Yazar "Gezer, Erhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 20
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A Study on Gas Emissions and Environmental Impacts From Traditional Water Buffalo Barns in Turkey(Parlar Scientific Publications (P S P), 2018) Kocaman, İsrafil; Şişman, Can Burak; Kurc, Hüseyin Cömert; Gezer, ErhanThis study was conducted to determine the pollutant gas emissions from traditional water buffalo farms and to investigate the possible effects of farm son the environment. As a result of the study, according to seasons, the maximum average of CO2 emission rate was calculated as 213.4 g / h.AU in the winter, and the minimum average of CO2 emission rate was calculated as 99.6 g / h.AU in the summer from the barn to the environment. In the same way, the maximum average of NH3 emission rate was calculated as 0.55 g / h.AU in winter and the minimum average of NH3 emission rate was calculated as 0.10 g / h.AU in autumn. H2S and CH4 were generally at insignificant levels throughout a year in the barn environment, only CH4 was measured as 3.32% LEL (1660 ppm) in December. The pollutant gas emissions sometimes reach significant levels from the water buffalo that affect the animal, environment and human welfare negatively, so as to minimize these effects, health protection band should be established by the technical commission for the settlement units and farms should be placed out of health protection band.Öğe Arıtma Çamuru Uygulamalarının Topraktaki Bazı Mikro Besin Elementleri Üzerine Etkisi(2024) Gezer, Erhan; Konukcu, Fatih; Adiloğlu, Aydın; Dinçer, Ali RızaBu çalışma, Trakya Bölgesi toprakları üzerine değişen miktarlarda (2, 4, 8 ton da-1) arıtma çamuru uygulanması neticesinde, bazı mikro elementler (Cu, Fe, Mn ve Zn) üzerine etkilerinin belirlenmesi maksadıyla bölgenin Tekirdağ ilinde gerçekleştirilmiştir. Mikro elementler, toprak bünyesinde eser miktarda bulunmasına rağmen eksiklik koşullarında büyük verim kayıplarına neden olmaktadır. Çalışma, tesadüf blokları bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak gerçekleşmiştir. Topraklara arıtma çamuru uygulaması sonucunda yarayışlı bakır, demir ve çinko kapsamlarında artışlar gerçekleşmiş ve bu durum istatistiksel açıdan önemli bulunmuştur (p<0.01). Arıtma çamuru uygulanan toprakların yarayışlı Fe kapsamı “orta” düzeyden “fazla” düzeye, yarayışlı Zn kapsamı “yetersiz” düzeyden “yeterli” düzeye yükselmiştir. Toprakların yarayışlı Mn kapsamında ise istatiksel açıdan önemli (p<0.01) kabul edilen bir azalma gözlenmiş ve topraktaki içeriği “yeterli” düzeyden “az” düzeyine gerilemiştir. Trakya Bölgesi toprakları üzerine arıtma çamuru uygulanmasının toprak mikro bitki besin element içeriklerini büyük ölçüde olumlu etkilediği gözlemlenmiştir. Bölgede yoğun tarım uygulamalarının devam ettiği göz önünde bulundurulduğunda, arıtma çamuru uygulamalarının tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilir olması açısından oldukça önemli bir yöntem olduğu ortaya çıkmıştır.Öğe Balıkesir koşullarında sera ısı gereksinimlerinin belirlenmesi(2010) Genç, Önder; Yüksel, Ahmet Nedim; Şişman, Can Burak; Gezer, ErhanSeralar bitkilerin yetişme periyodunda uygun iklim şartlarını optimum düzeyde sağlayan kontrollü yetiştirme ortamlarıdır. Soğuk gün ve gecelerde sera içerisinde bitkiler için uygun sıcaklık değerlerinin oluşturulması seraların ısıtılması ile mümkündür. Bu çalışmada, Balıkesir ilindeki mevcut bir seranın ve yöreye uygun sera modellerinin ısı gereksinimleri hesaplanmış, hesaplanan ısı gereksinimlerini karşılayacak farklı yakıt miktarları ve maliyetleri belirlenmiş ve yöreye uygun sera modelinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla yaygın olarak kullanılan üç farklı sera örtü malzemesi seçilmiş ve sera iç sıcaklığının 10°C ve 20°C de tutulması için gerekli ısı gereksinimleri ve yakıt giderleri hesaplanmıştır. Hesaplamalar sonucunda çift katlı (PE) plastik örtü malzemesi kullanılması halinde seralarda ısı ihtiyacının en az olduğu tespit edilmiştir. Seraları ısıtmak amacıyla yerli linyit kömürü ve ithal Sibirya kömürünün yakıt olarak tercih edilmesi durumunda daha ekonomik bir yetiştiriciliğin yapılabileceği ortaya konulmuştur.Öğe Bolu Yöresindeki Küçükbaş Hayvan Barınaklarının Yapısal Durumu ve Geliştirme Olanakları(Namık Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, 2009) Şişman, Can Burak; Yılmaz, Faruk; Gezer, ErhanBu araştırmada, Bolu yöresinde mevcut küçükbaş hayvan barınaklarının yapısal durumlarının belirlenmesi, sorunların saptanarak geliştirme olanaklarının ve çözüm önerilerin sunulması amaçlanmıştır. Bu amaçla yöreyi temsil edecek 18 köyde 42 barınak etüt edilerek yapısal durumları belirlenmiştir. İncelenen barınakların %66,6’ sı kapalı, %33,4’ ü açık tiptedir. Ağılların büyük çoğunluğunda projeleme kriterleri açısından önemli yapısal sorunlarla karşılaşılmıştır. Yapılan bu araştırma ile bölgedeki ağılların planlanmasında hiçbir teknik bilginin ve danışmanlık hizmetinin alınmadığı, barınakların geçmişten gelen bilgi ve alışkanlıklara göre inşa edildiği belirlenmiştir. Bu sebeple araştırma sonunda bölgede uygulanabilecek 150 başlık kapalı ve açık tip ağıl planları hazırlanmıştırÖğe Digitizing, preparing application and setting plan by using GPS: A case study from agricultural faculty area of Tekirdag(Academic Journals, 2010) Şişman, Can Burak; Albut, Selçuk; Gezer, Erhan; Göçmen, ErhanThe objective of this study was digitizing and preparing application and setting plan of Tekirdag Agricultural Faculty Area by using handling type GPS. Three different methods were used in the measurement of application area. These are; 1.) To measure the area and surrounding by using electronic planimeter; 2.) To measure the area by using electronic theodolit; 3.) To measure with GPS, the results of the measurement compared to the deed of real estate value. Electronic planimeter, electronic theodolite and 3 hand type GPS were used. MapSource and Trackmaker software was used to transfer the measurements done with GPS devices to the computer as digitized. ArcGIS 9.0 and ArcView 3D Analyst softwares were used in processing the data transferred into the computer and the three dimensions analyses. The Triangulated Irregular Network (TIN) was used to obtain a three-dimensional view and to determine the slope of the research area on digitized data. The minimum area was 936 703 m(2) from the title deed and the maximum area was 957 434 m(2) from the theodolite measurement. The results of the electronic planimeter and GPS measurements were between 941 000 and 947 000 m(2).Öğe Doğal Zeolitten Üretilecek Hafif Betonun Tarımsal Yapılarda Kullanılabilirliği Üzerine Bir Araştırma(Namık Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, 2008) Şişman, Can Burak; Kocaman, İsrafil; Gezer, ErhanBu çalışmada, doğal zeolit (Klinoptilolit) kullanılarak üretilecek hafif betonların fiziksel, mekanik ve termal özellikleri belirlenerek, tarımsal yapılarda kullanılabilirliğinin saptanması amaçlanmıştır. Bu amaçla 300 dozlu olarak üretilecek hafif betonun hazırlanmasında agrega karışımına %25, %50, %75 ve %100 oranında doğal zeolit ilave edilmiştir. Üretilen beton örneklerinde 28. gündeki basınç dayanımı, birim ağırlığı, su emme oranı, dona dayanıklılığı ve ısı iletkenlik katsayıları belirlenmiştir. Araştırma sonucunda üretilen hafif betonların basınç dayanımlarının farklı karışım oranlarına bağlı olarak 136-235 kg/cm2 arasında, birim ağırlıkların 1500-1900 kg/cm3 arasında değiştiği belirlenmiştir. Üretilen tüm hafif betonlar dona dayanıklı çıkarken, su emme oranlarının %8 in altında kaldığı görülmüştür. Ayrıca üretilen hafif betonları ısı iletkenlik katsayılarının 0,5-0,8 kcal/mºCh arasında değiştiği belirlenmiştir. Sonuç olarak, doğal zeolit, hafif beton üretiminde dayanım, dayanıklılık ve ısı yalıtımı açısından tarımsal yapılarda kullanılabilecek potansiyel bir malzemedir.Öğe Effects of coal clinkers on physical and mechanical properties of the briquettes(2008) Kocaman, İsrafil; Şişman, Can Burak; Gezer, ErhanThis study was carried out to investigate the effect of coal clinker used in briquette production on physical and mechanical properties of briquettes. To do this, seven briquette classes were formed by changing the volume of coal clinker and all-in aggregates and porous briquettes were produced for each class according to Turkish Codex no. 406 (TS 406) and tested. Increasing ratio of coal clinker volume affected the compressive strength and water absorption of the briquettes negatively. As for the dimensional changes, bulk densities, losses due to freezing-thawing, and heat conductivity decreased and were af-fected positively. It was concluded that coal clinkers might be used in briquette production in certain ratio to make them profitable and lessen their adverse effects on the environment. Copyright © 2008 by ASTM International,.Öğe Effects of deficit irrigation regimes on the yield and growth of oilseed rape (Brassica napus L.)(Academic Press Inc Elsevier Science, 2010) İstanbulluoğlu, Ahmet; Arslan, Burhan; Göçmen, Erhan; Gezer, Erhan; Paşa, C.Experiments were carried to determine the effect of deficit irrigation regimes on grain and oil yield, seasonal evapotranspiration, yield response to water, water use efficiency and plant growth of oilseed rape (Brassica napus L.) in the Trakya region of Turkey. The experiments were conducted on a clay-loam Entisol soil and the regionally most popular variety of oilseed rape (Bristol) was used. A randomised complete block experimental design with three replications was used. Three well-known growth stages of the plant were considered using a total of 8 (including rain-fed) irrigation treatments. The effect of irrigation and water stress at any stage of development on grain yield, thousand grains weight, oil yield and plant growth components were evaluated. Results showed that oilseed rape was significantly affected by water stress during the sensitive flowering stage. The greatest irrigation and total water use efficiency for grain yield were 71.6 and 7.7 kg ha(-1)mm(-1) respectively, when the crop was irrigated once after flowering. Therefore, under conditions of water scarcity, such as occurs in the Trakya region of Turkey, if irrigation is to be applied only once, then at the flowering stage is preferable. However, when water from winter precipitation is stored sufficiently in the soil profile and regular rainfall occurs until mid-April, deficit irrigation omitting irrigation at the flowering stage (yield formation and ripening) will lead to a loss of yield. The highest yield was obtained from the treatments that were not stressed during the flowering, yield formation and ripening stages. Seasonal irrigation water use and evapotranspiration were 251 and 715 mm, respectively, for the non-stressed treatment. Oilseed grain yield from this treatment was 4.80 t ha(-1). The seasonal yield response factor value was 0.87 (coefficient of determination, R-2 = 0.71). Published by Elsevier Ltd on behalf of IAgrE.Öğe Effects of Different Colored Mulch Polyethylene Covers on Solarization and Soil Temperature in Greenhouses(Parlar Scientific Publications (P S P), 2019) Yüksel Türkboyları, Elif; Yüksel, Ahmet Nedim; Gezer, ErhanThe solarization applications performed by means of sun is effective in disinfection of the soil in greenhouses. A trial was completed in a plastic covered greenhouse for determining the effect of solarization on soil temperature and disinfection. In this trial, temperature values were measured from May to September in parcels covered with 0,15 0,01 mm thick transparent and black polyethylene and soil parcels. In these months, the surface temperature on the black polyethylene covered parcels was measured between 49.0 degrees C and 57.7 degrees C. These values are 5.0 degrees C to 6.1 degrees C higher than the transparent polyethylene covered parcel (44.0 degrees C - 51.6 degrees C). As for the soil parcel, the maximum soil temperature varied between 44.1 degrees C - 46.9 degrees C. The temperatures, which were measured as a result of the solarization and exceeded 45 degrees C - 50 degrees C, are significant values for soil disinfection. It was determined that temperature of surfaces with black cover increased up to 57.7 degrees C when the air temperature in the greenhouses exceed 40 degrees C. However, the surface temperature of the soil under the black cover was around 43.6 degrees C and thus 14.1 degrees C lower than the surface temperature of the black polyethylene cover. The difference between the low greenhouse temperatures might be lowered down to 2 degrees C - 3 degrees C. The temperature of the soils under the polyethylene covers resistant to solar rays is lower than the soils under the transparent polyethylene cover. The soil surface temperature of the transparent polyethylene covered parcel might be 2 degrees C to 3 degrees C higher than the polyethylene covered parcel. The maximum temperatures measured at 10 to 15 cm depth of the soil were between 32.12 degrees C and 40.7 degrees C in the parcel covered with transparent polyethylene and thus 1.1 degrees C to 4.9 degrees C higher than the parcel with black polyethylene cover. These values varied between 23.2 degrees C and 35.2 degrees C on the soil parcel and thus were lower than other covered parcels.Öğe Effects of Organic Waste (Rice Husk) on the Concrete Properties for Farm Buildings(Scientific Issues Natl Centre Agrarian Sciences, 2011) Şişman, Can Burak; Gezer, Erhan; Kocaman, İsrafilThe objective of this research was to investigate physical, mechanical and thermal properties of concrete produced by using organic waste (rice husk). Concrete with a dosage of 300 was produced by adding various amounts of rice husk into the normal aggregate (5, 10, 15, 20, 25 and 30%). The compressive strength and unit weight of the samples were determined after 7 and 28 days, and the water absorption rate, freezing-thawing resistance and thermal conductivity were determined after 28 days. According to the experimental results, the compressive strengths and unit weights of the concrete ranged between 17.6 and 37.5 MPa and between 1797 and 2268 kg/m(3), respectively. All concrete produced were resistant to freezing. The concrete water absorption rates were below 5.5%. In addition, thermal conductivities varied between 1.53 and 0.79 W/mK. In conclusion, rice husk had potential as a material to produce lightweight concrete when considering its strength, resistance and insulation properties, and to be used in agricultural buildingsÖğe Effects of rice husk ash on characteristics of the briquette produced for masonry units(2011) Şişman, Can Burak; Gezer, ErhanThis study was carried out to investigate the physical and mechanical properties of briquette produced from rice husk ash (RHA). To do this, six briquette classes were formed by changing the volume of RHA and cement and porous briquettes were produced for each class according to Turkish Codex no. 406 (TS 406) and tested. Increasing ratio of RHA volume affected the compressive strength, water absorption and losses due to freezing-thawing of the briquettes negatively. As for the dimensional changes, bulk densities and heat conductivity decreased and were affected positively. It was concluded that RHA might be used in briquette production replaced the cement in certain ratio to make them profitable and lessen their adverse effects on the environment. © 2011 Academic Journals.Öğe Effects of water stress at different development stages on yield and water productivity of winter and summer safflower (Carthamus tinctorius L.)(Elsevier, 2009) İstanbulluoğlu, Ahmet; Göçmen, Erhan; Gezer, Erhan; Paşa, C.; Konukçu, FatihA field study was carried out to determine the effects of water stress imposed at different development stages on grain yield, seasonal evapotranspiration, crop-water relationships, yield response to water and water use efficiency of safflower (Carthamus tinctorius L.) for winter and summer sowing. The field trials were conducted on a loam Entisol soil in Thrace Region in Turkey, using Dincer, the most popular safflower variety in the research area. A randomised complete block design with three replications was used. Three known growth stages of the plant were considered and a total of 8 (including rainfed) irrigation treatments were applied. The effect of irrigation or water stress at any stage of development on grain yield per hectare and 1000 kernel weight, was evaluated. Results of this study showed that safflower was significantly affected by water shortage in the soil profile due to omitted irrigation during the sensitive vegetative stage. The highest yield was observed in the fully irrigated control and was higher for winter sowing than for summer sowing. Evapotranspiration calculated for non-stressed production was 728 and 673 mm for winter and summer sowing, respectively. Safflower grain yield of the fully irrigated treatments was 4.05 and 3.74 t ha(-1) for winter and summer season, respectively. The seasonal yield response factor was 0.97 and 0.81 for winter and summer sowing, respectively. The highest total water use efficiency was obtained in the treatment irrigated only at vegetative stage while the lowest value was observed when the crop was irrigated only at yield stage. As conclusions: (i) winter sowing is suggested; (ii) if deficit irrigation is to apply at only one or two stages, Y stage or Y and F stages should be omitted, respectively. (C) 2009 Elsevier B.V. All rights reserved.Öğe İkinci ürün silajlık mısır üretiminde İSKİ atık su arıtma çamuru kullanımının toprak özellikleri, bitki gelişimi ve su kullanımına etkisi(Namık Kemal Üniversitesi, 2012) Gezer, ErhanÇalışma, ikinci ürün silajlık mısır yetiştiriciliğinde farklı dozlarda uygulanacak İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) atıksu arıtma çamuru ve farklı düzeylerdeki sulama suyu uygulamalarının verim, toprağın fiziksel ve kimyasal yapısı üzerinde meydana gelen değişimleri, verim öğeleri, su – üretim fonksiyonları ve ekonomik faktörleri üzerine olan etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Atıksu arıtma çamuru olarak hektara 0 (D0), 20 (D1), 40 (D2), 80 (D3) ton atıksu arıtma çamuru gelecek şekilde ve ticari gübre uygulanan konu (D4) olmak üzere toplamda 5 konu, sulama düzeyi olarakta su ihtiyacının %0 (S0), %33 (S1), %66 (S2) ve %100 (S3) ünün karşılandığı 4 konu dikkate alınmıştır. Araştırma tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak gübre ve sulama uygulamalarının kombinasyonlarını içeren 60 parselden (5x4x3=60) oluşmuştur. Kullanılan atıksu arıtma çamuru üzerinde ağır metal yönünden kurşun, kadmiyum, krom, bakır, nikel ve çinko değerlerine bakılmış ve yapılan analizler sonucunda elde edilen değerler sırasıyla 61.88 mg/kg, 0 mg/kg, 456.6 mg/kg, 28.28 mg/kg, 101.9 mg/kg ve 39.97 mg/kg olarak belirlenmiştir. Ölçülen değerler doğrultusunda atıksu arıtma çamuru ağır metal içerikleri toprak kirliliği kontrol yönetmeliğinde (Anonim 2005) izin verilen değerlerin altında bulunmuş ve tarım alanlarında kullanılmasının sakıncalı olmayacağı sonucuna varılmıştır. Araştırma sonucunda, mevsimlik bitki su tüketimi değerleri 2009 yılı için D0 konusunda 516.97-219.59 mm, D1 konusunda 467.78-235.89 mm, D2 konusunda 473.34-254.35 mm, D3 konusunda 472.80-236.44 mm, D4 konusunda 473.98-271.98 mm, 2010 yılı için D0 konusunda 553.78-252.33 mm, D1 konusunda 506.65-246.21 mm, D2 konusunda 559.43-244.98 mm, D3 konusunda 513.27-251.41 mm, D4 konusunda 451.26-236.83 mm arasında değişmiştir. En yüksek yeşil ot verimi her iki yılda da D3 ve D4 konuları için sırasıyla 7748.7-7453 kg/da ve 7593.3- 7684.5 kg/da ile büyüme mevsimi boyunca sulama suyu ihtiyacının tam olarak karşılandığı parsellerden elde edilmiştir. Araştırmanın yürütüldüğü yıla ait mısır bitkisinin mevsimlik su verim ilişkisi faktörü (ky) , yıllara göre sırasıyla D0 konusu için 1.38 ve 1.47, D1 konusu için 1.41 ve 1.39, D2 konusu için 1.43 ve 1.40, D3 konusu için 1.37 ve 1.39, D4 konusu için 1.46 ve 1.28 olarak bulunmuştur. Bu değerler genel olarak mısır bitkisinin topraktaki nem eksikliğine oldukça duyarlı olduğunu göstermektedir. En yüksek Gayrisafi Üretim Değeri (GSÜD) 2009 yılı için D3 ve D4 çalışmalarında sırasıyla D3S1 parsellerinde 1579.7 TL ve D4S1 parsellerinde 1548.6 TL qolarak, 2010 yılı için D4 ve D3 çalışmalarında sırasıyla D4S1 parsellerinde 1566.9 TL ve D3S1 parsellerinde 1520.6 TL olarak elde edilmiştir. Net karlar incelendiğinde 2009 yılı için yine D3 ve D4’de sırasıyla D3S1 parsellerinde 1169.5 TL ve D4S1 parsellerinde 1248.1 TL olarak, 2010 yılı için D4 ve D3 çalışmalarında sırasıyla D4S1 parsellerinde 1265.52 TL ve D3S1 parsellerinde 1265.15 TL olarak belirlenmiştir. Burada arıtma çamuru veya gübre uygulandığında besin maddesi ve sulamanın verim üzerinde doğrudan etkili olduğu görülmektedir. Susuz ve gübresiz durumda verim, GSÜD ve net kar çok düşük düzeylerdedir. Bu durumda Trakya koşullarında ikinci ürün silajlık mısır üretiminde gübre ve su kısıtına gidilmesi uygun görülmemektedir. Atıksu arıtma çamuru uygulamaları toprakların su tutma kapasitelerini % 67 ve infiltrasyon değerlerini % 50 oranlarına kadar arttırmıştır. Üniversal denklem kullanılarak yapılan hesaplamalar sonucunda, atıksu arıtma çamuru kullanımının topraklarda erozyonu %18 oranında azalttığı ortaya konmuştur. İki yıllık deneme sonucunda toprak içerisindeki organik madde miktarının artmasına bağlı olarak toprağın su tutma kapasitesinde de artışlar meydana gelmiştir. Sonuç olarak D3 (80 ton/ha) konusu toprağın organik madde miktarını arttırması, gerekli bitki besin elementlerine sahip olması, toprakta ağır metal sorunu oluşturmaması ve ekonomik açıdan yeterli net karlılığa sahip olması nedeniyle kullanıma uygun olduğu düşünülmektedir. Ancak sağlık açısından gerekli tedbirler alınmalıdır.Öğe Investigation the using possibilities of some mineralbound organic composites as thermal insulation material in rural buildings(2011) Kocaman, İsrafil; Şişman, Can Burak; Gezer, ErhanUsing possibilities of some mineral-bound organic composites as thermal insulation material in rural buildings was investigated in this research. For this purpose, using rice husk (RH) and ground sunflower stem (SS) as the main material and cement and gypsum as mineral-binding materials, series I and series II samples with the volumetric mixing ratio of 1/3, 1/6 and 1/9 were produce d. Thermalconductivity of cement-bound samples of serials-Ib3 and Ic3 were found to be 0.062 and 0.065 W/mK, respectively, whereas thermal conductivity of gypsum-bound sample as of serials-IIb2, IIc2, IIb3 and IIc3 were obtained as 0.063, 0.065, 0.054 and 0.057 W/mK, respectively. Measurement and test results carried out on the samples showed that, serials-Ib3 and Ic3 among the cement-bound samples; serials- IIb2, IIc2, IIb3 and IIc3 among the gypsum-bound samples may be used as thermal insulation materials in rural buildings. Use of these organic wastes in this way could be an economic alternative to common destruction method of burning, harmful to the environment. © 2011 Academic Journals.Öğe Mısır Bitkisinin İkinci Ürün ve Silajlık Olarak Yetiştirilmesinde Kullanılan Arıtma Çamurunun Topraktaki Makro Besin Elementleri Üzerine Etkisi(2023) Gezer, Erhan; Konukcu, Fatih; Adiloğlu, Aydın; Dinçer, Ali RızaBu araştırma, artan dozlarda uygulanan arıtma çamurlarının (2, 4, 8 ton da-1) düşük organik madde içeriğine sahip ve erozyon probleminin yoğun bir şekilde yaşandığı Trakya Bölgesi topraklarının fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Deneme arazisi toprakları üzerine uygulanan arıtma çamuru, toprakların organik madde, toplam azot, yarayışlı fosfor, değişebilir potasyum içeriklerinde artışlar meydana getirmiş ve bu artış istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.01). Atıksu arıtma çamuru uygulaması toprakların değişebilir magnezyum içeriğinde azalmaya neden olmuştur. Toprakların değişebilir kalsiyum içeriğinde ise herhangi bir değişim söz konusu olmamıştır. Araştırma sonuçlarına göre organik madde içeriği yüksek, Toprak Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne uygun ve tarımda kullanılmasında bir sakınca bulunmayan arıtma çamurlarının, organik madde içeriği yetersiz durumda olan Trakya Bölgesi topraklarına uygulanması tarımda sürdürülebilirliğin ve verimliliğin artırılması için büyük önem taşımaktadır.Öğe Performance characteristics of concrete containing natural and artificial pozzolans(Wfl Publ, 2011) Şişman, Can Burak; Gezer, ErhanIn this research, the effects of natural zeolite (NZ) and rice stalk ash (RSA) as Portland cement replacement materials on properties of cement were investigated using three different combinations (NZ, RSA, NZ+RSA) of tests. These materials were used as substituted for Portland cement in different proportions, and then physical, mechanical and thermal properties, namely, unit weight, compressive strength, splitting tensile strength, water absorption, freezing-thawing resistance and thermal conductivity values were determined. According to the experimental results, the unit weights of the concretes produced with NZ, RSA ranged from 2169 to 2236 kg/m(3) and it decreased slightly with the increasing content of NZ and RSA in the mixture. The ranges of compressive strengths of the substituted materials for NZ, RSA and NZ+RSA were 17.75-25.61 MPa, 21.28-27.15 MPa and 15.79-20.89 MPa, respectively. The splitting tensile strength ranged from 1.29 to 2.16 MPa. The pozzolan concretes water absorption races for NZ, RSA and NZ+RSA were 5.34-5.74%, 5.23-4.86% and 5.04-5.16%, respectively. In addition, the thermal conductivities varied between 1.589 and 1.729 W/mK. The results of this study showed that the use of NZ and RSA pozzolans at 5% of the weight of cement improved the performance characteristics of the concrete.Öğe Performance Characteristics ofThe Briquette Containing Natural Zeolite(Namık Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, 2015) Gezer, Erhan; Şişman, Can BurakThis study was carried out to investigate the effect of Natural zeolite (clinoptilolite) (NZ) used in briquette production on physical and mechanical properties of briquettes. To do this, six briquette classes were formed by changing the volume of NZ and the coarse aggregate and porous briquettes were produced for each class according to Turkish Codex no. 406 (TS 406) and tested. Increasing ratio of NZ volume affected the compressive strength, water absorption and losses due to freezing-thawing of the briquettes negatively. As for the bulk densities and heat conductivity decreased and was affected positively. It was concluded that NZ might be used in briquette production replaced the coarse aggregate in certain ratio to make them profitable and lessen their adverse effects on the environment.Öğe Sunfl ower seed waste as lightweight aggregate in concrete production(Inderscience Publishers, 2013) Şişman, Can Burak; Gezer, ErhanThe Effects of Sunfl ower Seed Husk (SSH) as aggregate replacement materials on concrete properties were investigated using different amounts of physical and mechanical properties. Concrete of 300 and 400 dosages was produced by adding various amount of SSH (5, 10, 20 and 30%). The replacement of SSH dramatically reduced the unit weight, compressive strength, splitting tensile strength and freezing-thawing resistance, but it increased the water absorption rate after 28 and 90 days. Its physical and mechanical properties show that concrete produced with SSH has great potential as a low cost lightweight building material. Copyright © 2013 Inderscience Enterprises Ltd.Öğe Use of Hot Water Obtained From Solar Collectors in the Disinfection of Hotbeds(Parlar Scientific Publications (P S P), 2019) Yüksel Türkboyları, Elif; Yüksel, Ahmet Nedim; Gezer, ErhanThe worldwide restrictions imposed on agrochemicals (pesticides) used in the disinfection of hotbeds have led researchers and employees to benefit from the sun, which is one of the renewable energy sources in agriculture, for this issue. In this study, the usage possibility of solar collectors and solar energy in the disinfection of hotbeds was investigated in Tekirdag Province in Thrace region of Turkey. Hot water obtained from solar collector with an area of 3 m(2) was transported to the hotbeds by using pipes which were laid into the greenhouse and connected in series. Hot water pipes were placed into the soil with the intervals of 50-55 cm. The effect of the hot water in the system on the temperature of soil surface was measured by infrared thermometer and significant differences were observed. The soil surface temperature measured in the greenhouse was measured as 62 degrees C in the parcel where plastic covered and hot water passed. This value was determined as 15.1 degrees C more then what it was in the soil parcel and 10.4 degrees C more then what it was in the plastic covered parcel. The temperature of the hotbed at 10-15 cm depth was measured by digital soil thermometers having probe. Significant differences between the parcels were identified as a result of measurements of soil temperature conducted in plastic covered parcel in which hot water passed and in plastic covered soil parcel. In the plastic covered parcel with hot water, the soil temperature was measured as 50.2 degrees C. The soil temperature in hot water parcel was determined as 15 degrees C more than the soil temperature in soil parcel and as 6.5 degrees C more than what it was in plastic covered parcel. The temperature of the soil at 20-25 cm depth was measured by the soil temperature sensors. In the hot water parcels, the maximum temperature of the soil at this depth was 27.03 degrees C and it was measured to be 2.13 degrees C more than the temperature in plastic covered parcels. In the parcel heated by water coming from the solar collector and the water temperature increased up to 78-79 degrees C in summer, the soil temperature could not be raised to the desired extent. This is because the thermal conductivity of soil is very low. Placing of hot water pipes with more frequent intervals (such as 20-25 cm) can increase the soil temperature more. This may also provide opportunity to achieve the soil disinfection in a shorter period.Öğe Yalova yöresindeki süs bitkisi seralarının özelliklerinin belirlenmesi(2009) Gezer, Erhan; Yüksel, Ahmet Nedim; Şişman, Can BurakBu çalışma, Yalova yöresindeki seraların bazı özelliklerinin belirlenerek, sorunlarının ortaya konulması ve bu sorunlara çözüm önerilerinin getirilmesi amacıyla yapılmış ve bunun için 20 adet süs bitkisi serası seçilerek incelenmiştir. Seraların durumları yerinde yapılan ölçümler, anket sorularının cevaplandırıl-ması, gözlem ve fotoğraflarla belirlenmiştir. Elde edilen verilerin hepsi birlikte değerlendirilerek belirlenen sorunlara yönelik çözüm önerleri sunulmuştur. Araştırma sonucunda, yöredeki seralarda örtü malzemesi olarak polietilenin (PE) cama oranla daha fazla kullanıldığı ortaya konmuştur. İncelenen seralarda havalandırma ve ısıtma gibi sera içi iklimini kontrol altında tutan sistemlere yeterince önem verilmediği gözlemlenmiş ve havalandırma alanlarının sera taban alanının %1-13’ü arasında olduğu saptanmıştır. Sulama sistemi olarak seraların % 75’inde damla sulama sistemi kullanılırken, % 25’inde sulamanın süzgeçli hortumlar ile yapıldığı görülmüştür. Ayrıca yöredeki seracılığın yeterli teknik bilgi olmaksızın yapıldığı belirlenmiş ve bölgede süs bitkisi yetiştiriciliği yapan ve yapacak olan işletme sahiplerine teknik ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
