açısından Değerlendirilmesi(Erciyes Üniversitesi, 2020) Parlar, Timuçin; Koc, FisunBu çalışmanın amacı, hayvan beslemede toplam rasyon karışımı (TRK) kullanılan özel bir süt sığırcılığı işletmesindeki mevcut durumu ortaya koymak ve aynı zamanda uygulamanın başarısını etkileyen faktörleri değerlendirmektir. Araştırma Kırklareli İlinde özel bir süt sığırcılığı işletmesinde yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama süreci Kasım 2018 ile Ocak 2019 dönemlerini kapsamaktadır. Araştırma kapsamında işletmede TRK'nın hazırlanması ve sunumu, karıştırma süresi, dolum sırası ve boşaltma hızı gibi parametreler ölçülmüştür. TRK yemlerine ilişkin kimyasal ve fiziksel analizler için örnekler her bir yemleme öncesinde yemliğin üç farklı bölümünden alınarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, işletmede artan TRK’nın partikül büyüklüğü ile kimyasal kompozisyonunda gözlenen değişim işletmede yem seçiminin olduğunu göstermiştir. İşletmede yem dağıtım römorkunun etkin bir şekilde kullanılamaması, gerek kaba yemin partikül büyüklüğü gerekse karıştırma işlemlerinin tam olarak yapılamaması sonucu, yem seçimi ve kalan yem oranında artış söz konusu olmaktadır. İşletmedeki hazırlanan rasyonlar besleme açısından değerlendirildiğinde özellikle formüle edilen ve yemliğe dökülen rasyonlar arasında kuru madde (KM), ham protein (HP), nötral çözücülerde çözünmeyen yapısal karbonhidratlar (NDF), asit çözücülerde çözünmeyen yapısal karbonhidratlar (ADF), ham yağ (HY), ham kül (HK) farklar istatistiki anlamda önemli bulunmuştur (P<0.05). Sonuç olarak, işletmede takip edilen yemleme yönetiminin, TRK sisteminin katkılarını arttırabilmek açısından yeniden gözden geçirilmesinin gerektiği söylenebilir.Öğe Toplam Rasyon Karışımının Silolanmasının Aerobik Stabilite Özellikleri Üzerine Etkisi(Mevlüt AKÇURA, 2022) Coskuntuna, Levend; Erten, Kadir; Koc, FisunBu araştırmada, farklı nem içeriğindeki toplam rasyon karışımı (TRK)’nın silolanmasının aerobik stabilite özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırmada aynı kompozisyona sahip farklı kuru madde içeriğinde (%45, %50, %55) 3 grup TRK oluşturulmuştur. 1. grup (%55 KM), 2. grup (%50 KM) 2.22 litre su, 3. grup (%45 KM) 4.44 litre su ilavesi yapılmıştır. Su ilavesinden sonra yem örneklerinin yarısı taze olarak, diğer yarısı 30 gün silolandıktan sonra, aerobik stabilite testine tabi tutulmuşlardır. Aerobik stabilitenin 0., 12., 24., 48., 72. ve 120. saatlerinde örnekler üzerinde kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmıştır. Yem örneklerinde aerobik stabilite süresince termal kamera ile görüntüleme yapılmış ve elde edilen veriler ThermaCAM software programında değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda, TRK’nın KM içeriğinin aerobik stabilite üzerinde etkili bir faktör olduğu, %45 KM içeren TRK’larda sıcaklık artışının ve maya içeriğinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. TRK’nın silolanmasının ise aerobik stabilite özelliklerini olumlu yönde etkilediği sonucuna varılmıştır.Öğe Yem Besin Maddelerinin In Vıtro Gaz Üretim Parametreleri Arasındaki İlişki(Mevlüt AKÇURA, 2023) Erten, Kadir; Coskuntuna, Levend; Koc, FisunBu çalışmanın amacı in vitro gaz üretim tekniği kullanılarak yapılan çalışmalarda yemlerin besin madde bileşimleri ile in vitro gaz, metan ve OMS değerleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu çalışmada üç temel yem grubu ele alınmıştır. Bu grupları; kaba yem, kesif yem ve toplam rasyon karışımı (TMR) yemler oluşturmaktadır. Toplam 80 adet materyalin kuru madde (KM), ham kül (HK), nötr deterjanda çözünmeyen lif (NDF), asit deterjanda çözünmeyen lif (ADF), ham protein (HP), ham yağ (HY), in vitro gaz üretimi, in vitro metan üretimi ve sindirilebilir organik madde (OMS) değerlerine meta-analiz uygulanmıştır. En yüksek gaz üretimi TMR grubunda, en yüksek metan üretimi ve OMS değerleri ise küspe yemlerinde tespit edilmiştir. En yüksek NDF ve ADF değerleri saman grubunda görülmüştür, bu durum samanlarda en düşük in vitro gaz üretimi, metan üretimi ve OMS değerlerine sahip olmasını sağlamıştır. Yemlerin besin maddeleri ve in vitro gaz üretim parametreleri arasındaki ilişki incelendiğinde, gaz üretimi, metan üretimi ve OMS değerleri, NDF ve ADF ile negatif yönde ilişkilendirilirken, HK ve HP ile pozitif yönde ilişkilendirilmiştir.Öğe Yeniden Silolamanın Mısır Silajlarının Fermantasyon Kalitesi ve Yem Değeri Üzerine Etkileri(Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, 2023) Erten, Kadir; Koc, FisunBu çalışmada, yeniden silolamanın mısır silajlarının fermantasyon kalitesi ve yem değeri üzerine etkileri araştırılmıştır. Fermantasyon döneminin 150. gününde açılan mısır silajı 24 saat süre ile oksijene maruz bırakılmış ve sonrasında 60 gün süre ile yeniden silolanmıştır. Yeniden silolama öncesi ve sonrası silajlarda kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmıştır. Ayrıca, silajların in vitro gaz üretim değerleri saptanmıştır. Araştırma sonucunda yeniden silolanan silajların pH, HP, HY, SÇK ve LA içeriğinin önemli düzeyde düştüğü KM, HK, NH3-N/TN, AA, PA, LAB ve maya içeriklerini ise önemli düzeyde arttığı tespit edilmiştir (P