Yazar "Başol, Batuhan İlbey" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut Pankreatitin Şiddetini Tahmin Etmede Adropin Düzeyinin Önemi ve İlişkisi(2023) Şahin, Hüseyin; Nahmadova, Gunay; Bıçakçı, Sercan; Bıçakçı, Nurcan; Erdem, Mustafa Numan; Örün, Serhat; Başol, Batuhan İlbeyAmaç: Geniş bir şiddet aralığına sahip bir hastalık olan akut pankreatitte (AP) tanı için serum amilaz-lipaz testi olmayan alternatif bir belirteç aradık. Bu çalışma ile serum adropin düzeylerinin acil serviste tanı süresini iyileştirme, pankreatittin şiddetini tahmin etme ve hastaneye yatış için faydasını görmek istedik. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız, 39 AP hastasının (?18 yaş) katıldığı tek merkezli prospektif bir çalışmadır. Mart 2021-Kasım 2021 tarihleri arasında Tekirdağ Namık Kemal Üniversite Hastanesi Acil Servisi’ne başvuran AP tanısı alan 36 hasta ve 36 kontrol grubu çalışmaya dahil edildi. Hasta ve kontrol grubunun başvuruda alınan kanları ELISA yöntemi ile çalışıldı. AP tanısı alan tüm hastalar hastaneye yatırıldı ve elde edilen verilerin istatistiksel analizinde Statistical Package for the Social Sciences adlı paket program kullanıldı. Bulgular: Çalışma sonuçlarımızda; hasta/kontrol grubuna göre adropin düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktur (p>0,05). Hasta/ kontrol grubunun adropin düzeyleri açısından ROC eğrileri incelendiğinde; adropin düzeyi ayrımının istatistiksel anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p=0,336 >0,05). Aynı zamanda hastaların pankreatit tipleri ve pankreatit skoru sınıflarına göre de adropin düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık belirlenmemiştir (p>0,05). Sonuç: Çalışmamıza göre adropin, AP’nin tanı ve şiddetini belirlemede anlamlı bir biyomarker değildir.Öğe Diagnostic accuracy of adropin as a preliminary test to exclude acute pulmonary embolism: a prospective study(Bmc, 2022) Orun, Serhat; Çelikkol, Aliye; Başol, Batuhan İlbey; Yeniay, ElifBackground This study aims to investigate the diagnostic accuracy of adropin as a biomarker to exclude the diagnosis of acute pulmonary embolism (PE). Methods Patients admitted to the emergency department of a tertiary health centre between August 2019 and August 2020 and diagnosed with PE were included in this prospective cohort study. The amount of serum adropin was determined in patients with (PE) and compared with that of healthy volunteers. Receiver operating characteristic analysis was performed with the obtained data, and the area under the curve (AUC) with a 95% confidence interval was determined. The parameters of diagnostic accuracy for PE were determined. Results A total of 57 participants were included in the study (28 controls and 29 PE patients). The mean adropin level in the PE group was 187.33 +/- 62.40 pg/ml, which was significantly lower than that in the control group (524.06 +/- 421.68 pg/ml) (p < 0.001). When the optimal adropin cut-off value was 213.78 pg/ml, the likelihood ratio of the adropin test was 3.4, and the sensitivity of the adropin test at this value was 82% with specificity of 75% (95% CI; AUC: 0.821). Conclusion Our results suggest that adropin may be considered for further study as a candidate marker for the exclusion of the diagnosis of PE. However, more research is required to verify and support the generalizability of our study results.Öğe Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi Acil Servisine başvuran iş kazalarının demografik özellikleri(Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, 2023) Başol, Batuhan İlbey; Örün, Serhatİş sağlığı ve güvenliği ve iş kazaları uzun zamandır bilinen tanımlardır. Buna rağmen ülkemizde meydana gelen ölümlü iş kazası oranları gelişmiş ülkelere göre daha fazla görünmektedir. Bunun yanı sıra iş kazaları adli süreçlerdir ve hekimlere de tuttukları adli rapor ile önemli bir görev düşmektedir. Çalışmamızın amacı Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi Acil Servisine 01.01.2020 ile 01.01.2021 tarihleri arasında başvuran 235 iş kazası vakasının demografik özelliklerini, kazaların oluş mekanizmalarını, klinik süreçlerini ve adli rapor sonlanımlarını inceleyerek iş sağlığı ve güvenliği için önerilerde bulunmak ve acil hekimlerinin dahil oldukları bu klinik ve adli süreçler hakkında bilgi verebilmektir. Çalışmamıza dahil olan 235 vakanın yaş ortalaması 33,9?10,9 şeklindedir. Erkeklerin sayısı 192 (%81,7), kadınları sayısı 43'tür (%18,3). En çok iş kazası gelişen vardiya 125 vaka (%53,2) ile gündüz vardiyasıdır. İş kazası mekanizmalarından en sık görüleni %47,2 (n=111) oran ile iş makinesi/aleti sebebiyle olan yaralanmalardır. Acil servise iş kazası nedeniyle başvuran vakaların en sık yaralanma bölgesi %38,2 (n=90) oran ile üst ekstremitedir. İş kazası sebebiyle acil servise başvuran vakalara en sık konulan tanı %34,9 (n=82) oran ile basit yumuşak doku travmasıdır. Vakaların 213'ünde (%90,6) hayati tehlike yokken sadece 3'ünde (%1,2) hayati tehlike vardır. Vakaların 145'inin (%61,7) travmalarının BTM ile giderilebileceği, 42'sinin (%17,9) BTM ile giderilemeyeceği belirtilmiştir. Acil servise iş kazası ile başvuran 235 vakanın %92,3'ü (n=217) taburcu edilmişken, %4,3'ü (n=10) ilgili servislere yatırılmış, %0,4 hasta (n=1) hasta ise hayatını kaybetmiştir. Çalışanların yaptıkları işin riskleri hakkında belli aralıklar ile eğitimler alması ve koruyucu önlemler alınması iş kazalarının önüne geçebilir. Hekimler basit tıbbi müdahale ile giderilemez durumları ilgili branşlara konsülte etmeye daha yatkındırlar. Adli süreçler için mevcut durumdaki hayati tehlike durumu, mevcut BTM ile giderilme durumu ve rapor sonlanımı oldukça önemlidir. Acil servis hekimleri ve adli tıp uzmanlarının beraber yapacakları eğitimler ile adli rapor yazım standardı oluşturulması gereklidir.