Media shaping identity in post-colonial context in Swing Time by Zadie Smith

Abstract

As a novel, Zadie Smith?s Swing Time invites all kinds of people to assess the very vocabulary which one might speak of human experiences. The book reflects the Formation of Personality, which is being the greatest component in Bildungsroman, in quite an impeccable manner with the perspective of postmodern and postcolonial period and related theories. Zadie Smith?s second major preoccupation confronts with the reader with regards to the concept of relativity. The novel provides the reader with the process of development of the character in such an extraordinary way that the reader receives a sensation that nothing is represented in the borders of solid and invariable form of depiction and this allows the possibility of stretching borders even more. Therefore, such qualities as Hybridity, Split of Identity or Mimicry that some of the characters share in common as well as encapsulating the general view of postcolonial period, bring them all the sensation of placelessness along with it. This feeling of homelessness does not only cause characters to fight a battle within their psychic realms and minds but at the same time directs reader such a question that „?Given who we are, who we are told that we are not or who we imagine who we might become, how do we find our way back home where we belong??? This question, in case it is analyzed in its own resolution, specifies in a crystal clear the reasons of the decisions that the characters made in the novel along with concentrating on where exactly these decisions have led them and whether these journeys that they take have truly led them to a place where they belong. And the author aimed to offer this study with the intention of disclosing all mentioned aspects of the characters in the novel Key Words: Bildungsroman, Hybridity, Mimicry, Zadie Smith, Postcolonialism, Postmodernism

Dans Zamanı, bir roman olarak, okuyucusunu kullanılan dil vasıtası ile yaşanabilecek her çeşit insani tecrübeyi değerlendirip bunlar üzerine konuşabileceği bir alana davet eder. Bildungsroman içerisinde yer alan en büyük faktör olan Kişilik Gelişim Süreci?ni, insanlara sömürgecilik sonrası ve postmodern dönem bakış açısıyla ilgili teorilerden faydalanarak çok iyi yansıtır. Zadie Smith?in ikinci en büyük uğraş odağı olan görecelik kavramı ise roman tarafından okuyucusunun tarafına yansıtılır. Roman gelişme sürecini okuyucusuna öyle bir şekilde sunar ki; okuyucu hiçbirşeyin aslında mutlak betimleme biçimiyle sunulmadığı izlenimine kapılır ve bu da kesinlik sınırlarının genişlemesine sebebiyet verir. Bu nedenden dolayı, karakterlerin bazılarının sahip olduğu Melezlik, Kişilik Bölünmesi ve Taklitçilik gibi kolonileşme sonrası dönemin bakış açısı ve terimlerini kapsayan ortak özellikleri beraberinde onlara belirli bir yere ait olamama hissiyatını da getirir. Bu ait olamayış duygusu sadece karakterlerin kendi ruhsal alemlerinde ve zihinlerinde bir savaş yaşamalarına sebep olmaz, aynı zamanda da okucuya şu soruyu edebi sınırlar çerçevesinde yöneltir: „?Kim olduğumuza bakıldığında, ya da kim olamayacağımız bize başkaları tarafından söylendiğinde, hatta ve hatta kim olabileceğimizi hayal ettiğimizde, ait olduğumuz yerin yolunu nasıl buluruz??? Bu soru kendi içerisinde çözümlenebilmesi durumunda, okuyucusuna romanda karakterlerin verdikleri kararları sebeplerini apaçık bir şekilde ortaya çıkartarak, bu kararların onları nereye götürdüğüyle beraber, yaptıkları bu yolculuğun sonunun gerçekte onları ait oldukları yere götürüp götürmediğine de odaklanır. Ve yazar ise bu çalışmayı yine bu karakterlerin bütün bu özelliklerini ortaya çıkarmak amacıyla sunmuştur. Anahtar Kelimeler: Bildungsroman, Melezlik, Taklitçilik, Zadie Smith, Sömürgecilik Sonrası, Postmodernizm