Yazar "Eren, Ebru" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Communication politique oscillant entre l’Ethos Dit/Montré. Politiques Educatives vs. Séismes ?(2023) Eren, EbruQui dit « communication politique » dit « discours politique », qui dit « discours » dit « ethos-pathos-logos » : alors que le pathos fait appel aux émotions du public et le logos relève de la raison et de l’argumentation, l’ethos est l’image que le locuteur donne de lui-même à travers son propre discours. Mais quel est le rôle du discours politique dans la construction de l’ethos ? A la manière de la rhétorique, la communication politique repose sur la stratégie de persuasion de l’électorat. Les politiques éducatives par exemple, constituent le focus de la communication politique. Mais comment la communication politique transforme-t-elle la politique éducative en un produit idéologique en Turquie ? Nous supposerons que celles-ci sont des discours basés sur l’ethos dit/montré. Nous analyserons la construction de l’ethos dit/montré dans le discours du Président du Conseil de l’Enseignement supérieur qu’il a prononcé lors des séismes de Gaziantep-Kahramanmaraş en février 2023.Öğe Osmanlı Devletinde Yabancı Okullar(Namık Kemal Üniversitesi, 2017) Eren, EbruOsmanlı Devleti hoşgörü anlayışını azınlık kesimine eğitim konusunda da sağlamıştır. Eğitim ve öğretim kurumlarını açma ve faaliyetlerini sürdürme konusunda Türk ve Müslümanlara tanıdığı hakları azınlıkları da tanımıştır. İstanbullun Türkler tarafından fethedilmesiyle birlikte siyasi özgürlüklerini yitiren Rumlara, Patrik adı verilen bir ruhani liderin kontrolü altında topluyaşamak kaydıyla hak tanınmıştır. Tanınan yaşama hakkıyla birlikte bu cemaate din, dil, gelenek ve göreneklerinde bütünüyle serbest hareket etme hakkı verilmiştir. Devlet her meselede patrik ile görüş alışverişi yapmaktaydı. Patriğe Rum halkının eğitim ve kültür kurumlarını, kiliselerini, hastanelerini idare etme mesuliyeti verilmiştir. Rum halkına verilen bu imtiyazlardan daha sonra Ermeni ve Yahudilerde yararlanmışlardır. Bu sayede İmparatorluğun kontrolü altında bulunan gayri Müslimlere de Müslümanlar gibi eğitim ve kültür kuruluşları açma ve yönetme hakkı sağlamıştır. Bu eğitim öğretim kurumları Türk-İslam kuruluşları gibi devlet eliyle değil, servet sahipleri, yardımseverler ve cemaatler aracılığıyla oluşturulmuş ve desteklenmiştir. Her caminin yanında bulundurulan mektep ve medrese gibi her kilisenin yanında da azınlık okulları inşa edilmiştir. Mektep ve medreselerde öğretim hocalar tarafından yapıldığı gibi, azınlık okullarındaki öğretim de papazlar tarafından yürütülüyordu.