Yazar "Örün, Serhat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil Servise Başvuran Onkolojik Tanılı Hastaların Demografik İncelenmesi(2022) Erdem, Mustafa Numan; Çetin, Murat; Bıçakçı, Nurcan; Şahin, Hüseyin; Örün, Serhat; Yanıker, Rahime Merve; Bıçakçı, SercanAmaç: Hasta bakımındaki iyileşmeler sayesinde kanser hastalarının yaşam süresindeki uzamalar tüm dünyada kanserli hasta sayısının giderek artmasına neden olmaktadır. Bununla beraber acil servise başvuran onkolojik hastaların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Bu çalışma ile kanserli hastaların acil servise başvuru nedenleri ve prognozu etkileyen faktörleri demografik olarak incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’ne 1 Mart 2018 tarihi ile 31 Ağustos 2018 tarihi arasında başvuran ve klinik/patolojik/onkolojik tanısı olan 18 yaş ve üzeri hastalar dahil edildi. Çalışma prospektif olup, başlamadan önce etik kurul onayı alındı. Bulgular: Çalışmaya onkoloji tanısı patoloji raporları ile kesinleşmiş 265 hasta dahil edildi. Olguların yaş ortalaması 60±12 yıl olup, kadınlardaki yaş ortalamasının 58±13 yıl olduğu görüldü. En sık başvuru şikayeti %13,6 (n=36) ile “ağrı” oldu. Kliniklere ve yoğun bakım ünitelerine en sık yatış nedeninin %6,8 (n=18) ile gastrointestinal sistem patolojileri ve respiratuvar patolojiler olduğu görüldü. Yatışı yapılan 90 hastadan %63,3’ünün (n=57) hastaneden taburcu edildiği ve %33,3 (n=30) hastanın ise yatırıldığı kliniklerde vefat ettiği saptandı. Sonuç: Onkolojik hasta gruplarının yaş ortalaması yüksek olduğu için morbiditesi ve mortalitesi diğer hasta gruplarına göre daha yüksektir. Bu sebeple bu hasta grupları acil servise diğer hasta gruplarına göre farklı şikayetlerle gelebilmektedirler. Onkolojik hastaların tetkik ve tedavilerinin daha dikkatli düzenlenmesi gerekmektedir.Öğe Acil Serviste Akut Pankreatit Hastalarının Görüntüleme İstemlerini Etkileyen Faktörler: 63 Olguluk Retrospektif Çalışma(2021) Örün, SerhatAmaç: Akut pankreatit, pankreasın farklı seviyelerde etkilendiği enflamatuvar bir durumdur. Tanısı için anamnez, fizik muayene, laboratuvar ve radyolojik tetkiklerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Acil servislerde görüntüleme olarak sıklıkla ultrasonografi (USG) ve kontrastlı batın bilgisayarlı tomografiye (BT) ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmanın amacı acil serviste akut pankreatit hastalarının tanısı için kullanılan görüntüleme tekniklerinin doğru endikasyonlarla kullanımına katkı sağlamaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız retrospektif bir çalışma olup çalışmaya acil servisimize 01.01.2019 ile 01.01.2020 tarihleri arasında başvuran, 18 yaşından büyük ve akut pankreatit tanısı alan tüm hastalar dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen hastaların dosyaları incelenerek hastaların demografik özellikleri, laboratuvar bulguları, yapılan görüntüleme işlemleri ve elde edilen görüntüleme bulguları belirlendi. Bulgular: Çalışmaya toplam 63 hasta dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalaması 59,69±17,33 yıl idi. Çalışmaya dahil edilen hastalardan 38’i (%60,3) kadındı. Bu 63 hastadan 54 (%85,7) tanesine batın USG, 37 (%58,7) tanesine kontrastlı batın BT görüntüleme yapıldı. Olguların ortalama amilaz değeri 958,01±1051,69, ortalama lipaz değeri 1051,28±1340,92 idi. Ranson skoru ve lipaz seviyesi arasında istatistiksel bir ilişki bulunamadı (p=0,681). Bilier ve non-bilier pankreatitli olguların ranson skoru karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı (p=0,844). Sonuç: Acil serviste akut pankreatit için USG görüntülemenin tüm hastalarda kullanılmasının gerekli olduğunu, bunun asıl endikasyonunun safra kesesi ve intra/ekstra hepatik safra yolu patolojilerine yönelik olduğunu, kontrastlı batın BT görüntülemede ise şiddetli akut pankreatit ve olası diğer acil patolojilerin dışlanması haricinde endikasyonlarının netleştirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.Öğe Akut Pankreatitin Şiddetini Tahmin Etmede Adropin Düzeyinin Önemi ve İlişkisi(2023) Şahin, Hüseyin; Nahmadova, Gunay; Bıçakçı, Sercan; Bıçakçı, Nurcan; Erdem, Mustafa Numan; Örün, Serhat; Başol, Batuhan İlbeyAmaç: Geniş bir şiddet aralığına sahip bir hastalık olan akut pankreatitte (AP) tanı için serum amilaz-lipaz testi olmayan alternatif bir belirteç aradık. Bu çalışma ile serum adropin düzeylerinin acil serviste tanı süresini iyileştirme, pankreatittin şiddetini tahmin etme ve hastaneye yatış için faydasını görmek istedik. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız, 39 AP hastasının (?18 yaş) katıldığı tek merkezli prospektif bir çalışmadır. Mart 2021-Kasım 2021 tarihleri arasında Tekirdağ Namık Kemal Üniversite Hastanesi Acil Servisi’ne başvuran AP tanısı alan 36 hasta ve 36 kontrol grubu çalışmaya dahil edildi. Hasta ve kontrol grubunun başvuruda alınan kanları ELISA yöntemi ile çalışıldı. AP tanısı alan tüm hastalar hastaneye yatırıldı ve elde edilen verilerin istatistiksel analizinde Statistical Package for the Social Sciences adlı paket program kullanıldı. Bulgular: Çalışma sonuçlarımızda; hasta/kontrol grubuna göre adropin düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktur (p>0,05). Hasta/ kontrol grubunun adropin düzeyleri açısından ROC eğrileri incelendiğinde; adropin düzeyi ayrımının istatistiksel anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p=0,336 >0,05). Aynı zamanda hastaların pankreatit tipleri ve pankreatit skoru sınıflarına göre de adropin düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık belirlenmemiştir (p>0,05). Sonuç: Çalışmamıza göre adropin, AP’nin tanı ve şiddetini belirlemede anlamlı bir biyomarker değildir.Öğe B-lines in lung ultrasonography as prognostic markers for community-acquired pneumonia(E-Century Publishing Corp, 2020) Örün, Serhat; Şahin, Hüseyin; Erdem, Mustafa Numan; Bıçakçı, Sercan; Koçak, Abdullah Osman; Yanıker, Remziye Merve; Nahmadova, GünayObjective: Community-acquired pneumonia (CAP) is a type of pneumonia with high morbidity and mortality rates in high-risk groups. It is a common reason for referral to the emergency room. A prognostic marker that can be used quickly and easily at the bedside in the emergency room without a blood test and the need to transfer the patient to another department can contribute to quick determination of the best treatment and nursing protocol. Methods: This prospective study included patients with CAP who were referred to the emergency room. CURB-65 and the pneumonia severity index (PSI) were calculated for each patient and were used as reference scores that were compared to a B-line score (BLS) that we developed based on B-line artifacts from lung ultrasonography (LUSG). The CURB-65, PSI, and BLS values compared in terms of need for hospitalization and 30-day mortality. Results: A total of 72 patients were included in the study. Their mean age was 64.60 +/- 17.28 years. Of all the factors examined, the BLS showed statistically significant results in terms of mortality and differences between inpatients and outpatients. The AUC value of the BLS and 30-day mortality was 0.753 (95% CI: 0.594-0.911). The maximum likelihood ratio was 3.2. Conclusion: Although randomized, blind, controlled studies are required to evaluate the prognostic effectiveness of the scoring system that we developed based on B-lines in CAP patients' LUSG, we believe that LUSG images can provide valuable prognostic information and that B-line artifacts can be taken into consideration in this respect.Öğe Contribution of neutrophil/lymphocyte ratio to the diagnostic efficiency of computed tomography and polymerase chain reaction in COVID-19 patients(Sage Publications Inc, 2021) Örün, Serhat; Erdem, Mustafa NumanBackground: 6.5% of the country's population was diagnosed with COVID-19 disease. Computed tomography scanning and polymerase chain reaction tests are considered reliable methods for the detection of COVID-19. However, the specificity and reliability of polymerase chain reaction tests and ground-glass opacity (GGO) on thorax computed tomography images in diagnosing COVID-19 are still being disputed. Our aim was to compare the neutrophil/lymphocyte ratio, whose efficiency in differentiating between viral and bacterial infections has previously been studied, with computed tomography and polymerase chain reaction for COVID-19 diagnosis. Materials and methods: This was a retrospective study that included patients treated in a tertiary care hospital emergency service pandemic polyclinic between 14 March and 1 June 2020. The neutrophil/lymphocyte ratios of patients with polymerase chain reaction tests and ground-glass opacities on computed tomography were calculated. The neutrophil/lymphocyte ratios of polymerase chain reaction-negative patients with computed tomography images were compared with the neutrophil/lymphocyte ratios of polymerase chain reaction-positive patients with computed tomography images. Results: A total of 631 patients were included in this study. Thorax computed tomography scans were obtained from all patients. The mean neutrophil/lymphocyte ratio of patients with ground-glass opacities was 3.50 +/- 2.12, whereas that of patients without ground-glass opacities was 2.90 +/- 2.01. This difference was also statistically significant. Polymerase chain reaction swab samples were obtained from 282 patients (44.7%). The mean neutrophil/lymphocyte ratio of polymerase chain reaction-positive patients was 2.38 +/- 1.02, whereas that of polymerase chain reaction-negative patients was 3.97 +/- 2.25. The difference was statistically significant. Conclusion: Many studies are undoubtedly required to determine the efficiency of the neutrophil/lymphocyte ratio in COVID-19 diagnosis. However, we postulate that evaluating the neutrophil/lymphocyte ratio along with computed tomography and polymerase chain reaction can assist in the diagnosis of patients.Öğe Delayed injuries in the emergency department in hospitalised trauma patients(Sage Publications Ltd, 2020) Örün, Serhat; Akoz, Ayhan; Duman, Ali; Türkdoğan, Kenan Ahmet; Ture, Mevlüt; Ünlü, DeryaIntroduction Busy emergency departments are associated with medical errors in care and evaluation for unstable trauma patients. Our study aimed to determine the extent, causes and adverse clinical consequences of missed injuries and delayed diagnoses in patients hospitalised with trauma in a Turkish Level 3 emergency department, and provide recommendations for emergency service workers and supervisors to help them reduce the number of injury diagnoses that are delayed. Methods In our prospective study, a total of 515 emergency department patients presenting with trauma between 1 July 2014 and 1 July 2015 were examined by an emergency physician and by a consultant, if necessary. Identified injuries were recorded using case forms, and hospitalised patients were discharged when their treatment was completed. After the patients were discharged their files were reviewed again and new injuries, different from those recorded in the case forms, were investigated. Results Of the 515 patients included, it was shown that an injury diagnosis had been delayed in 21 (3.9%). Of these injuries, 65% were related to the musculoskeletal system. Insufficient clinical evaluation of 95% of the patients who had a missed injury was identified, and, in 70% of missed injuries, the radiology reports had been delayed or incorrectly completed. Conclusion We believe that the delayed injury rate can be reduced in trauma patients with the use of fast and reliable radiological support and the intervention of a multidisciplinary trauma team.