Malignite ön tanısı ile endoskopiye başvuran hastaların endoskopik tanılarının histopatolojik tanılarının histopatolojik sonuçlarıyla karşılaştırılması

Abstract

Endoskopi işlemlerinin çok geniş alanlarda kullanılmaya başlamasının kısa bir geçmişi olmasına rağmen hastalıkların tanılanması, tedavi edilmesi ve tarama yapılması için altın bir standart haline gelmiştir. Sindirim sisteminin içinin gözle muayene edildiği bu işlemlerin bazılarının tedavilerine başlayabilmek için kesin tanı koymada patoloji biriminden yardım alınır. Bu çalışmada Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi Endoskopi Ünitesine sindirim siteminde kanser şüphesi düşünülerek gönderilmiş olan hastaların endoskopi sonuçlarıyla patoloji sonuçlarını karşılaştırılarak hasta önceliklerinin belirlenmesi amaçlandı. Retrospektif olarak yapılan bu çalışmaya izinleri alınan Ocak 2014-Aralık 2016 tarihleri arasında endoskopileri tamamlanmış 570 hasta dahil edildi. Çalışmaya hasta dahil edilirken hastaların endoskopi istek formalarında bulunan ön tanılar dikkate alındı. Endoskopi istem formlarında yer alan GİS kanama, makattan kanama, gaitada gizli kan varlığı, labaratuvar tetkiklerinde Ca yüksekliği, demir eksikliği anemisi, malignite, hematokezya, kolon Ca, ailede Ca öyküsü, kısa sürede fazla kilo kaybı, dışkılama alışkanlığında değişiklik, radyolojik testlerde gastrointestinal sisteminde duvar kalınlaşması veya kitle belirten emareler kanser ön tanısı için kriter kabul edildi. Gastrointestinal sistemde kanser ön tanısı alan ve endoskopileri tamamlanmış 570 hastanın 159'una sadece üst gastrointestinal sistem endoskopisi, 202'sine sadece alt gastrointestinal sistem endoskopisi işlemi yapıldığı belirlendi. 209 hastaya ise iki işlem birlikte yapıldığı tespit edildi. Üst gastrointestinal sistem endoskopisi yapılmış olan 368 hastanın endoskopisinde 18 (%4,9)'ine, patoloji tanısında 9 (%2,4)'una kanser tanısı verildiği tespit edildi. Alt gastrointestinal sistem endoskopisi yapılan 411 hastanın endoskopi sonuçlarında 25 (%6,1)'inin, patoloji sonuçların da ise 17 (%4,1)'sinin kanser tanısı aldığı bulundu.

Despite a short history of endoscopy procedures being used in a wide range of areas, it has become a gold standard for the diagnosis, treatment and screening of diseases. In order to start the treatment of some of these procedures, which are examined visually for the digestive system, the pathology unit is assisted in making a definite diagnosis. In this study, Namık Kemal University Health Research and Application Hospital Endoscopy Unit was aimed to determine the patient priorities by comparing endoscopy results and pathology results of patients who were sent to the digestive system considering cancer suspicion. A retrospective study involving 570 patients completed endoscopy between January 2014 and December 2016 was approved. When the patient was included in the study, the preliminary diagnoses included in the patients' endoscopy request forms were taken into account. In the endoscopic request forms, GI bleeding, cutaneous bleeding, presence of occult blood in the stool, Ca height in laboratory tests, iron deficiency anemia, malignancy, hematochezia, colon Ca, lamellar Ca stain, short weight loss, change in bowel habit, gastrointestinal system wall thickening, or mass indicating signs were considered criteria for cancer pre-diagnosis. Of the 570 patients who underwent endoscopies for cancer diagnosis in the gastrointestinal system, only upper gastrointestinal endoscopy and only lower gastrointestinal endoscopy were performed for 159 patients. 209 patients were found to have had two procedures together. Of the 368 patients who had undergone upper gastrointestinal endoscopy, 18 (4.9%) were diagnosed with endoscopy and 9 (2.4%) were diagnosed with cancer. Of the 411 patients undergoing endoscopic gastrointestinal endoscopy, 25 (6.1%) had endoscopies and 17 (4.1%) patients had cancer.