Yazar "Atalay, Mustafa Cevat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aesthetic Communication Experience in Visual Arts(2014) Atalay, Mustafa Cevat; Yılmaz, Melihaİletişim, türümüzün birbiriyle mesaj alıp vermekle yaptığı alışveriştir. Görsel sanatlarda estetik iletişim deneyimi sanat eseri ve izleyici arasındaki alma verme rolleri üzerine kuruludur. sanat yapıtlarındaki mesajları alabilmek için elbette belirli alımlayıcıya estetik nesneye, kodlara ve filtrelere ihtiyaç vardır. Estetik nesneyi duyumsayanın algıları ne kadar açıksa alımlayıcının deneyimlemesi estetikleşir. Yapıtlar kendileri estetik niteliklere sahiptirler. Estetik iletişimle belli bir şekilde duyularımız aracılığıyla alımlanan yapıtlar değerlendirilir. Ancak en öz estetik değer onlarla yapılan iletişimle ortaya çıkar, Bundan dolayı bu değerde yalnızca sanat yapıtı değil kendimiz ve çevremizle arasındaki etkile- şimle ilgilidir. Genel olarak estetik iletişim, estetik deneyimin gerçekleşmesi için bir amaçtır. Görsel sanatlarda estetik iletişim; estetik deneyimlerde, sanatçı, sanat ürünü ve sanat izleyicisi arasındaki ilişki olarak tanımlanabilir. Estetik iletişim deneyimi, bilişim ve teknoloji çağının etkileriyle evrensel bir paylaşım içerisindedir. Uluslararası estetik iletişim de bu kapsamda sınırları bulunmayan bir alanda ulaşılabilirlik hızını kat kat artırmıştır. Estetik iletişim deneyiminde belli bir şekilde duyularımız aracılığıyla bu nesneleri alıp duygu ve akılla değerlendiririz. Sanatçı ve izleyici arasındaki kodlanmış iletişim yüksek bir estetik deneyim olarak karşımıza çıkar. Yapıtların kendileri estetik niteliklere sahip olsa da, estetik yapıt olarak varlıkları, onların temel estetik değerlerinin estetik iletişim deneyimlemelerinde değerlendiririz. Görsel sanatlarda izleyici birçok değerlendirme sürecinden geçirdiği sanat yapıtlarını kendi yorumlamalarına tabi tutarak yapıt üzerinde yargıda bulunur. Estetik iletişim deneyiminde iletişim kuran alıcı ve nesne kendi aralarında özel bir dille iletişim kurar. Kurulan bu iletişimle ortak kaygıların, trajedilerin, evrensel problemlerin, estetik güzelliklerin anlaşılması ve paylaşmasını gerçekleşir. Bu araştırmanın amacı görsel sanatlarda estetik iletişim deneyimini derinlemesine incelemek ve yorumlamaktır. bu amaca ulaşabilmek için araştırma yöntemi olarak ilgili literaturü tarama yöntemi tercih edilmiştir. Araştırma problemi olan estetik iletişim deneyimi ile ilgili bilgi içeren dokümanların sistematik biçimde betimlenmiş tasnifl edilmiş ve analizi hakkında kavramsal bir literatür oluşturulmuştur. Araştırma sırasında Estetik iletişimle ilgili araştırılan ve ulaşılan bulgular literatürle ilişkilendirilerek inceleme yapılmıştır. Araştırma sorusu, hipotez bulgular ve yorumlar ise problem karşılaştırılmalı olarak çalışılmıştır. Araştırma sonucunda varılan sonuca göre, Estetik iletişim deneyimi sanat yapıtı ve alımlayıcı olduğu sürece kaçınılmaz olarak çeşitliliklerde var olmaya devam edecektir. Bu süreçte anlamlı ve tutarlı bir yargı oluşturma ise estetik amaçlardan birisi olacaktır. Estetik iletişim deneyimleme estetik olan -olmayan biçimler yanında doğanın imitasyonlarından ayrılan (sanatçının kavramsalda dönük taklit olmayan) yapıtların tutarlılığı- tutarsızlığının anlaşılmasını sağlarken yapıtın estetik niteliğini de ortaya koyacaktır. Yapıtlardaki kavramların dillerini anlamada kültürel çözümlemeler (coğrafya, tarih, kültürel ortam ve sanatçı kimliği) gibi çözümlemeci bilgilerin analitik yollarla değerlendirme kriterlerine eklemlenmesi ve plastik biçimlerin duygusal duyumu, çağın sanatsal duruşu estetik iletişimi önyargı ve yanlış değerlendirmelerden uzak tarafsız eşsiz bir deneyimleme haline getirecektir. Çevremiz ve içinde yaşayan insan sürekli değişime uğramaktadır. Bugünün sanat yapıtını anlamada kullandığımız estetik iletişim deneyimlememizin tutarlılığı için gereklilikler şu şekilde özetlenebilir, estetik sezgi, estetik duyumsama ve sanat yapıtı- nın gösterdiği bütün kodları tarihselliği, sanatçının özelliği gibi açılardan plastik olarak çözümlemek ve yaratma evrenin alımlayıcı da yorumlanması yolundan geçer. Estetik iletişimle belli bir şekilde duyularımız aracılığıyla alımlanan yapıtlar değerlendirilir. Ancak en öz estetik değer onlarla yapılan iletişimle ortaya çıkar, Bundan dolayı bu değerde yalnızca sanat yapıtı değil kendimiz ve çevremizle arasındaki etkileşimle ilgilidir. Estetik iletişim deneyiminin amacı, insanlığın ortak olduğu evrensel kültür mirasının duyumsanması, insani estetik duyarlılığın ve güzelliğin çevre, sanatçı, izleyici boyutunda ortaya çıkarılmasıdır. Sonuç olarak, estetik iletişim deneyiminin somutlaşabilmesi için kapsamlı bütünlüğe sahip duyular eğitimi, uygun çevre, örgütlülüğe sahip sanat eserleri gereklidirÖğe ANDRE MASSON RESİMLERİNDE KALİGRAFİK EĞİLİMLER(Namık Kemal Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, 2014) Atalay, Mustafa CevatBatı resmi 19. yüzyıldan itibaren kendi coğrafyalarının dışında yaşayan kültürlerin sanatlarına ilgi göstermiştir. Bu ortamda üreten sanatçılardan biriside Andre Masson’dur. Özgün anlayış ve üretimleriyle başlangıçta Kübizm ekolü, genellikle de Sürrealist ekole bağlı eserler üreten ressam, soyut Ekspresyonizm ekolüne dahil edilebilecek yapıtlarını ürettiği son çeyrekte kaligrafik eğilimleri ve esinlenmeleri yapıtlarına yansıtmıştır. Batı sanatı içinde Masson’un bu yönelişi onu diğer bazı sanatçılarla birlikte soyut ekspresyonizm ekolüne yakınlaştırdığı gibi daha farklı bir yere de konumlandırmıştır. Birçok Batı sanatçısının yakın ve uzak doğuyu yapıtlarında özümseme yoluna yöneldikleri bu süreçlerde Masson’un resimleri çizgisel dilin soyut aktarımlarıyla, Amerikan Soyut Ekspresyonist akımda sanatçı yapıtlarını etkileyen bir faktör olmuştur. Bu araştırmanın amacı, Andre Masson’un resimlerini inceleyip kaligrafiden esinlenmiş olduğu düşünülen resimleri göstermektir. Araştırma, Andre Masson’un etkilendiği doğu ve uzak doğu kültürlerini göstermesi bakımından önemlidir. Makalenin birinci bölümünde Hayatı kronolojik olarak incelenip yaratım sürecini etkileyen faktörler üzerinde durulmuştur. Diğer bölümde ise kaligrafik resimler incelenmiş ve bazı eserlerin gösterimi yapılmıştır. Bu araştırmada, konuyla ilgili Alan yazın taramasıyla çalışılan sorunun kavramsal çerçevesi ve konuyla ilgili araştırmaların ortaya koyduğu sonuçların gözden geçirilmesi sayesinde doküman inceleme yöntemi uygulanmıştır. Sonuç olarak, Ressamın özellikle 1945 sonrasında, Doğu kültürlerine olan ilgisinin arttığını, bu durumun eserlerinin diline kaligrafik olarak yansıdığını söyleyebiliriz. Bu esinlenmenin yönünün Çin, Japon, İslam medeniyeti olduğunu, ressamın eserlerinin tasarım ve anlatım dilinde görebiliriz.Öğe Art in Public Works and Kitsch Objects From An Aesthetic Point of View(2014) Atalay, Mustafa CevatNamık Kemal Üniversitesi Faculty Of Fine Arts, Design And Architecture Abstract: The main purpose of this article is to aesthetically evaluate the overall status of works of art and kitsch objects in public areas in terms of existing problems. The importance of a work of art in the formation of a culture of high aesthetic value can be seen. People who understand the difference between kitsch and aesthetic and use it in their lives can contribute the aesthetic and culture of the society and divide works which are consistent or not. The importance of public art on human life is known. When the aesthetic works are applied in public areas and the kitsch objects will be separated from each other, environmental aesthetic will have done an important duty on making the human to possess aesthetic. We can see works of plastic arts in many different channels in Turkey. The works applied or exhibited in public can be examples. These works of art - objects are applied by being selected in a competition, by a special board or by the public rating and so on. The works of art as applied to public area are naturally under many preference judgment and some of these assessments can be very negative and positive. Sometimes, applied works of art can be evaluated as kitsch objects. The objects that were evaluated as kitsch have sometimes been taken as a result of the strictures and sometimes they can t have been taken out by some excuses as the strictures are objective. An aesthetic environment and the possibility of ideal existence of human can be achieved with the aesthetic of public art works and making people aesthetic at first. Ideally, if environmental aestheticists are able to distinguish between public art works and subjects, field experts contribute actively and the users of public domain join the democratic process of choosing, public art works are determined and appiled.Öğe Görsel Sanatlarda Paradoks(Namık Kemal Üniversitesi, 2017) Atalay, Mustafa Cevat; Tüzün, MelihatSanat eserleri biriciktir. Bu yüzden tekildir. Sanat eserlerinin gizli yönleri vardır. Bu yüzden sanat eserlerinin analizinde birçok farklı yöntem bulunmaktadır. Sanat eserleri sanatçı üretimi de de olsa varlığını insana ve insanın içinde bulunduğu evrenden alır. Görsel sanatçılar, filozoflar şairler, mucitler, bilim adamları ve yazarlar gibi yaratıcı süreçlerde paradokstan da beslenerek eser üretmektedirler. Bir nesnenin görünen özelliklerinden bazılarını değiştirdiğimizde görsel algımız değişebilmektedir. Resme baktığımızda gözlerimiz beynimize bir görüntü göndermektedir. Bazen beyin bunu yanlış da analiz edebilmektedir. Görsel algıya tam olarak her zaman güvenmek bizim dış dünyayı yorumlamamız esnasında hatalara neden olabilir. Bu durumlar görsel paradoks olarak değerlendirilebilmektedir. Sanatçılar bu paradoksal denklemleri temalarında kullanarak izleyicide yanılsama oluşturmak isterler. Paradoks algılandığında bir açıklamaya ihtiyaç duyulur. Bu makalenin amacı, paradoksu yapıtlarında tematik olarak kullanan görsel sanatçılardan Partıck Hughes, Maurits Cornelis Esher, Ignatius Widiapradja, Rene Magritte, Chema Madoz’ un yapıtlarını analiz etmektir. Paradoks içeren iki boyutlu tasarımlarda bir sağaltma sadeleştirme söz konusudur. Bunun yanında görsel sanatçılar genellikle temayı, temel bir takım biçim ve renkler ile sınırlandırılarak sofistike yollara ulaşmada mesajın doğrudan izleyici ile buluşmasını ve düşündürmesini istemektedirler. Bu nedenle görseller izleyici ile birçok farklı iletişime girmektedir. Makalede, Paradoks kavramı literatür bakımından araştırılmıştır. Araştırma, Partıck Hughes, Maurits Cornelis Esher, Ignatius Widiapradja, Rene Magritte, Chema Madoz’ e ait on adet görsel ile sınırlandırılmıştır. Seçilen bu görseller içerik konu ve teknik olarak incelenip oluşan veriler ışığında yorumlamalar yapılacaktır.