Yazar "Bozdemir, Merve" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bozadan izole edilmiş laktik asit bakterilerinin bazı teknolojik ve fonksiyonel özellikleri(Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, 2021) Bozdemir, Merve; Gümüş, TuncayBu çalışmada, Trakya Bölgesi Velimeşe Beldesi'nde geleneksel olarak üretilen 5 farklı Bozadan izole edilmiş PZR yöntemi ile tanımlanmış Limosilactobacillus fermentum (M3F), Levilactobacillus brevis (M18F), Leuconostoc citreum (M26F), Lactobacillus pentosus (M7F), Lactiplantibacillus plantarum (M15F), Leuconostoc lactis (M31F), Lactococcus lactis (M2F) ve Lacticaseibacillus paracasei (M32F) izolatlarının bazı teknolojik ve fonksiyonel özellikleri belirlenmiştir. İzolatların, antibakteriyal aktivite, antibiyotik direnci, safra tuzuna dayanıklılık, hidrofobisite, hidrojen sülfür, hidrojen peroksit, diasetil ve asit üretme yetenekleri belirlenmiş ve ayrıca farklı sıcaklık, NaCl, pH ve alkolde gelişimi, otoliz ve Ekzopolisakkarit (EPS) üretme özellikleri incelenmiştir. İzolatlardan L.pentosus, patojen olan test bakterileri Staphylococcus aureus (ATCC 2393), Escherichia coli (ATCC 25922), Escherichia coli O157:H7 (ATCC 33150), Salmonella Enteritidis (ATCC 13076), Vibrio parahaemolyticus (ATCC 17802), Listeria monocytogenes (ATCC 7644) üzerine antibakteriyal etki ederken, L.plantarum, L. monocytogenes hariç diğer patojenler üzerine oldukça etkili olduğu, tüm izolatların en fazla V.parahaemolyticus olmak üzere E.coli, E.coli O157:H7, S.Enteritidis üzerinde antibakteriyal etki gösterdiği görülmüştür. İzolatların, Amoxicilline (AML), Ampicillin (AMP) antibiyotiğine karşı duyarlı olduğu, Streptomycine(S) antibiyotiğine karşı direnç gösterdikleri tespit edilmiştir. %0,30 safra tuzuna karşı dayanıklılıkları 4 saat sonrasında canlılık oranı 102%-110% arasında, 24 saat sonrasında 87%-121,6% arasında olduğu tespit edilmiştir. Hidrofobisite değerleri en yüksek izolatlar L.plantarum, L.pentosus, L.fermentum, L.brevis olduğu belirlenirken, 24 saatlik inkübasyon sonunda ortamın pH ları 3,78 ile 5,76 arasında değişmiştir. İzolatların hiçbirinin hidrojen sülfür üretmediği, 1,21-5,92 µg/mL arasında hidrojen peroksit ürettiği, sadece L.plantarum hariç diasetil üretemedikleri tespit edilmiştir. Tüm izolatların 4ºC-45ºC arasında gelişirken, L.plantarum, L.pentosus, L.fermentum, L.brevis izolatlarının 2-9,6 pH da ve %2- %10 NaCl varlığında geliştiği, Ln.lactis izolatının ise %15 alkol oranında dahi canlılığını sürdürdüğü belirlenirken izolatların, düşük pH, yüksek safra tuzu ve NaCl konsantrasyonlarını tolere edebildiği görülmüştür. Otoliz özelliği en yüksek izolat L.brevis olarak belirlenirken, izolatların EPS üretim miktarları 1,78-5,75 mg/L arasında değişmiştir. İzolatlardan bazılarının probiyotik özelliğe sahip olduğu belirlenmiş olup gıdalarda kullanılma potansiyelinin olduğu sonucuna varılmıştır.Öğe Farklı Hammaddelerden Üretilen Sirkelerin Bazı Fizikokimyasal ve Fonksiyonel Özellikleri(Univ Namik Kemal, 2021) Bozdemir, Merve; Kamer, Deniz Damla Altan; Akgül, Gönül; Gümüş, TuncayIn order to examine the effect of raw material, which directly affects the composition and quality of vinegar in the production, some physicochemical properties and bioactive components of vinegars produced from different raw materials (Honey, Grape, Pomegranate, Apple and Hawthorn ), which are sold in the market, were examined and their compliance with TS 1880 EN 13188 standard was investigated. Total dry matter, ash, pH, total acidity, volatile acidity, non- volatile acidity, total sugar, SO2, density, alcohol, total antioxidant activity and total phenolic components of the samples from vinegars produced from different raw materials were determined. Total dry matter, ash and pH of the samples were between 0.65-6.48 %, 0.098-1.937 % and 2.68-3.31, respectively. Total acidity was determined in the range of 0.870-6.185% (acetic acid), volatile acidity 0.869-6.069%, non-volatile acidity 0.0006-0.1221%, total amount of sugar 0.288-288.2 g L-1, SO2 amount 12.8-70.4 mg L-1, density 1.0089-1.0617 g cm(3-1) and alcohol were determined between 0.1-0.6%. The lowest total phenolic content was determined as 73.52 mg GAE L-1 in the honey vinegar while it was the highest in the pomegranate vinegar as 1885.71 mg GAE Antioxidant capacity values, another bioactive component in vinegar, were analyzed by DPPH method and EC50 values were determined to be in the range of 5.83-538.7 mu l mL(-1). The highest antioxidant capacity was found as 5.83 mu l mL(-1) in pomegranate vinegar (N3), while the lowest antioxidant capacity was determined as 538.7 mu l mL(-1) (B4) in honey vinegar. As a consequence of the results obtained, it was observed that the composition of the vinegar varied widely depending on the raw material from which the vinegar was produced and the quality of the vinegar increases according to the density of the bioactive components coming from the raw material. In particular, bioactive components positively influence the effects of vinegar on health. However, although vinegars had different advantages in terms of bioactive components, it was found that some components of vinegars did not comply with the standards set by law. Since it does not show much deterioration due to its acetic acid content, vinegar is not emphasized much in terms of imitation and adulteration. Adding acetic acid from outside or diluting acetic acid are among the most common tricks in vinegars. Therefore, determination of vinegar composition and control of compliance with the relevant legislation is very important in order to distinguish natural and artificial vinegar.Öğe Tarım İşletmelerinde İşgücü Etkinliğinin Artırılmasında Sermayenin Önemi(2022) Karakayacı, Zuhal; Bozdemir, Merve; Eroğlu, Orhan; Bayramoğlu, ZekiBu çalışma kapsamında; tarım işletmelerindeki işgücü varlığının belirlenerek sermaye unsurlarına dağılımının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Sermayenin dağılımının bilinmesi tarım işletmecilerinin üretime yönelik planlama yapabilmeleri açısından önemlidir. Benzer şekilde makroekonomik ölçekte tarım sektörüne yönelik planlamanın gerçekleştirilebilmesi ve politika önerilerinde bulunulabilmesi için sermayenin unsurlara göre dağılımının tespit edilmesi gerekmektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren tarım işletmelerinin ekonomik faaliyetlerin kayıt altına alınmaması nedeniyle çalışmada kullanılan verilerin elde edilmesi için yüz yüze anket uygulanmıştır. Anketten elde edilen birincil veriler Ankara ili Beypazarı ilçesindeki 2019 üretim yılına aittir. Çalışma bulgularına göre toprak ile alet-makine sermayesinin etkin kullanımının işgücünün planlanmasına ve yönetilmesine bağlı olarak değiştiği belirlenmiştir. Tarım işletmelerinin toprak sermayesi ile doğru orantılı olarak işletmelerdeki kaynakların etkili kullanılabilmesine yönelik teknoloji yatırımları artmıştır. Dolayısıyla işletme ölçeğine göre alet-makine sermayesinde de artış gözlemlenmiştir. Tarım işletmelerinde toprak ve alet-makine sermayesinin verimli kullanılması para sermayesinin etkinliğini artırmıştır. Para sermayesi incelenen küçük ölçekli işletmelerde; işletme içi işgücü başına 1.500,0 TL ve mevsimlik işgücü başına 306,1 TL değerinde sermaye karşılığının olduğu belirlenmiştir. Orta ölçekli işletmelerde; işletme içi işgücüne 8.214,3 TL ve mevsimlik işgücüne 1.163,1 TL; büyük ölçekli işletmelerde işletme içi işgücüne 29.868,1 TL ve mevsimlik işgücüne 3.407,6 TL değerinde para sermayesi ayrılmaktadır. Elde edilen bu değerlere göre işletme içi işgücünün kırsal alanda istihdam yaratma ve sürdürülebilirlik açısından daha avantajlı olduğu tespit edilmiştir. Kırsal alanda para sermayesini değerlendirerek yeni yatırım alanlarının oluşturulması kalkınma açısından yeterli bir çözüm değildir. Sermayenin planlamasına yönelik eylemlerin yanı sıra; işgücünü mesleki olarak sınıflandırmak ve beşerî sermaye düzeyini artırmak, kayıtdışı istihdamı azaltmak, tarımsal ihracatı geliştirmek, yabancı sermaye yatırımlarının tarım sektörüne yönlendirmek, kırsal alanda sosyal refahı artırmak da gerekmektedir. Tespit edilen bulgulara göre çalışma koşullarının iyileştirilmesi, yeni istihdam alanlarının yaratılması, işgücünün örgütlenmesi başlıklarına yönelik politika önerilerinde bulunulmuştur.Öğe Technological and beneficial features of lactic acid bacteria isolated from Boza A cereal-based fermented beverage(Taylor & Francis Inc, 2022) Bozdemir, Merve; Gümüş, Tuncay; Kamer, Deniz Damla AltanLimosilactobacillus fermentum M3F, Levilactobacillus brevis M18F, Leuconostoc citreum M26F, Lactobacillus pentosus M7F, Lactiplantibacillus plantarum M15F, Leuconostoc lactis M31F, Lactococcus lactis M2F, and Lacticaseibacillus paracasei M32F were isolated from Boza samples produced in Turkey. The technological and beneficial features of the bacterial isolates were then evaluated. L. pentosus showed antibacterial activity against all pathogenic bacteria, which included Staphylococcus aureus ATCC 2393, Escherichia coli ATCC 25922, Escherichia coli O157:H7 ATCC 33150, Salmonella Enteritidis ATCC 13076, Vibrio parahaemolyticus ATCC 17802 and Listeria monocytogenes ATCC 7644. L. plantarum was also effective against all pathogens except L. monocytogenes. The resistance of the isolates to 0.3% bile salt was between 102-110% of the viability rate after 4h. The highest hydrophobicity was found in L. plantarum (90.99%), L. brevis (64.23%), L. fermentum (60.57%), and L. pentosus (50.59%). In addition, L. plantarum, L. pentosus, L. fermentum, and L. brevis were viable in a pH range of 2-9.6 and showed an ability to grow in the presence of high NaCl concentrations (10%).